English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dünya birliği

Dünya birliği Çeviri Fransızca

112 parallel translation
Japonya'yı durdurmak istemelerine rağmen kimsenin elinde o silahlar yoktu Dünya Birliği'nin bile.
Aucun pays ne saura s'imposer de force contre le Japon. Même la Fédération est impuissante.
Dünya Birliği yolcusu Varner'a giriş izni verildi.
Passager Varner de l'alliance terrestre, autorisé à entrer.
Dünya Birliği'ne ait olan gemiler hariç tabii.
Sauf, bien sûr, celles appartenant à l'Alliance Terrestre.
Dünya Birliği'nin bana verdiği yetkiye dayanarak istasyonu kapatıyorum.
Comme autorisé par le réglement de l'Alliance Terrestre. Par la présente, je boucle la Station.
Yıllardır Dünya Birliği'yle güçlerini birleştirmeye çalışıyorlar.
Ils essayent de joindre leurs forces à l'Alliance terrestre depuis des années.
Ama siz Dünya Birliği'ne diz çöktürmüştünüz.
Mais vous, vous aviez mis l'Alliance terrestre à genoux.
Bütün iddianameler Dünya Birliği mahkeme kayıtlarından.
Toutes ces accusations viennent du Tribunal de l'Alliance terrestre.
Babil 5'te Dünya Birliği yetkili ve tutuklanabilir.
- Exactement Dès qu'il se pose sur Babylon 5, il tombe sous juridiction terrienne et peut être arreté.
Yarbay Sinclair hem Dünya Birliği'nin, hem de bu meclisin saygın bir ferdidir.
Le Commandant Sinclair est un membre respecté de l'alliance Terrestre, et de ce Conseil.
Dünya Birliği gerçekleri hasır altı etmek istemiyorsa tabii.
A moins que l'Alliance Terrestre n'essaie de dissimiler les faits
Geri kalanınız ne diyor? - Dünya Birliği kabul etmiyor.
L'Alliance Terrestre vote Non.
Dünya Birliği bedelini ödemeye hazır.
L'Alliance Terrienne paiera ses honoraires.
Dünya Birliği'nin size önerdiğinin üç katını öneriyorum.
Nous triplons l'offre de l'Alliance Terrienne.
Diğer tarafa geçtiğinde seni Dünya Birliği'nin gemileri karşılayacak.
puis un vaisseau de la Terre vous attendra.
Büyükelçi Kalika, Dünya Birliği konu üzerindeki hassasiyetinizi anlamaktadır.
Ambassadrice Kalika, l'Alliance sera sûrement ravie de vous rencontrer.
Dünya Birliği'nin yardımıyla liderlerini adalete teslim ettik.
Grâce à l'Alliance Terrienne, nous avons remis leurs chefs à la justice.
Dünya Birliği adına "evet" oyu veriyorum.
Au nom de l'Alliance Terrienne, je vote pour.
Bağımsızlar ve Dünya Birliği dosttur.
La Ligue et l'Alliance sont alliées.
Haber yayıldığında Dünya Birliği'nin şansı olmayacak. Meclis kararını verdi.
L'Alliance n'aura pas le choix et le Conseil a pris sa décision.
Bu anlaşma Dünya Birliği'yle Bağımsız Gezegenler arasındadır.
C'est un accord entre la Terre et la Ligue.
Dünya Birliği'nin bu şarlatanlığa izin vereceğine inanıyor musun?
Pensez-vous que l'Alliance Terrienne va accepter cette charade?
Dünya Birliği Kıyamet Bölüğü'nden çalıntı nakliye gemisine.
Ici l'Alliance Terrienne, escadre Omega Noir à navire volé.
Varlığı, Dünya Birliği'nin yapısına tehdit oluşturuyor.
dont la présence menace la structure militaire de l'Alliance Terrienne.
Dünya Birliği Başkanı Luis Santiago'nun ölümünün üzerinden sekiz Yarbay Sinclair'in açıklamasız Dünya'ya çağırılmasının üzerinden beş gün geçti.
Déjà 8 Jours depuis la mort du président de l'alliance terrestre Luis Santiago et 5 jours depuis que le commandant Sinclair a été rappelé sur Terre sans aucune explication.
Ben Dünya Birliği İstasyonu Babil 5'in komutanı Kaptan John Sheridan.
Ici, le capitaine John Sheridan, alliance terriènne station Babylon 5.
Dünya Birliği'nin kanunlarını uygulamakla yükümlüyüz. Sevmemiz gerekmiyor.
On observe les lois de l'Alliance, on ne les apprécie pas forcément.
Bu uzak karakollar içerisinde sadece Dünya'ya sadık çoğunluğu korkutmak için terörizmi kullanan bir grup ayrılıkçı gerilla yüzünden olaylara maruz kalan Mars Kolonisi Dünya Birliği Uzay İstasyonu Babil 5'ten fazla tartışma konusu olmayı başardı.
De tous ces postes éloignés... seule la colonie sur Mars, déchirée par des séparatistes... usant de méthodes terroristes pour intimider les unionistes...
Epsilon Eridani yakınlarında tarafsız bir bölgede kurulmuş olan Babil 5 Uzay İstasyonu tüm olumsuzluklara meydan okuyarak serbest bir liman, diplomasi merkezi ve Dünya Birliği Kaynaklar ve Teknolojiler Bölümü için bir gövde gösterisi aracı olmaya devam etti.
prête davantage à controverse que Babylon 5 de l'Alliance Terrienne. Située près d'Epsilon Eridani et considérée neutre... Babylon 5 continue de fonctionner comme un port libre d'accès...
İzlediğiniz örüntüler, Babil 5'e yanaşmak üzere yaklaşan ve bizim de içinde bulunduğumuz Dünya Birliği gemisi Hyerdol'un köprüsünden çekildi.
Ce plan a été filmé à partir du pont... de la navette Hyerdol à notre arrivée sur Babylon 5.
Dünya Birliği'nin Sh'lassen Bölgesi'ne en yakın geçidi budur.
C'est le point de saut le plus proche de Sh'lassen.
Dünya Birliği adına kabul ediyorum.
Au nom de l'Alliance Terrienne, je l'accepte.
İlk gemimiz. Ticari ilişkilerimizin Dünya Birliği'nden ayrılmadan önceki günlere dönmesi biraz zaman alacak.
Ça prendra du temps pour revenir au niveau de commerce... que nous avions avant de quitter la Terre.
Hayır. O, Dünya Birliği Posta Hizmetleri'nin malı.
Non, c'est la propriété du Service Postal de l'Alliance Terrienne.
Tüm Dünya Birliği'ne ve iki taşıma gerisine kafa tuttuk.
Nous avons affronté toute l'Alliance Terrienne et deux groupes d'appareils.
Dünya İşçi Birliği bir avuç dolusu komünist.
Les membres de l'I.W.W. sont communistes.
Dünya İşçi Birliği'nde komünistler var, Greenwich'te komünistler var.
Il y a des communistes à l'I.W.W. et au Village.
Dünya İşçi Birliği'ndeki bir avuç komünist mi?
La bande de communistes de l'I.W.W.?
Yıkıcı eylemleri araştırmak için bir soruşturma bürosu kuruyorlarmış. Amerikan İşçi Federasyonu'nun lider kadrosu Çelik Tröstleri'yle işbirliği hâlinde olduğu için Alfred, Dünya İşçileri Birliği hakkında yazı yazmamı istedi.
Et ce succès a changé sa vie, je crois, car il a découvert qu'il était très bon à quelque chose, le meilleur.
Ayrıca Dünya İşçi Birliği'nin zulmünden bahsedeceğim.
- On a tous une famille.
Boston polisinin grevinden de. Plumb planını, Amerikan İşçi Federasyonu ve Dünya İşçi Birliği'nin onlara karşı tavrından bahsedeceğim.
Vous êtes la locomotive du train qui pousse la révolution en avant sur la voie de la nécessité historique tracée par le parti.
Yoldaşlar, pek çok politikası yanlış olsa da Dünya İşçi Birliği devrimci bir birliktir ama Amerika İşçi Federasyonu değildir.
Il répète ça jour et nuit et ose prétendre que le débat est interrompu par peur de la grande influence de John Reed.
Amerika'daki gerçek devrimci işçiler uzun zaman önce Amerikan İşçi Federasyonu'ndan ayrılıp Dünya İşçileri Birliği'ne geçti.
On n'a pas assez parlé pour que mon ami ici présent réalise que Louis Fraina et moi avons les mêmes vues sur la question. Tous les Américains de notre délégation, - tous les Anglais...
Bir Dünya-diºi öldürücü tekme birligi iç in egitildi.
Instruction : brigades de la mort.
Hatırlatmak istiyorum ki 3 gün içinde Bir kongremiz olacak Dünya Kadınlar Birliği.
Je voudrais également vous rappeler que dans trois jours, ous nous réunirons à la Ligue des Femmes du Monde.
Kırmızı köşede, ağırlığı tam tamına 136,7 kilo olan, altın madalya sahibi ve hiç yenilmemiş dünya amatör boks şampiyonu Sovyetler Birliği'nden. Sibirya Boğası,
avec un poids de 136 kg le médaillé d'or et champion du monde des poids lourds amateurs venu droit d'Union Soviétique le taureau de Sibérie
Ama el birliği edersek, dünya güvenli bir yer olur... -... savaş kazancı için.
Faisons du monde un havre de paix... pour les profiteurs de guerre.
Dünya Birliği tarafınca gönderildik.
Membres de la Fédérale Planétaire.
Herkesin şu konuda fikir birliği içerisinde olduğundan eminim ki,... Eurisko sürekli artan bir rekabet içindeki dünya ile yüzleşmelidir.
Je suis convaincu que Ie conseil admettra que Eurisko doit affronter Ia dure réalité d'un monde de plus en plus compétitif.
Bir süredir kayıt dışı telepatları Dünya'dan Psişik Birliği'nin ulaşamayacağı dış kolonilere kaçıran bir şebekenin varlığından haberdarız.
Nous savons qu'il existe un rail souterrain... qui introduit des télépathes clandestins... dans les colonies où le Corps ne peut rien faire.
Buradan ayrıldığımda, Dünya için barışı garantileyen bir Dünya-Centauri birliği kurulmuş olacak.
Nous allons établir une alliance Terre-Centauri... qui assurera la paix pour les Terriens.
Dünya ve Psişik Birliği, Gölgeler'le ortak olmuşsa bu büyük bir olaydır. Böyle bir şeyle nasıl başa çıkabiliriz?
Si la Terre et le Corps Psi se sont vraiment alliés avec les Ombres... on ne pourra rien faire contre une telle puissance.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]