English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Carolina

Carolina Çeviri Fransızca

924 parallel translation
Carolina'da bir şey var.
- Le ciel. Vous savez, il y a quelque chose avec Carolina.
- Şimdi her şeyi Johnny mi yapıyor?
[CAROLINA] Oh, maintenant Johnny fait tout?
- Tamam, peki.
( Carolina ) Okay, bien.
- Beyler, Carolina'yı gördünüz mü?
( Neeko ) Tout le monde, avez vous vu Carolina?
- Ormandaydım. - Carolina'yı gördün mü?
J'étais dans les bois.
- Carolina bugün hiç dönmedi, değil mi?
Carolina n'est jamais revenue aujourd'hui, si? Ouai. Où...
İyi misin?
Carolina.
Carolina!
Carolina!
Carolina'nın kızlar kulübesine doğru sendeleyip kızların ona koştuğunu gördük.
Ensuite nous avons vu Carolina trébu - cher en face de la cabane des filles. et les filles sont allées à sa rencontre.
- Carolina, ne oldu?
( Neeko ) Carolina, que ce qui c'est passé?
Carolina hırpalanmış ve şaşkına dönmüş bir hâlde ortaya çıktı.
( Daniel ) Carolina est apparue, et elle était battue et désorientée.
- Ben...
( Carolina ) Je ne...
- Carolina, Johnny'yle beraber miydin?
( Nikko ) Caroline, tu étais avec Johnny?
Carolina pek konuşamıyordu ama kavga ettiklerini Johnny'yle kavga ettiklerini söylüyordu.
Carolina elle ne pouvait pas dire grand-chose, mais elle a dit qu'elle était - ils se battaient - elle et Johnny se battaient.
Carolina'ya ne yaptın?
- Hein? - Qu'as tu fait à Caroline?
Daniel benimle konuştu ve beni Carolina'ya zarar vermekle suçlamaya başladı. - Ne diyeceğimi bilemedim.
Je me suis fait approché par Daniel, et à commencé à m'accuser d'avoir blesser Caroline.
- Durun!
- ( Carolina ) Arrête!
Carolina bağırmaya başladı, "o değil, o yapmadı."
Carolina commence à crier, "Ce n'est pas lui. Il ne l'a pas fait."
- Geçen geceden bir şey hatırlıyor musun?
( Carolina ) Tu te souviens de quelque chose de la nuit dernière?
TRILBY DREW ZAFERLERE İMZA ATIYOR "CAROLINA" ONUN EN BÜYÜK ROLÜ.
TRILBY DREW TRIOMPHE DANS "CAROLINA"... SON PLUS GRAND RÔLE
Büyük büyükbabam Lucius, Kuzey Carolina'nın valisine kibrit şakası yapan ilk insandır.
Mon arrière-grand-père a été le premier à donner du fil à retordre au gouverneur.
Güney Carolina'ya.
La Caroline du Sud.
Coprass Carolina'nın mükemmel bir örneği.
Voici un spécimen remarquable de copris carolina.
- Güney Carolina'da, Columbia'da. - Bob!
- De Columbia, en Caroline du Sud.
Adı Birgitta Karolina Söderberg ; eğer ilgileniyorsan.
Elle s'appelle Birgitta Carolina Söderberg.
Gördüğünüz kişi ; Birgitta Karolina.
Tiens, voilà Birgitta Carolina.
İşte sana Birgitta Karolina'dan bir sigara.
Tiens-moi ça. C'est Birgitta Carolina qui offre.
Bizi gazeteye çıkaracaktın hani?
Et l'article sur Birgitta Carolina?
Sakın korkma, Birgitta Carolina.
N'aie pas peur...
Siz Thomas'ınızı geri kazanın, ben de Birgitta Carolina'ma kavuşayım.
Vous voulez Thomas? Je veux Birgitta Carolina.
Ona söyleyin ki ; Birgitta Carolina'yı terk etmezse, bebeğin ölmesi suçu Birgitta Carolina'nın üstüne kalacak.
S'il ne quitte pas Birgitta Carolina, elle sera dénoncée pour meurtre.
- Bazı şeyleri açığa kavuşturacağım.
Résoudre les problèmes de Birgitta Carolina.
Birgitta Carolina burada mı?
Est-ce que Birgitta Carolina est là?
Birgitta Carolina'ya bak dut yemiş bülbül gibi.
Birgitta Carolina m'a à peine dit bonjour.
- Birgitta Carolina da intihar etmiş.
- Et toi, que Birgitta s'est suicidée?
Benim, sizin, Arne'in, Birgitta Carolina'nın, yani herkesin şiddetle cevabını aradığı sorular.
Une question sur notre planète, sur vous, moi, Birgitta, nous tous...
Bu işe, North Carolina'daki bey ne dedi?
Qu'a dit ton père de cela?
Büyükanne Carolina nasıl?
Et comment va grand-mère?
Bayan Carolina, daha sert sevdiğimi söylemiştim size!
Je vous l'ai dit combien de fois? Je les veux plus rigides.
Carolina, gördün mü?
Carolina, tu as vu?
Carolina, dört büyük yılanbalığı getirdim! Hala canlılar!
J'ai acheté 4 grosses anguilles.
Bushrod Gentry, Kuzey Carolina'daki akrabalarını tanıyorum.
Bushrod Gentry, je connais les vôtres, en Caroline du Nord.
Sadece Carolina kıyılarına yaklaştığımızı söylemek için gelmiştim.
Juste venu vous dire, nous sommes au dessus de la côte de Caroline.
- Kuzey Carolina?
- Caroline du Nord?
- Carolina. - Görüşürüz.
Au revoir!
- Dışarıda Johnny'yle beraber.
Avez vous vu Carolina? Elle est dehors avec Johnny.
Tanrım.
Oh, mon dieu. Carolina?
Hiçbir şey hatırlamıyorum.
( Carolina ) Je ne me souviens de rien.
- Birgitta Carolina. - Thomas'ın nişanlısı.
- Birgitta Carolina.
Carolina.
Carolina.
Cicci, kadın odun getirdi.
Porte le petit bois à Carolina.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]