Dünya kubbesi Çeviri Fransızca
40 parallel translation
Kaptan, Dünya Kubbesi'nden şifreli bir mesaj alıyoruz. 1. Özel Hat.
Captaine, on reçoit un signal codé depuis le central terrien sur le canal du président.
Dünya Kubbesi bunun bir kaza olduğunu söylüyor.
Le Dôme Terrien a dit que c'était un accident.
Dünya Kubbesi, tamam.
Dôme Terrien terminé.
Bu yüzden, son dönemler Dünya Kubbesi'nde yapılan toplantılar insanları ilgilendirmeyen çatışmalar yüzünden çıkmaza giren bir projeye ne kadar zaman ve bütçe harcanacağıyla ilgiliydi.
Ainsi, les représentants du Dôme... ont discuté de la quantité d'efforts et d'argent à consacrer... dans un projet semblant constamment enlisé dans des conflits non humains.
Ziyaretiniz esnasında Babil 5'te meydana gelen olaylar Dünya Kubbesi'nde taşıdığımız endişeleri haklı çıkarıyor.
La situation qui s'est déroulée pendant votre visite... est typique de ce dont s'inquiètent les représentants du Dôme.
Daha sonra olanlarda Dünya Kubbesi'nin istemeden de olsa bir müdahalesi oldu ama yüzlerce kişinin ölümü- -
La suite a été déclenchée par le soutien hésitant du Dôme... mais les centaines de morts...
10 dakika kadar önce Kaptan Sheridan, Dünya Kubbesi'nden mevcut krizle ilgili bir ileti aldı.
Le commandant Sheridan a reçu un message... du Dôme concernant la crise.
Babil 5'in daimi sakinleri olmak için Dünya Kubbesi'ne başvurduk.
Nous avons demandé au Dôme Terrien le statut de résident sur Babylon 5.
Bence Dünya Kubbesi'nde birileri keçileri kaçırdı.
A mon avis, un type du Dôme Terrien a pété les plombs.
Sh'lassen Elçisi bir hafta önce benden yardım talebinde bulunmuştu. Dünya Kubbesi reddetmemi emretti.
Sh'lassen m'a demandé de l'aide il y a peu... et le Dôme Terrien s'y est opposé.
Dünya Kubbesi'ne eksiksiz bir rapor geçtim.
J'ai envoyé un rapport au Dôme Terrien.
Dünya Kubbesi içinde kendimize hatırı sayılır destek bulduk.
Nous avons de solides appuis au Dôme.
Dünya Kubbesi'yle bağlantı kurdum ve görev için yeşil ışık yaktılar.
J'ai contacté le Dôme, qui m'a autorisé à poursuivre.
Dünya Kubbesi'ndeki stratejik analizciler, bu yeni ırk hakkında ellerinde herhangi bir bilgi olmadığını ama öğreneceklerini söylediler.
Les analystes du Dôme Terrien ne savent rien... de cette nouvelle race, mais les recherches ont commencé.
Dünya Kubbesi'ndeki yetkililer Centauri Cumhuriyeti'nin Narn Anavatanı'na devasa bir saldırı başlattığını onayladı.
Le Dôme Terrien confirme... que la République centauri a lancé un assaut dévastateur... sur la planète Narn.
Hükümet sözcüleri Centaurilerin Narn Anavatanı'nın ötesine yayılma planları olmadığını açıklamış olsa da Dünya Kubbesi gelişmeleri endişeyle izliyor.
Les porte-parole affirment... que les Centauris n'ont pas de projets expansionnistes, sauf pour Narn. Mais d'autres, au Dôme Terrien, en sont moins sûrs.
Dünya Kubbesi kanıtları inceledi ve aleyhine bir iddianame hazırlamaya karar verdi.
Le Dôme Terrien a reconsidéré les faits... et ils ont décidé de vous mettre en examen.
Yani Dünya Kubbesi'ne karşı konuşan, hatta eylemlere girişen subaylarını rapor edersin, öyle mi?
Si quelqu'un tentait d'obliger des officiers à tenir des propos... ou à agir contre le Dôme Terrien, vous le dénonceriez?
Dünya Kubbesi'yle bağlantı kurduk ve emirlerin doğru kanallar aracılığıyla iletilmesi talebinde bulunduk.
Nous avons demandé au Dôme Terrien... confirmation légale de cet ordre.
Şu ana kadar Dünya Kubbesi'nden seçeneklerin değerlendirildiği dışında herhangi bir resmi cevap verilmedi.
Le Dôme Terrien n'a toujours pas reçu de réponse à l'acte de défi de Mars... sauf pour dire qu'ils étudient toutes les possibilités.
Milletvekillerinden birkaç tanesi Dünya Kubbesi'nden kaçmayı başardı.
Certains sénateurs ont fui le Dôme Terrien.
Delillerin doğruluğu araştırılıyor. Dünya Kubbesi'nde oluşturulan birkaç komisyon durumu görüşmek üzere basına kapalı toplantılar yapıyorlar ve delilleri değerlendirebilecek özel yetkilerle donatılmış bir savcı arıyorlar.
Plusieurs comités sénatoriaux... vont en discuter au Dôme Terrien... et désigner le magistrat qui examinera les preuves.
Dünya Kubbesi'nde işler çığırından çıktı.
Le Dôme Terrien est perplexe.
Dünya Kubbesi'nden mesaj geldi.
Signal en provenance du Dôme Terrien.
En kısa sürede Dünya Kubbesi'ne gitmeni istiyorlar.
Ils veulent vous voir au Dôme Terrien dès que possible.
Dünya Kubbesi'nde bir toplantıdan yeni çıktım.
Je reviens d'une réunion au Dôme Terrien.
Başkan Clark rejiminin çökmesinden sonraki gelişmeleri haber vermek üzere üzere Dünya Kubbesi'ndeki basın toplantısına bağlanıyoruz.
Pour couvrir les événements qui ont causé la chute du Président Clark... nous nous rendons dans la suite présidentielle au Dôme Terrien.
Bu sabah Dünya Kubbesi'nde yapılan basın toplantısından sonra Sheridan ve Delenn, Babil 5'e doğru yola çıktılar.
Après la conférence de presse, au Dôme Terrien... Sheridan et Delenn sont partis vers Babylon 5.
Dünya Kubbesi'nden Senatör Elizabeth Metarie.
Depuis le Dôme Terrien, le sénateur Elizabeth Metarie.
Dünya Kubbesi'nden bize katılan konuşmacılarımız arasında York Üniversitesi'nden tarihçi Dr. Jim Latimere Tokyo'daki Japonya Üniversitesi'nden politik bilimci Dr. Barbara Tashaki ve New York Üniversitesi'nden psikiyatr Dr. William Exeter.
Pour cette discussion, depuis le Dôme Terrien... Jim Latimere, historien de l'Université de York... Barbara Tashaki, politologue de l'Université de Tokyo... et William Exeter, psychologue de l'Université de New York.
Dünya Kubbesi'nde lobi faaliyetleri yürüten en az bir düzine adamınız var.
Vous avez des groupes de pression sur le Dôme Terrien.
Dünya Kubbesi Psişik Birliği Merkez Bürosu'yla görüşeceğim.
QG du Corps Psi.
Sanırım Dünya Kubbesi'nden atama emrini aldınız.
Vous avez dû recevoir les ordres du Dôme Terrien.
Dünya Kubbesi'ndeki dosyaları da araştırmaya kat.
Recoupement avec les données du bureau central du Dôme.
Doğrudan Dünya Kubbesi'nden.
Du Dôme Terrien.
Dünya Kubbesi'nden önemli bir mesaj alıyoruz.
Message prioritaire en provenance du Dôme Terrien.
Dünya Kubbesi'ndeki imkanlar buradakinden daha geniş.
Le Dôme terrien a bien plus de ressources que nous ici.
Diğer haberler : Dünya Kubbesi'nde yer yüzü son telepat krizinde ölenlerin anısına delindi...
Aujourd'hui, le Dôme Terrien a été pourvu d'un monument dédié aux nombreuses victimes de la récente crise entre télépathes.
Dünya Kubbesi'nden gelen son talimatta Vega kolonisine sıradan devriye emri gelmişti.
Les dernières instructions du Dôme Terrien nous envoyaient à Vega en patrouille.
Bana Dünya Kubbesi'ni bağlayın Başkan Susanna Luchenko'nun ofisi.
Passez-moi le Dôme Terrien, le bureau du président Luchenko.
dünya 1278
dünyanın 28
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157
dünya küçük 47
dünya değişiyor 17
dünyanın 28
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157
dünya küçük 47
dünya değişiyor 17