Çekin Çeviri İspanyolca
4,905 parallel translation
Çekin elinizi. " Röportajını gördüm.
Manos fuera.
- Ne? Hanımefendi, lütfen sağa çekin.
Señora, por favor, deténgase.
Çekin!
Tirad!
Var gücünüzle çekin!
Eso es todo lo que sabéis hacer?
Ji Dong-Cheol işte orada! Fotoğrafını çekin!
¡ Señor, Ji Dong Cheol, Ji Dong Cheol!
Belki çekin nereye gittiğini öğrenirsek yerini de öğreniriz.
Quizá podamos rastrear su pago y así encontrarlo.
Aynı anda! Ellerini çekin!
¡ Agarra su brazo!
- Fotoğrafımızı çekin lütfen.
- Por favor tómenos una foto. - Bien.
Fotoğrafı çekin lütfen, şimdi!
Tómenos la foto por favor, ¡ Ahora!
Bir tane daha çekin lütfen!
¡ Tome una más por favor!
Kameralarınızı çekin.
Quiten las cámaras.
Otobüsü de buradan çekin.
Y saque ese autobús de aquí.
- Pekâlâ, çekin.
- Adelante.
Dikkat çekin, çekici hissedin, çekici olun!
Luce bien, siéntete bien, piensa mejor.
Çekin ellerinizi üstümden!
¡ Quítame las manos de encima!
çekin... dedim.
¡ Dije que me quites esas manos de encima!
Sifonu çekin.
Suelta el agua.
- Çekin şu kadını önümden!
¡ Muévete mujer!
Çekin!
¡ Muévete!
Kılıçları çekin!
¡ Saquen sus espadas!
Çapraza çekin. Yaptığım gibi. Bu bölgeyi görüyorsunuz.
Arrastran, y mientras, ven esta porción,
Çapraza çekin. Ve sonra içeri girin.
Arrastran, y luego adentro.
Çekin şunları!
¡ Echadlos de aquí!
Çekin git buradan!
¡ Eh! ¡ Vete de aquí!
Hayvanlarınızı yalaktan geri çekin.
Alejen a sus animales de los abrevaderos.
- Ne? - Kamerayı geri çekin.
Mueve la cámara hacia atrás.
Geri çekin. Kamerayı geri çekin.
Muévela hacia atrás.
Çekin şu insanları kenara!
¡ Echen a esta gente!
Çekin şunu üstümden.
Quitadme esto de encima.
Çekin bakalım bu havayı içinize.
Aprécienlo.
Çekin gidin! Ailemle Brooklyn'de büyüdüm. Epey zordu şimdi.
Me crié en Brooklyn con mis padres, lo cual era difícil, ya sabes.
Çekin!
¡ Tiren!
- Çekin!
- ¡ Tiren!
Aydınlığı içinize çekin, karanlığı ise içinizden atın.
Respira la luz, exhala la oscuridad.
Doğruluğu içinize çekin, cehaleti ise içinizden atın.
Inhala la verdad, exhala la ignorancia.
Beyefendi, ellerinizi hemen kablolardan çekin!
¡ Señor, saque las manos de los cables, ahora mismo!
Beyefendi, ellerinizi kablolardan çekin.
Señor, ¡ saque las manos de los cables!
Dışarı çekin.
Sácalo.
Battaniyenizi çekin.
Toma tu cobija.
- Şu arabaya iki hortum çekin! - Hayır, hayır.
¡ Échenle dos mangueras a ese auto!
Hemen kenara çekin.
- Tiene que apartarse.
İkiniz de arabayı yoldan çekin!
Tienen que sacar los autos de la calle.
Size kolu çekin, gazı kesin dedim.
Les dije que acelerasen menos.
Gale'i çekin.
Sigue grabando a Gale.
- Çekin ellerinizi üstümden!
¡ Suéltame!
Yatın ve 50 şınav çekin!
¡ Al suelo, 50 lagartijas!
ayaklarinizi cekin, mahkumlar.
Párate en tus pies, preso.
Onu yukarı çekin.
Baja por él.
Sevgiyi içinize çekin.
Respira en el amor.
Kurek cekin, aptallar!
¡ Remen, idiotas!
Kurek cekin!
¡ Remen!