English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Binbaşı

Binbaşı Çeviri Fransızca

8,712 parallel translation
Şimdi Binbaşı Simons'la doğrudan konuşan Manhigh Projesi amirine bağlanıyoruz.
Voici à présent le Commandant du Projet Manhigh qui s'entretient directement avec le Major Simons.
Binbaşı Simons, kariyerinizin zirvesine ulaşmak üzeresiniz.
Major Simons, vous êtes sur le point d'atteindre le sommet de votre carrière.
- Binbaşı Simons tam bir kahraman.
Le major Simons est un tel héros.
Ama Binbaşı Simons'ın uzaya çıkmasına yardım eden bir sürü insan var, mesela şurada oturan adamlar.
Mais... il y a beaucoup de gens qui ont aidé à envoyer le major Simons dans l'espace, comme ces hommes assis juste là.
- Nasılsın binbaşı?
Comment vous sentez-vous, Major?
Binbaşı, keskin nişancının görüşü var mı?
Major, vos snipers ont un angle?
Ben, Rus İstihbarat Servisi'nden Binbaşı Nina Pirogova.
Je suis le Major Nina Pirogova de l'Agence de Sécurité Russe.
Anladığıma göre Binbaşı Pirogova'yla tanışmışsın.
Donc, je vais comprendre que vous avez rencontré le Major Pirogova.
Binbaşına eşlik edin.
Escortez le Major!
- Binbaşını hemen yakalayın!
Arrêtez le Major immédiatement!
Ben, Binbaşı Nina Pirogova.
Je suis le Major Nina Pirogova.
Binbaşı Pirogova.
Major Pirogova.
- Binbaşım.
Major.
- Binbaşı sizi bilgilendirdi mi?
- Le Major vous a briefé?
Birimde binbaşı olan mı?
Le major de la 501?
Binbaşı...
Major...
Binbaşı Kusanagi'ye katılıyorum.
Je suis d'accord avec le Major Kusanagi.
Binbaşının ekip toplamasını bekliyordum.
J'attendais que le Major constitue son équipe.
Binbaşı Kusanagi ile iletişimizi kaybetmemizin üstünden 3 dakika geçti.
Cela fait trois minutes depuis que nous avons perdu le contact avec le Major Kusanagi.
Binbaşı!
Major!
Binbaşının seninle bir işi var.
Le Major a du boulot pour toi.
Binbaşı Kusanagi!
Major Kusanagi!
Lakin bilgisayar korsanlığı konusunda yetenekli olan tek sen değilsin 501'in binbaşısı.
Mais vous n'êtes pas la seule à être douée pour faucher les yeux, Major de la 501...
artık sadece binbaşısın.
Non, juste "Major" maintenant.
Ne oldu binbaşı?
Que s'est il passé Major?
Eğer bunun komutanın Binbaşı Velasquez'e gitmesini istemiyorsan sana adamlarıma istediklerini vermeni öneririm.
Sauf si vous voulez que j'envoie ça à votre commandant, Commandant Velasquez, je vous suggère d'obéir à mes hommes.
binbaşı Hanji Zoe.
Je suis Hansi Zoe, chef d'escouade dans le bataillon d'exploration. Lui, c'est Mike Zacharias.
O da aynı benim gibi binbaşı Mike Zacharias.
Il est aussi chef d'escouade. Euh... pardon?
Gerçekten pek bir önemi olduğunu sanmıyorum ama sonuçta binbaşı olacak kadar da yetenekli.
Il n'en a peut-être pas l'air, mais il est parfaitement apte à sa charge.
Kaleye dönmen gerekmiyor mu, Binbaşı?
Vous deviez pas rentrer au fort?
Binbaşı çok yakınsınız!
Comment tu t'appelles? Tu n'as pas mal?
Binbaşı Hanji burada mı?
Chef d'escouade Hansi!
Şuna bak! Binbaşı Hanji kafayı sıyırdı.
Regarde, le chef d'escouade Hansi pète un boulon.
Binbaşı Kütle Spektrumu, C-4'ün üzerinde özel bir imza belirledi.
Le major spectromètre de masse a déterminé la signature spécifique sur le C4.
Evet, cümlemi tamamladığınız için teşekkürler Binbaşı McGarrett.
Merci de compléter ma pensée exacte, Commandant McGarrett.
Binbaşı McGarrett sana doğru gelmekte.
McGarett se dirige vers ta position.
Marv Hebner, 45 yaşında. Yedek Seçilmiş Donanma Birliği'nde binbaşı ve savaş mühendisleri taburunda.
Marv Hebner, 45 ans, major dans le corps de réserve des Marine avec le bataillon des ingénieurs de combat.
Binbaşı Hebner'ın vücudu gerçekten de patlamadan hayli hasar görmüş. Fakat iç organlarında zarar yok ve hayati önem taşıyan bir yarası da yok.
Le corps du commandant Hebner a en effet reçu une certaine quantité de traumatismes dus à l'explosion, mais aucun de ses organes internes, les vitaux, n'ont été affectés.
Binbaşının derisinden baya bir parça topladım.
J'ai extrait de la peau du commandant une quantité importante de matière.
Biliyor musun, Binbaşı, bence ortada şeytanlık dönüyor.
Vous savez, Major... je crois qu'il y a de espièglerie dans l'air.
KGB'de bu isimde bir bir binbaşı varmış.
Il y avait un major au KGB qui portait ce nom.
- Mojito'dan Binbaşı Fena Dönüyor. - Mojito'dan Binbaşı Fena Dönüyor.
Le Major avait envie d'un Mojito.
Yer kontrolden Binbaşı Tom'a.
Contrà ´ le sol au major Tom.
Beni duyuyor musun Binbaşı Tom?
Vous m'entendez, major Tom?
Binbaşı Tom.
Major Tom.
Bir şey söylemek istiyorum, "Binbaşı Tom" şarkısı var ya?
Je voulais te parler de la chanson Major Tom.
Yer kontrolden Binbaşı Tom'a
Tour de contrà ´ le à Major Tom
Seni hayal etmeye başladım... bana Binbaşı Tom'u söylüyordun.
Je me suis mis à t'imaginer en train de chanter Major Tom.
- Evine hoş geldin binbaşı!
Bienvenue à la maison, Major!
Binbaşı Hanji?
Je t'ai fait attendre, Eren.
Yine Binbaşının isim verme töreni başladı. Geçen sefer ne koymuştu?
Ça recommence, elle va les baptiser...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]