Bence güzel Çeviri Fransızca
1,647 parallel translation
Bence güzel görünüyor.
Ça te va très bien.
- Onunla beraber, bence güzel bir fikir.
On n'a pas le choix.
Bence güzel ama...
C'est adorable, mais... Mon Dieu, regardez.
- Peki, bence güzel.
- Je trouve ça cool.
- Bence güzel kokuyorsun.
- Je pense que tu sens bon.
Bu da insanları senin gibi yapmaya çalışmak ki bence güzel bir şey.
Ce qui veut dire vouloir que les autres vous aiment, c'est plutôt bien.
Bence güzel kokuyor.
Je trouve qu'ils sentent bon.
Bence güzel. İşimizi görecektir.
C'est bien. \ \ 307a va aller.
Bence çok güzel.
Je trouve ça joli.
Bence Jack koymalısın Jack güzel bir isim.
Vous devriez l'appeler Jack. Jack est un joli prénom.
güzel nokta. birçok insan böyle söylüyor ama bence ben onların, hayatlarına devam etmelerini sağlıyorum.
C'est un bon point, beaucoup de gens disent ça. Mais je crois que ça les aide à aller de l'avant.
Bence şu anda birlikte geçirdiğimiz şu dakikalar çok güzel.
Ces moments... que nous passons ensemble... Ce sont vraiment des moments très agréable.
Bence insanlar da yaptıklarımız sayesinde buraya geliyorlardı, bu güzel an için, ve bunun bir parçası olmak için.
Beaucoup de gens venaient parce que c'était un événement en soi. Ils voulaient prendre part à ces moments de bonheur.
Hayır, bence öğretmenlik gayet güzel.
Non, j'aime bien enseigner ici ça me va.
Güzel gidiyor, bence.
Très bien, je crois.
"Öyle havalı bir adam değilim." Ki bence çok güzel bir laf.
Je suis assez fier de ma petite phrase.
- Güzel. Bence iyi olur.
C'est une bonne idée.
Bence bu çok güzel bir fikir.
- Très bonne idée.
- Güzel, ben iyi hissediyorum. Bence Ben -
- Moi, ça va, je crois...
- Onlar çok güzel. - Bence de.
Elles sont vraiment super.
Ben inanmak zorunda değilim ve bence çok güzel.
Je ne suis pas obligée d'y croire et je trouve ça beau.
Bence bu çok güzel.
C'est bien.
Bak, Charlie, uğramış olman falan güzel ama söyleyeceğin hiçbir şey daha iyi hissetmemi sağlamayacak. Bence o yüzden...
Écoute, Charlie, c'est cool que tu sois passé et tout, mais tu ne peux rien faire pour m'aider à me sentir mieux, alors...
"Yarışma kazanan doğurur." Bence doğru bir laftı bu, güzel bir slogandı.
Et j'ai toujours pensé que c'était correct, c'était un bon slogan.
Bence çok güzel olacak.
Je crois que ce sera magnifique.
Hayır. Bence bu ülke halkına anlatılacak gayet güzel bir hikâye var.
On peut sortir un reportage assez extraordinaire de l'intérieur du pays.
Bence hamilelik çok güzel bir şey.
Je trouve qu'être enceinte est magnifique.
Bununla birlikte, bence çok akıllı, güzel ve tatlı bir kız. Ve bunu da kaçırırsan seni kovar onu alırız.
Mais elle est intelligente, charmante, adorable, et si tu sabotes ça, on la gardera et on se débarrassera de toi.
Georgie bence bu.. .. güzel bir arkadaşlığın başlangıcı.
Georgie, je pense c'est le début d'une belle amitié
Elbiseyle çok güzel oluyorsun bence... Hatta, ne düşünüyorum biliyor musun?
Tu sais quoi?
Güzel oldu bence.
Voyons voir...
Bence şampanya tonu saçınla güzel uyuşacak.
Le champagne ira très bien avec tes cheveux.
- Güzel. Bence her şey güzel olacak.
- Je pense qu'on va s'en sortir.
Yani umarım böyle bir şey olmaz çünkü uzuvların bence... çok güzel.
Enfin, j'espère que ça n'arrivera jamais parce que je trouve ton corps superbe.
Bence ne biliyor musunuz? Bu ikisi çok güzel bir çift olmuşlar.
Ils font un beau couple, ces deux-là.
Bence konumu ve saldırı açılarının harika bileşimiyle çok güzel.
Il est parfait. Il combine tenue de route et des angles d'attaques impeccables.
Bence de çok güzel bir şey.
Je trouve ça merveilleux, moi aussi.
Aslında ben bunu reddedip "sosyalizmin yazı karakteri" diyorum çünkü her yerde mevcut ve meraklıları, amatörleri ve herkesi tipografiye davet ediyor ; kendi harf tasarımlarını yaratmalarını istiyor ki bence bu güzel bir şey.
Mais je réfute cette idée, pour moi, c'est la typographie du socialisme, car elle est disponible partout, elle invite à la dilettante, propose aux amateurs de faire de la typographie, pour créer leur propre définition de la typo.
- Bence sonu güzel planlanmış.
La fin est bien construite.
Bence randevun olması çok güzel.
Je pense que c'est génial que tu aies peut-être un possible rancart.
Biliyorum ama bence adı da bir o kadar güzel.
Je sais, mais je trouve qu'il a aussi un très joli prénom.
Hayır, bence gayet güzel
Ouais, ça me paraît bien.
Bence dünya onun için çok daha güzel bir yer olur kendi çocuklarına babalık yapabilse.
Je pense que le monde se portera mieux quand il aura ses propres enfants.
Shrek, bence, çok güzel olmuş.
Shrek, je trouve... que c'est merveilleux.
Aslında, bence, gerçekten istediği, güzel bir "Aile" Noel'i.
En fait, je crois qu'il veut plutôt un bon Noël en famille.
Bence çok güzel bir fikir, ama...
C'est une très bonne idée.
Çok güzel konuştunuz falan da bence oraya tek başıma gidemem.
Commence à parler cru. Ça pourrait prendre un moment.
Evet, bence de güzel, kulağa mantıklı geliyor.
- Oui, ça a du sens.
Tabii ki. Bence dünyadaki en güzel dil.
Oui, je trouve que c'est la plus belle langue au monde!
Bence çok güzel bir fikir.
Je pense que c'est une bonne idée.
Bence bunlar çok güzel şeyler.
Je trouve que c'est gentil.
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzellik 77
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzelmiş 286
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzellik 77
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzelmiş 286
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzeldi 214
güzel bir kız 49
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel mi 269
güzel bayan 54
güzel bir gün olacak 16
güzeller 55
güzeldi 214
güzel bir kız 49
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel mi 269
güzel bayan 54
güzel bir gün olacak 16
güzel bir sabah 27
güzel bir akşam 18
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel değil mi 278
güzel yer 53
güzel bir akşam 18
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel değil mi 278
güzel yer 53