English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Z ] / Zannetmem

Zannetmem Çeviri İspanyolca

144 parallel translation
Zannetmem, bozukluklar yüzüyor baksana.
¡ Es mentira! ¡ Iba tan ligera que flotaba!
Beğeneceğimi zannetmem.
No creo que me guste.
Ama yapacağını zannetmem.
No creo que lo hagas.
Bunu yapacağını da zannetmem.
Tampoco creo que hagas eso.
- Zannetmem.
- Lo dudo.
Zannetmem.
No creo.
Hiç zannetmem.
No creo.
Önemli bir şey olacağını zannetmem, sadece başka bir partiye koşturmacadır.
No, sólo se van a otra fiesta.
Ancak kabul edeceğini zannetmem.
Pero no creo que esté de acuerdo.
Zannetmem.
No creo que eso pase.
Yapacaklarını zannetmem.
No creo que lo hagan.
Zannetmem, borsayla ilgileri yok.
No creo. No juegan a la Bolsa.
- Zannetmem.
- No creo.
Kilisemi süslemene izin vermeye can atacaklarını zannetmem.
Dudo que estén deseosos de que termines la decoración de mi capilla.
İnşallahlar cennettedir, ama zannetmem.
Es de desear que en el cielo, pero lo dudo.
Zannetmem.
No lo creo.
Zannetmem.
No sé.
Zannetmem. Sadece sıradan bir Cuma.
No, estamos a viernes.
Rahmetli patronumuzun bunu reddedeceğini zannetmem.
Tu padre lo hubiera comprendido. No se hubiera enfadado.
- Zannetmem.
- No lo creo.
Zannetmem.
No.
Onun bizden gelecek herhangi bir daveti kabul edeceğini zannetmem albay.
Dudo que acepte una invitación... de cualquiera de nuestros departamentos, coronel.
Ben evini gözleyeceğim, fakat onda olsa bile, evde muhafaza edeceğini zannetmem.
Vigilaré su casa, pero aunque sea él, no tendrá el alijo encima.
- Adamın parmak izi bırakacağını zannetmem.
- Nuestro amigo nunca dejaría huellas. - ¿ Lo sabe a ciencia cierta?
Bulabileceklerini zannetmem.
No, supongo que no.
Pek zannetmem.
Lo dudo.
Pek şikayet aldıklarını zannetmem.
Imagino que no han tenido muchas quejas.
Henüz onları yenmedik. Pek mutlu olacaklarını zannetmem.
Aún no nos libramos de ellos, Supongo que no les gustará nada,
Ayrıca beni boş delikleri olan bir arazi uğruna öldüreceğini zannetmem.
Además... No creo que me mates por un terreno de agujeros vacíos.
Bir sorunla karşılaşacağını zannetmem.
Realmente no creo que tengas problemas.
Hayatta kaldığını zannetmem.
No creo que haya sobrevivido.
Tanıştığınızı zannetmem.
No creo que se hayan conocido.
Bunu yapabileceğinizi zannetmem.
No supuse que usted podría hacer esto.
- Hayır, zannetmem!
- ¡ No creo!
- Zannetmem!
- ¡ No creo!
Zannetmem!
¡ No creo!
Ona hak ettiği değeri vereceğini hiç zannetmem.
Sólo miran tu físico, no tu personalidad.
Zannetmem. Hayır.
No me lo imagino, non.
- Hayır, zannetmem.
- No lo creo.
- Hayır, zannetmem.
No lo creo.
Evet, fil sırtında faks olduğunu zannetmem.
Supongo que no llevan máquinas de fax en los elefantes.
- Zannetmem.
No creo.
Zannetmem başka bir şey olsun.
No sé qué más pueda haber.
- Hiç zannetmem.
- Yo no lo veo.
Cadı büyükannesini aradan çıkarmadıkça bir yere varabileceğinizi zannetmem, ama...
Creo que no vas a llegar a ningún sitio como no te libres de la malvada abuelita.
Zannetmem.
No estoy de acuerdo.
Zannetmem.
Lo dudo.
Zannetmem.
No, yo no pienso eso.
- Zannetmem.
¡ Creo que no!
- Ya kıyıya? - Kıyıdan geleceklerini zannetmem.
¿ Y junto al lago?
- Zannetmem.
- No creí que lo hiciera.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]