English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Ç ] / Çekinmeyin

Çekinmeyin Çeviri İspanyolca

779 parallel translation
- Bu gece gerçekten yanlış yere adım attık, önlere gelmekten çekinmeyin artık.
Tú sabes, realmente, realmente empezamos con el pie izquierdo, y yo... Solo me siento libre de moverme en las secciones de adelante de - -
Öyle çekinmeyin.
Por lo que no lo dude.
Lütfen çekinmeyin!
No te entretengas, por favor.
En küçük kaçma girişiminde vurmaktan çekinmeyin.
Y si hiciera el más mínimo movimiento, dispare. Mantenga el dedo en el gatillo.
Çekinmeyin, evinizde gibi davranın.
No tengan miedo de sentirse como en casa.
Girin, çekinmeyin. Basına hep iyi davranırız.
Acérquese, joven, no tenga miedo, la prensa siempre es bienvenida.
Çekinmeyin alın, hepsinden bolca var.
Si queréis... Aquí hay mucho.
Çekinmeyin alın.
Coged algo, tomad...
# Çekinmeyin, sıkılmayın.
No sea tímido.
- Bir şeye ihtiyacınız olduğunda çekinmeyin.
Perdona. Si quieres algo, solo tienes que llamarme.
Tanrım, çekinmeyin, içeri buyursanıza!
Dios mío, entren.
Ve lütfen sorun yaşadığınız zaman bana danışmaya sakın çekinmeyin. Çünkü yaşayacaksınız.
Por favor, no dejen de consultarme siempre que tengan algún problema porque los tendrán.
Bana söylemekten çekinmeyin.
No debe temer decírmelo.
Çekinmeyin Çavuş.
No lo dude, sargento.
Ama etrafa bakmak isterseniz çekinmeyin.
Pero si quiere echar un vistazo, hágalo, por favor.
Eğer birini görürseniz, polisi aramaktan çekinmeyin.
Si ve a alguien, avise a la policía.
Eğlenmekten çekinmeyin.
No tengan miedo en divertirse.
Lütfen ışıklarınızı kapatmaktan çekinmeyin.
Por favor, no lo duden, apaguen las luces.
Eğer sizin için yapabileceğim başka bir şey olursa bana söylemekten çekinmeyin.
Si hay alguna otra cosa que pueda hacer por usted... no sea tímida para decírmelo.
Katı olmaktan çekinmeyin.
No le preocupe ser estricta.
Hiç çekinmeyin, Bayan Shankland.
No pasa nada, Sra. Shankland.
Yardım edebileceğim bir konu olursa uğramaktan çekinmeyin.
Si puedo serle de ayuda no dude en decírmelo señor Thommas.
Çekinmeyin.
No me interprete mal. No.
Bir şey isterseniz zili çalmaya çekinmeyin.
No duden en llamarnos si necesitan algo. Cualquier cosa.
Çekinmeyin.
No seas tímida.
Neyse, Cynthia eğer herhangi bir konuda bir şey sormak isterseniz, çekinmeyin!
De todos modos, Cynthia, si puedo serle útil en cualquier cosa, le ruego que cuente conmigo.
O meşaleleri kullanmaktan çekinmeyin.
No teman usar las antorchas. Arruinémosles.
İhtiyacınız olursa aramaktan çekinmeyin
No dude en llamarme si me necesita.
Beğenmediğiniz bir şey varsa lütfen söylemekten çekinmeyin.
Por favor, no duden en decirme si algo está mal.
Gerard, bir şeyler atıştırmak isterseniz, çekinmeyin.
¡ Germain, si tienes ganas de picotear algo, dilo!
Bize söylemekten çekinmeyin.
No hesite en hablarnos.
Hanımefendi, lütfen bu kadar önemli misafirimiz olarak neye ihtiyacınız olursa istemekten çekinmeyin.
Madam, por favor pida cualquier cosa para un huésped tan importante que solicita nuestro servicio.
Çekinmeyin!
No sean tímidas!
Çekinmeyin, baylar, çekinmeyin!
¡ Siga adelante, caballero, adelante!
Sevgili çocuğum, eğer bir gün film sektörüne girerseniz, beni aramaya çekinmeyin.
Ah, qué majo. Si alguna vez piensa entrar en el negocio del cine, no dude en llamarme.
Çekinmeyin, alın hanımlar.
Sírvanse, señoras.
Gelin çekinmeyin... Aş da var ve içki de...
En este año de vicisitudes sean buenos conmigo, los invito a mi casa, a una comida opípara y a un vodka fragante.
Buyurun, hanım kızım. Çekinmeyin.
Adelante, señorita, no sea cumplida.
Bundan çekinmeyin, otların üstüne uzanın, kendinizi bırakın ve korkmayın.
A veces hay que hablar en voz alta aunque quien nos escuche sea un extraño.
Çekinmeyin, sorun.
¡ Preguntadme!
Başkanlık Heyetine tavsiyede bulunacağınız zaman bu hainin işlediği suçların, ne kadar vahşice olduğunu hatırlamaktan çekinmeyin.
Cuando le den su recomendación al presídium no duden en reconocer toda la bestialidad del crimen de este traidor.
Çekinmeyin lütfen.
No hay necesidad de entretenerse.
Ne demek isterseniz. Sadece söyleyin, söylemekten çekinmeyin.
Lo que sea, cuando alguien tenga algo que decir, que lo diga.
" Kazanmaya nazaran kaybetme olasılığı sonsuz olmuyorsa hiç çekinmeyin. Her şeyinizi riske atın. Mecburen oynayacaksınız.
"Cuando hay infinito y no hay infinidad de probabilidades de perder, no hay que dudarlo, hay que darlo todo y así, cuando hay que apostar, se debe renunciar a la razón..."
Tekrar bir sorun yaşarsanız Bay Maroilleur lütfen bizi aramaya çekinmeyin.
Si usted vuelve a tener problemas, M. Maroilleur, No dude en informarnos.
Onu pataklamak istiyorsanız, çekinmeyin, dövün.
Si quiere darle un puñetazo, por nosotros no se contenga.
Sizi rahatsız ettiğimiz için tekrar özür dilerim Herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa bizi aramaktan çekinmeyin.
Les vuelvo a pedir perdón.
Titremekten ve çığlık atmaktan çekinmeyin.
Siéntete libre de temblar y llorar.
İsterseniz çekinmeyin buyurun.
Sírvase un poco si quiere.
Hiç çekinmeyin.
Va en frente.
Eğer yapabileceğim ilave bir şey olursa, söylemekten çekinmeyin.
Gracias.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]