Yoldas Çeviri İspanyolca
3,908 parallel translation
Doğru yoldasın demek.
Bien, esa es la puta dirección. Así que, escucha.
Heralde, çoktan yoldasındır.
Seguramente ya estés de camino.
Yanlış yoldasın.
Vas en el sentido equivocado.
Yanlış yoldasın, adamım.
Vas por mal camino, tío.
Peki neden ben? Çünkü ahlaki açıdan doğru yoldasın.
Porque tu brújula moral está apuntado en la dirección correcta.
- Özel bir yoldasın.
Estás en una carretera privada.
Yanlış yoldasınız.
Se pasa usted de la raya.
Doğru yoldasın, ama biraz 1920ler olmuş.
La idea es buena, pero talvez te has ido demasiado a los 1920s.
Yoldaş Albay, izin verin sizi Yoldaş Yüzbaşı Hakl ile tanıştırayım.
Camarada Coronel, permítame presentarle al Camarada Capitán Hakl.
Yoldaş Albay Morozov.
Camarada Coronel Morozov.
Yoldaş Albay, terfi için tebrikler.
Camarada Coronel, felicitaciones por su ascenso.
Tünaydın, Yoldaş Yüzbaşı.
Buenas tardes, Camarada Capitán.
Yoldaş Binbaşı, bize bu dava hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Camarada Mayor, ¿ qué puede decirnos sobre el caso?
Eklemek istediğiniz bir şey var mı, Yoldaş Binbaşı?
¿ Hay algo que desee agregar, Camarada Mayor?
- Yoldaş Yüzbaşı Hakl sizi bekliyor.
- El Camarada Capitán Hakl lo está esperando.
Bunu Moskova'ya açıklamak zorunda kalacaksın, Yoldaş Albay.
Tendrá que explicar esto a Moscú, Camarada Coronel.
Aranızda yalnızlık olmayacak yoldaş olacaksınız...
No volverán a sentirse solos pues se acompañarán el uno al otro...
Eric ve ben çok eskiden beri yoldaşız.
Eric y yo eramos camaradas desde nuestra adolescencia.
Oyun filan yok yoldaş.
No juego, camarada.
Yoldaş Obama hâlâ Noel'e izin verdiği için müteşekkir ol.
Agradece que el camarada Obama aún permite la Navidad.
Yoldaşım.
Mi compañera de armas.
Mücadelemizde, büyük bir yoldaşı sizlerle tanıştırmaktan gurur duyuyorum.
Es para mí un privilegio presentar a un camarada en nuestra gran lucha.
Stan'le yukarıda kalır. Birbirlerine yoldaş olurlar.
Ella podría vivir arriba con Stan, cuidar el uno del otro.
Bu Şangay Gümrük Müdürünün manevi kızı yoldaş Ye Ling.
Esta es la camarada Ye Ling ; hija adoptiva del director de aduanas de Shanghai.
Yoldaş Ye, geç saatlere kadar çalışıyor. ülkemiz için ne büyük bir nimet.
Camarada Ye ; trabaja usted hasta tarde.
Yoldaş Ye, bu koltuk iyi.
Camarada Ye, este asiento es bueno ;
Paraları çıkın, Yoldaş Ye 4 oyunuda arka arkaya kazandı.
La camarada Ye ha ganado 4 rondas seguidas.
- Yoldaş Ye'nin usta bir oyuncu olduğunu biliyorum. - Evet...
Sé que la camarada Ye es una jugadora profesional.
Yoldaş ye bir emekçi.
La camarada Ye es de clase obrera.
İthalat işini Yoldaş Ye ile konuşmalıyız.
Deberíamos hablar sobre importación con la camarada Ye.
Tanıştırmama izin verin. Yoldaş Ye.
Te presento a la camarada Ye.
Yoldaş Ye.
Camarada Ye.
Öyleyse 2 gün içinde, bir miktar primi Yoldaş Ye'nin ikametgâhına göndereceğim. - Nasıl olacak bu?
Entonces... en dos días, tendré la primera fase de bonificación enviada a la residencia de la camarada Ye. ¿ Y eso?
Yoldaş Ye, gerçekten çok şanslısınız.
Tiene mucha suerte, camarada Ye.
Yoldaş Ye, nasılsınız.
Camarada Ye, ¿ cómo está?
Yoldaş Ye, gelde parayı say.
Camarada Ye, venga aquí. Cuente el dinero.
Yoldaş Albay, ailemi Java'ya götürmeme izin verin.
Camarada Coronel, deje ir a mi familia a Java.
Dickie Bennett'in yeni yoldaşın olduğunu biliyorum ama bu mesele seni hiç ilgilendirmiyor.
- Dewey. Sé que Dickie Bennett es tu nuevo mejor amigo pero esto no te incumbe.
Bay Fırınlanmış Patates, öyle değil mi? Bir saniye bana izin verin, benim yoldaş bekarlarım. Ve sen ve bir de sen.
Sr. Patata Cocida, ¿ hmm? Discúlpame un segundo, mis solteros, y tú y también tú.
Boyaya dikkat et yeter, yoldaş.
Sólo ten cuidado con la pintura, compañero.
O benim daimi yoldaşım.
Es mi compañera fiel.
Selam Makkhi yoldaş.
Saludos camarada Makkhi.
Yoldaş kanun güçlerine iftira atmayacağım.
No difamaré a otras agencias compañeras de las fuerzas de la ley.
Ailem, temizlik yapmayan ya da yapamayan zihinsel hastalık bağımlılarıydı ve ben tamamen bakıcı aileler tarafından yetiştirildim. Korkudan, öfkeden ve utançtan öte benim sadık yoldaşım, daimi hayaldi yani bir gün, bir şekilde, annemin beni içinde bulunduğum cehennemden kurtarmak için ne yapması gerekiyorsa yapacağıydı.
Mis padres eran adictos y no pudieron desintoxicarse, crecí en orfanatos, además del miedo, ira y vergüenza, mi compañía fue la fantasía... que algún día mi madre haría lo necesario... para rescatarme de ese infierno.
Yoldaş, burada olmaz!
¡ Camarada, no hagas eso!
Ben senin yoldaşın değilim!
¡ No soy tu camarada!
29. Yoldaş.
Tengo 29.
Yoldaş. - Aldım mı? - Affedersin.
Comrade. ¿ Lo he pillado?
Ya yoldaşı olurdun ya da ölürdün.
- Ser su compañero o morir.
Decius, yoldaşım.
Decio, mi camarada.
Doğum günün kutlu olsun, yoldaş.
Feliz cumpleaños, compañero.
yoldaş 232
yoldaşlar 278
yoldaş stalin 26
yoldaş general 60
yoldaşlarım 16
yoldaş binbaşı 17
yoldaş başçavuş 27
yoldaş teğmen 20
yoldaş tito 18
yoldaş kumandan 25
yoldaşlar 278
yoldaş stalin 26
yoldaş general 60
yoldaşlarım 16
yoldaş binbaşı 17
yoldaş başçavuş 27
yoldaş teğmen 20
yoldaş tito 18
yoldaş kumandan 25