English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Carol

Carol Çeviri Fransızca

4,410 parallel translation
Joyce Carol Oates kariyerinin en iyi kitabını yazıyor ve Sue Grafton son gizem kitabının yayınını aynı tarihe çekiyor.
Joyce Carol Oates écrit son meilleur livre et Sue Grafton déplace la sortie de son nouveau roman à la même date.
Joyce Carol Oates'la aşık atamaz.
Elle ne peux pas nuire à Joyce Carol Oates
Joyce Carol Oates ve kadın arzusunun şaşırtıcı doğası.
Joyce Carol Oates et la vrai nature du désir féminin.
Joyce Carol Oates'in sosyal medyada ilgi odağı olmasını istiyorsan kitabın yayınlanma gününü Salı'ya kaydır.
Vous voulez que Joyce Carol ait de l'attention sur les réseaux sociaux. Déplacez la sortie de son livre pour mardi.
Sonra Joyce Carol Oates'in asistanına bağla.
Et passez-moi l'agent de JCO au téléphone.
Bütün dünyadan Joyce Carol Oates hayranları birlik içinde meme ucu gösteriyor.
Les fans de JCA dans le monde libèrent le téton par solidarité.
Times'dan Carol Vogel'le konuşan ve Don ve Mera Rubell ile sıkı fıkı olan memleketteki en büyük sanat koleksiyoncusu kadar havalı değilim.
Apparemment pas aussi géniale que ce type parlant à Carol Vogel du Times, et faisant des courbettes à Don et Mera Rubell, les plus grands collectionneurs d'art du pays.
- Carol, sadece yanlış kişiyle çıkıyorsun. - Yemek yemek istiyorum.
Carol, tu es tombée sur un idiot.
Carol ve Peggy de.
Il est là. Carol et Peggy aussi.
- Helen Basch, Carol Rance ve...
Helen Basch, Carol Rance, voici...
Neyse, Carol'a göre
Mais, selon Carol,
- Carol'la.
- Carol.
Carol, Helen seni görmek istiyor.
Carol, Helen te demande.
Sen mi Carol'a aşıkmışsın?
Toi, amoureuse de Carol?
Bu senaryonun içinde görünen o ki Carol bana aşık değil.
Apparemment dans ce scénario Carol n'est pas amoureuse de moi.
- Söz ver Carol'dan da uzak duracaksın.
Et promets-moi que tu vas rester loin de Carol.
Ya da 1.5 veya Carol şu an her neyse.
Ou une lesbienne et demi ou ce qu'est Carol maintenant.
Carol zamanını mahkûm olmayan çocuğuyla geçiriyor.
Carol passe sa journée avec ses enfants non emprisonnés.
Yanındayım Carol, gerçekten.
Je compatis, Carol, vraiment.
Dr. Carol nerede?
Où est le Dr. Carol?
Carol, şehir veritabanını aramanı istiyorum.
Carol, Je veux que tu Recherche la base de données de la ville.
Soren, Cadmus ve Carol'ın ne yaptığını biliyor musun?
Soren, est-ce que tu sais ce que Carol et Cadmus font?
- Olmaz. Carol sinirlenir.
Non, Carole va s'énerver.
Carol demek.
Ah... Carole.
- Carol kendi insanınızı yemediğinizi söyledi.
Vos autres ne mangez pas les vôtres.
- Ne olmuş yani?
Carol me l'a dit. Alors quoi?
Dan'in doğduğu kış ben de Nils ve Carol'la birlikte kalıyordum.
L'hiver où Dan est né, je suis resté avec eux. Nils et Carol.
Carol...
Elle était...
Nils her zaman Carol'ı ilk gördüğü an kainatın çatladığını söylerdi.
Nils disait toujours que le moment où il a vu Carol, l'univers s'est fendu.
Hâlâ Carol ve Bill'le birlikte yaşıyoruz ve saçlarımda griler çıkmaya başladı.
On vit toujours chez Carol et Bill, la peinture grise me sape le moral.
- Carol'ın evinden çıkmalıyız dostum.
Il faut qu'on quitte la maison de Carol.
- Bu Lisa, bu da Carol-Joan.
Voilà Samantha. Lisa et Carol-Joan.
Carol, duyuyor musun?
Carol, tu me reçois?
Carol, arabaya bindik.
Carol, on est à la voiture.
Carol, sen istediğini al.
Carol, prends ce dont tu as besoin.
Selam. Carol'dı, değil mi?
Carol, c'est ça?
Carol Deanna'i tutar, ben Spencer'ı yakalarım sen Reg'i tutarsın, Glenn'le Abraham de milleti gözleyip bizi korur.
Carol prend Deanna, moi, Spencer, et tu prends Reg. Glenn et Abraham nous couvriront, en surveillant la foule.
Carol, Daryl ve ben birlikte hareket ettik.
Carol, Daryl, et moi, on a tout manigancé.
Carol silah deposundan üç silah aldı.
Carol a pris trois flingues de l'armurerie.
Carol için bir ofis bulacağız.
On va chercher un poste pour Carol.
Daryl ve Carol'ın aşık olması için beş sezon uğraştılar. Doğru.
Ils ont passé cinq saisons laissant Daryl et Carol tomber amoureux.
Carol Pilbasian, dünyadaki son kadın.
Carol Pilbasian. Dernière femme sur Terre.
Carol, dur işaretleri trafiğe yardım etmek içindir.
Les stops servent à réguler la circulation.
Hangi kitaptan bahsediyorsun peki Carol?
Auxquelles apparences parles-tu?
- Carol, su akmıyor.
Il n'y a pas d'eau courante.
- Evet, öyle Carol!
C'est une place!
Carol, bir kiliseyi asla yakmazdım.
Jamais je ne brûlerai d'église.
Carol, Carol, Carol? - Evet? - N'apıyorsun?
Tu fais quoi?
Carol. Buradayım.
Je suis là.
Yavaş ol Carol!
Doucement!
- Pekâlâ Carol. Dünyadaki son iki insanız.
On est les derniers sur Terre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]