English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Z ] / Zannederim

Zannederim Çeviri İspanyolca

194 parallel translation
Zannederim ki, vampirler anlaşılması zor güçlerini kendi mezarlarının lanetlenmiş toprağından alıyorlar.
Luego encontré anotado, que los vampiros sólo obtienen su poder sombrío de la tierra maldita por Dios donde fueron sepultados.
Zannederim ki şu Yanki üçkağıtçıları bile Missisipi etrafında dönecek kadar akıllı değiller.
Ni los más habilidosos yankis pueden quitarnos el Mississippi
Zannederim, hatta umarım gelmez.
Espero que Preston no venga.
Zannederim bu benim hatam.
Creo que es culpa mía.
- Kaç tane var? - Zannederim onbin civarında.
- ¿ Cuántas cabezas tienes?
Zannederim ki Baron için vakit burada ağır geçiyor.
Sospecho que el Barón también se aburre por aquí.
- Zannederim bahse girmem hoşuna gitmedi.
- ¿ No te gusta que apueste?
- Zannederim davetiyeyi okumadın ihtiyar.
Me temo que no has leído la invitación.
Zannederim Monsieur Journet'le küçük bir konuşma yapacağız, aydınlanmamızı sağlayabilir.
¿ Y si tenemos una charla con él? Puede ser útil.
Zannederim onu tek bir yolla kurtarabilirsiniz.
Creo que sólo tenía una manera de salvar su vida.
Drakula'ya gelince iş değişiyor. Barındığı yeri siz öğrenebilirsiniz zannederim Azmi Bey.
En cuanto a Drácula, ¿ sabe usted de su paradero en Estambul?
Orada görecekleriniz sizi inandırır zannederim, Turan Bey.
Sr. Turan, lo que usted verá allí, le hará creer, espero que
zannederim tam bir tesadüf oldu.
Creo que es sólo una coincidencia.
Sahi mi, Mr. Lane, eğer köpeğin ısırabileceğini biliyorsanız, Zannederim...
Realmente, Sr. Lane, si sabe que el perro puede morder, pensaría...
Zannederim, seni öptüm çünkü bana Destarte'yi hatırlattın.
Creo que la he besado porque me recuerda a Destarte.
- Evet, zannederim öyle.
- Sí, supongo. - Bien.
- Michael. Michael'ın bir küçük bavyera akşamını çalmam onu pek rahatsız etmiyecektir zannederim...
Seguro que a Michael no le importa que le robe una corta noche en Baviera.
Zannederim, bir puro verebilirim.
Podemos permitirnos un puro.
Zannederim.
Sí, bastante.
Zannederim, bay O'Malley sizinle görüştü. Bizimle birlikte olmak istiyormusun?
Espero que el señor O'Malley ya le habrá dicho que deseamos que venga con nosotros.
Zannederim kaçmaktan daha kolaydı.
Creo que es más fácil que huir.
Terry, zannederim ki Shakespeare, "Kayna kazanım kayna" dizesini yazarken... kazan kaynasın, fokurdasın istiyordu.
Terry, supongo que cuando Shakespeare escribió : "Hierve, caldero", quería que el caldero hirviera.
Zannederim ben Bay Russell'ı anlıyorum.
Yo me jacto de entender al Sr. Russell.
Zannederim savaşmak zorundayız, Dick.
Creo que tendremos que pelear, Dick.
Zannederim 5 dolar kafi gelir.
Supongo que cinco dólares cubrirán los gastos.
Beş bin, Zannederim.
Cinco mil, creo.
- Zannederim fazla seçeneğim yok, değil mi?
- No me queda otra alternativa.
Artık bunun hakkında konuşmuyoruz zannederim.
Supón que no hablemos más de ello.
Bu kadar çok param ve işim olsaydı zannederim sürdürebildiğim kadar aç gözlü yaşardım.
Si tuviera tanto dinero y un negocio creo que viviría con todo lujo mientras durara.
Sabah dışarı çıktığımda birinin posta kutumu açtığını zannederim.
Creo ver gente, oír cosas... o he salido de mañana y me parece alguien ha abierto mi correo.
Zannederim kovboylar gibi hayvan damgalamayı ve ata binmeyi seviyorum.
Lo único que quiero hacer... es aguijar vacas y cabalgar y... bueno, ser vaquero.
- Şehir dışına, zannederim.
- A las afueras, creo.
Zannederim İngilizler savaşın asıl yükünün Amerikalıların omuzlarında olduğunu anlamakta geciktiler.
Creo que los británicos estaban muy lento para darse cuenta de que el principal eftort para la guerra en Europa sentar con los estadounidenses.
Zannederim hiç öyle istemedim.
Supongo que nunca ha sido así.
Zannederim ki yapacağın şey doğrudan ona gitmek ve " J.D. gecikme için üzgünüm ama,... sekreterimin acil bir kişisel problemi vardı demek.
Lo mejor que puedes hacer es hablarle francamente : "J.D., siento el retraso pero mi secretaria tenía un problema urgente".
Düşündüğünü zannederim. Ben sizi ayaklandırdım.
- ¿ Creías que te había plantado?
Zannederim bana deneyinizin işe yaramadığını söylemek üzere buradasın.Ha?
Supongo que está acá para decirme que su experimento no funcionó. ¿ Eh?
Zannederim.
Como si lo estuviese.
Zannederim muhbirlik hoşuna da gidiyordu.
Creo que le gustaba ser chivato.
Zannederim, düğün resimlerinde bol görünüyor.
Me parece que luce guapo en las fotos de la boda.
Zannederim alerjim var.
Creo que tenía fiebre de heno.
- Zannederim, evet. - Rachman'la?
- Sí, creo que lo hice.
Zannederim, o birşeyler biliyor olmalı
Pienso, el debe saber el secreto
Genetik bir kusur, zannederim.
Un olvido genético, supongo.
Evet, zannederim gerekir.
Sí, supongo que no.
Zannederim onun içindeyiz.
Creo que estamos en ella.
Zannederim Chang Tsan kabul etmiştir.
Yo creo que Chang Tsan esta de acuerdo.
Şey, bir tapu görmedim ama zannederim burası villa senin.
No hay indicios, pero creo que la villa es vuestra.
- Halinden memnun değilsin zannederim.
- A usted no le gusta esto.
Birilerini gördüğümü veya bir şeyler duyduğumu zannederim.
A veces tengo alucinaciones.
- Zannederim.
Eso creo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]