Gelebilir misin Çeviri Fransızca
1,052 parallel translation
Keechie, biraz buraya gelebilir misin?
- Keechie, approche, tu veux?
Bir dakika ofise gelebilir misin?
Tu viens dans mon bureau un instant?
Baksana, pazar günü akşam yemeğine gelebilir misin?
Pouvez-vous venir dîner dimanche?
Polly, bir gelebilir misin lütfen?
Voulez-vous revenir ici?
Kuşku uyandırmadan yarın yine buraya gelebilir misin?
Pourrez-vous revenir ici demain, sans éveiller les soupçons?
Bir dakikalığına dışarı gelebilir misin, Sonny?
Tu sors une minute?
Dinle, buraya gelebilir misin?
Alors tu peux venir ici?
George, bir saniye ofisime gelebilir misin?
George, pouvez-vous venir dans mon bureau?
Susie, biraz gelebilir misin, lütfen?
Susie, vous pourriez venir ici, s'il vous plaît?
Geldiğinde, amir odasına gelebilir misin lütfen?
Quand elle arrivera, voulez-vous aller au bureau du directeur, s'il vous plait?
- Çarşamba yine gelebilir misin?
- Tu peux plut ™ t venir mercredi?
Cuma günü yemeğe gelebilir misin, 7 gibi?
Viens dîner vendredi, vers 7 h.
Buraya gelebilir misin?
Peux-tu venir?
Çavuş, buraya gelebilir misin konuşalım bunu?
Sergent, venez ici discuter un peu.
Sadece- - Gelebilir misin- -
Je... Pouvez-vous venir...
Seni görmek istiyorum... ama... sen buraya gelebilir misin?
Je voulais te voir... mais... pourrais-tu venir ici?
Yanıma gelebilir misin? Seni özledim.
Tu crois que tu peux venir?
- Sorun yaşamadan buraya gelebilir misin?
- Pourriez-vous l'amener ici sans problème?
- Bu gece bana gelebilir misin?
- Tu peux venir chez moi, ce soir?
- Gelebilir misin?
- Tu peux?
- Daha önce gelebilir misin?
- Peux-tu essayer de venir plus tôt?
"Wilma, buraya gelebilir misin?"
Wilma, viens me rejoindre ici.
Cliff, biraz buraya gelebilir misin?
Tu peux venir?
Anne, buraya gelebilir misin?
Maman, tu peux venir un instant?
Bir saniye gelebilir misin?
Harold, tu peux venir m'aider une seconde?
Evime gelebilir misin?
Tu peux venir chez moi?
Julie, bir dakikalığına içeriye gelebilir misin lütfen
Julie, voulez-vous venir me voir une minute?
- Benimle gelebilir misin?
C'est moi. Tu peux venir? - Où?
Bir saat sonra gelebilir misin?
Tu peux revenir dans une heure?
Anne, buraya gelebilir misin?
Maman, tu peux venir?
- Tamire gelebilir misin? - Hai.
- Vous pouvez le réparer?
Yukarı gelebilir misin?
Tu peux monter?
Gelebilir misin?
Tu peux venir?
Daryl, tatlım, bir dakika buraya aşağıya gelebilir misin?
Trésor, descends!
Haftasonu gelebilir misin?
Tu peux pas venir ce week-end?
Buraya gelebilir misin?
Tu peux venir une seconde?
Buraya gelebilir misin?
- Peux-tu venir?
Audrey, benimle gelebilir misin, lütfen?
Audrey, voulez-vous me suivre?
Alf, buraya gelebilir misin? Bir kaç dakika konuşmak istiyorum.
Vous pouvez rester aussi longtemps que vous le souhaitez.
Joey benimle mutafağa kadar gelebilir misin, lütfen?
Joey, tu peux venir dans la cuisine un instant, s'il te plaît?
Buraya hemen gelebilir misin? Al, Kelly ile konuşuyorum.
Al, je parle avec Kelly.
Gelebilir misin?
Peut-être que tu pourrais venir?
Hey, Rog, tekrar içeri gelebilir misin? Maliyet raporunu getir.
Apporte l'analyse des coûts.
Saat dörtte buraya gelebilir misin?
Viens et retrouve-moi ici à 4 h.
Laboratuvara gelebilir misin? Seks konusunda tartışırdık.
Tu veux bien venir au labo pour que nous discutions en tête-à-tête?
- O zaman.. - Konuyu görüşmek için gelebilir misin?
Tu pourrais venir, qu'on organise tout ça?
Hemen eve gelebilir misin, Preston?
Je t'en prie, reviens vite.
- Gelebilir misin? - Kaç kişilik biletin var?
Pénélope peut venir?
Daha sonra gelebilir misin?
Je donne un cours.
Şimdi bu aptalca gelebilir, ama ismi Daniele olan dansçıyı değiştirecek misin?
Ça peut vous sembler bête... mais cette étoile ne s'appelait pas Danielle, par hasard?
Jess, biraz yanıma gelebilir misin?
Passez par là une seconde!