English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dünyanın sonu değil

Dünyanın sonu değil Çeviri Fransızca

290 parallel translation
Neyse, dünyanın sonu değil ya.
Heureusement, Hunsford n'est pas loin.
Dünyanın sonu değil ya! Beni arkadan koşturma, küçük yumurcak.
J'en ai assez de courir après toi.
Neşelen biraz. Bir düğünün ertelenmesi dünyanın sonu değil.
Ce n'est pas dramatique de repousser un mariage.
Dünyanın sonu değil ya.
Ce n'est pas la fin du monde.
Bu, dünyanın sonu değil.
Ce n'est pas la bombe atomique ni une maladie grave.
- Kes. Dünyanın sonu değil!
A t'entendre, on croirait que c'est la fin du monde!
Bu dünyanın sonu değil, henüz değil.
Ce n'est pas la fin du monde, pas encore.
- Dünyanın sonu değil ya, Johnny.
Ce n'est pas si grave...
Dünyanın sonu değil ya bu.
Ce n'est pas la fin du monde.
Doktor dünyanın sonu değil ya, diyor.
Le docteur dit que ça n'est pas la fin du monde.
Üzülme hayatım. Dünyanın sonu değil.
Ne vous en faites pas, ce n'est pas la fin du monde.
- Bu dünyanın sonu değil, Jenny.
Ce n'est pas la fin du monde, Jenny.
Dünyanın sonu değil ya.
Ce n'est pas si grave.
Ve biliyorsun ki, bu dünyanın sonu değil.
Et, vous savez, ce n'est pas la fin du monde.
Bak, doğurabilirsin de. Bu dünyanın sonu değil.
Si on le gardait, ça serait pas la fin du monde.
- Bu dünyanın sonu değil.
- Ce n'est pas la fin du monde.
- Dünyanın sonu değil.
- C'est pas la fin du monde.
Bu dünyanın sonu değil.
- Ce n'est pas la fin du monde.
Bak, biliyorum dünyanın sonu değil, intihar edecek değilim, ama...
D'accord, c'est pas une guerre ni un suicide collectif...
Dünyanın sonu değil ya?
C'est pas la fin du monde?
Marty, bir kez reddedilmek dünyanın sonu değil ki.
ce n'est pas la fin du monde.
Dünyanın sonu değil.
il le paiera un jour.
Sadece bir parti. Dünyanın sonu değil.
C'est une fête, rien de plus.
- Tanrı aşkına, bu dünyanın sonu değil.
Ce n'est pas la fin du monde.
Bunu duymak istemediğini biliyorum ama Adam'ın okuldan ayrılması dünyanın sonu değil.
C'est pas la fin du monde, s'il arrête ses études.
Dünyanın sonu değil ya, bu sadece bir kaza.
Ce n'est pas la fin du monde, c'est juste un accident.
Pekala, dünyanın sonu değil ya.
Vaut mieux entendre ça que d'ëtre sourde.
- Dünyanın sonu değil ya.
- C'est pas la fin du monde.
Tamam, ne olmuş? Biraz eroin çektim. Kahrolası dünyanın sonu değil!
Mon beauf travaillait avec des camés.
Bu dünyanın sonu değil ki.
C'est pas la fin du monde.
Bu dünyanın sonu değil, Malcolm.
Ce n'est pas la fin du monde.
Sevilmiyor olmak dünyanın sonu değil.
Ne pas être apprécié, ce n'est pas la fin du monde.
Dünyanın sonu değil.
Ça n'est pas la fin du monde!
Bu dünyanın sonu değil ki.
Ce n'est pas la fin du monde.
Ya, öyle bakma. Dünyanın sonu değil.
C'est pas la fin du monde!
.. bu dünyanın sonu değil.Kesinlikle..
C'est pas la fin du monde. Pas tout à fait.
Esme, dünyanın sonu değil.
Ce n'est pas la fin des haricots...
Oh, Haydi, George. Dünyanın sonu değil bu.
Enfin, George, ce n'est pas la fin du monde.
Dünyanın sonu değil.
C'est pas si grave.
Genel bir kriz var ama bu dünyanın sonu değil.
Il y a une crise générale, mais ce n'est pas la fin du monde.
Bu asık suratlar da niye? Bu dünyanın sonu değil.
Pourquoi vous faites ces têtes?
— Bu dünyanın sonu değil.
- Ce n'est pas la fin du monde.
- Dünyanın sonu bizim için teori değil.
- La fin du monde n'en est pas une.
Ne hissettiğinizi biliyorum, Bayan Kubelik. Bunun dünyanın sonu olduğunu düşünüyorsunuz, ama değil.
Je sais que vous pensez que c'est la fin du monde, mais ce n'est pas vrai.
Bunun iyi bir haber olduğunu söylemiyorum ama dünyanın sonu da değil.
C'est pas une bonne nouvelle, mais c'est pas la fin du monde.
Bu dünyanın sonu değil.
Ce n'est pas la fin du monde.
Dünyanın sonu gibi değil.
Ça n'est pas très grave.
Bu dünyanın sonu değil.
Ce n'est pas encore la fin du monde.
Bu, dünyanın sonu değil.
Allez Margo, c'est pas la fin du monde.
Ve sanki günün değil de dünyanın sonu gelmiş ve hayatta kalmayı başaran sadece çöpler olmuş.
Et au lieu du soir, c'est la fin des temps... et il n'y a que les ordures qui aient survécu.
Dinle. Bu dünyanın sonu demek değil.
C'est pas la fin des haricots.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]