Önce ben sordum Çeviri İspanyolca
115 parallel translation
- Önce ben sordum.
- Yo he preguntado antes.
Önce ben sordum.
Yo pregunté primero.
- Önce ben sordum. - Şunu aldım ama hoşuma gitmedi.
- Te lo he preguntado yo primero.
Önce ben sordum.
Te pregunté.
- Önce ben sordum.
Lo pregunté primero.
- Önce ben sordum.
- Pregunté primero.
- Doğru mu değil mi? - Hayır, önce ben sordum.
- No, yo le pregunté primero.
- Önce ben sordum.
- Yo lo he preguntado primero.
Önce ben sordum.
Yo he preguntado primero.
Önce ben sordum.
Yo pregunte primero.
- Önce ben sordum.
Yo pregunté antes.
Önce ben sordum.
He preguntado yo primero.
Önce ben sordum.
Yo te pregunté primero.
- Önce ben sordum.
- Yo he preguntado primero.
Önce ben sordum.
Yo te lo he preguntado antes.
- Önce ben sordum.
- Yo te pregunté.
- Hayır, önce ben sordum!
- Yo pregunté... ¡ Sí!
Hayır, hayır, önce ben sordum.
No, yo pregunté primero.
Önce ben sordum.
yo pregunté primero.
- Önce ben sordum.
- Pregunte antes.
- Önce ben sordum.
Yo pregunté primero.
- Üzgünüm. Ablan olarak "Önce ben sordum." kartımı kullanacağım.
Como hermana, me reservo el derecho de preguntar primero.
Önce ben sordum.
Te pregunté primero.
- Önce ben sordum.
- Yo pregunté primero - Cuántos años tienes, ¿ siete?
Önce ben sordum!
- Yo te pedí primero.
- Hayır, önce ben sordum.
No, pregunté primero.
Önce ben sordum.
¿ Cuál es el suyo? Yo pregunté primero.
Önce ben sordum.
- He preguntado primero.
Önce ben sordum. Bir.
Yo te pregunté primero.
- Önce ben sordum.
- Yo pregunté primero.
Önce ben sordum.
Yo te lo pedí primero.
- Önce ben sordum. Bizim planımız.
Yo he preguntado primero.
Önce ben sordum.
He preguntado primero.
Önce ben sordum.
Yo pregunté primero
- Çünkü önce ben sordum.
- Porque yo pergunté antes.
Bir rüya gördün mü? Pardon, önce ben sordum.
- Fui el primero en preguntarte.
Önce ben sana sordum.
Yo he preguntado primero.
- İlk önce ben sordum.
- ¿ Y Ud.?
- Ama önce ben sana sordum.
- Te pregunté primero.
Yakın zaman önce Umeda istasyonunda rastladığımda Yukiko gündeme geldi, ben de ona iyi bir damat bulabilir mi diye sordum.
Cuando nos encontramos en la estación de Umeda... Yukiko salió en la conversación y le pedí que le buscara un pretendiente.
- Önce ben sana bir şey sordum.
- Yo pregunté primero.
Önce ben sana sordum.
Yo pregunté primero.
Masadaki insanlara ben gelmeden önce başka birisinin olup olmadığını sordum.
Yo le pregunte a la gente de recepcion que si alguien estaba aqui antes de entrar.
Daha önce hiç olmadığım kadar. Neden, neden ben diye sordum.
Les pregunté por qué me habían elegido.
Daha önce yaklaşık 67 defa sen ve Carrie, ben ve Marie ile birşeyler yapar mıyız diye sordum ama her zaman çok meşgul oluyordunuz.
Mira, mira, pongamonos de acuerdo todos aspiramos esta noche. - Hola, cuentenme - Sí, vamos a patear algunos traseros la próxima semana.
Ancak ben Wingate'e 3 hafta önce sordum!
¡ Pero se lo pedí a Wingate hace 3 semanas!
- Önce ben sordum!
- ¡ Yo pregunté primero!
Ben tekrar "Anneciğin cennete gitmeden önce ona son kez hoşçakal demek ister misin" diye sordum.
Dije : "¿ Quieres decir adiós a mamá antes de que se vaya al cielo?"
İlk önce ben sordum.
Yo he preguntado antes.
Ben... Ben kesmeden önce, sordum ona, siz... sizin izniniz var mı diye.
Yo... yo le pregunté, antes de hacerlo, si... si tú estabas de acuerdo con eso.
Uyanınca sordum, bir arkadaşını ziyaret edeceğini söyledi ama ben daha önce Minneapolis'te arkadaşı olduğunu duymamıştım.
Lo hice, cuando se despertó, y me dijo que iría a visitar a una amiga, pero nunca supe de una amiga que viviera en Minneapolis.
önce ben 89
önce ben geldim 22
önce ben gördüm 23
sordum 54
önce sen 213
önce para 23
önce siz 62
önce sen git 20
önce bayanlar 26
önce ben geldim 22
önce ben gördüm 23
sordum 54
önce sen 213
önce para 23
önce siz 62
önce sen git 20
önce bayanlar 26