English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Güvenilir

Güvenilir Çeviri Fransızca

3,654 parallel translation
Size sadece çalışanların yeterliliğini değil, ayrıca bütün Avrupa'daki en güvenilir... banka olduğumuzu garanti edebilirim.
Je vous assure non seulement la compétence de mes hommes, mais également la garantie de notre réputation comme l'une des banques les plus fiables de toute l'Europe.
Deborah sizin güvenilir olduğunuzu, söylüyor Müfettiş Reid.
Deborah dit que vous êtes digne de confiance, inspecteur Reid.
O güvenilir biri nazik ve güvenilir. Senin için bütün bunları tepemem.
Il est gentil et sûr, je vais pas tout lâcher pour toi.
Bu liste hiç güvenilir değil.
Cette liste est trop incertaine.
Kurdum nasıl bir kurt olduğuna bakacak.. ... güvenilir misin yalancı mısın, diye.
Mon loup va découvrir quel genre de loup vous êtes, si je peux vous croire... ou si vous mentez.
- Güvenilir değil.
- C'est instable.
Sağlam, güvenilir. İşte bizim Howard.
Fiable, fidèle, digne de confiance, c'est ça notre Howard.
Pek güvenilir değil.
On en peut pas compter sur toi.
O... basit şeyler. Güvenilir, randevu.
Ça rend les choses plus simples, comme certaines... attributions.
Seninle evlendim, çünkü dürüst, güvenilir, ayrıca inanılmaz seksisin.
Je t'ai épousé parce que tu es honnête, et fiable, et sans oublier incroyablement sexy.
Çünkü güvenilir değilsin.
Parce qu'on ne peut pas te faire confiance.
Çok çalışkan, güvenilir birisiyimdir.
Je suis responsable, et vraiment travailleuse.
Güçlü ve güvenilir.
Il est fort, et fiable.
Kesinlikle bazı durumlarda benden daha güvenilir.
Certainement plus fiable que moi parfois!
Herkesin işine burnunu sokuyorsun, değil mi, güvenilir mahkum?
Tu fourres ton nez dans les affaires de tout le monde, n'est ce pas, trustee? ( "Trustee" est un détenu de confiance )
Güvenilir mahkum yaralandı.
Il y a un détenu à terre.
Güvenilir mahkum yaralandı. Kapıyı aç.
Détenu à terre, ouvre cette porte.
Tam da bu yüzden sana o küçük kasaba hastanesi güvenilir mi diye sordum.
J'avais raison de m'inquiéter à propos de cet hôpital de province.
- Güvenilir bir kaynaktan.
- Une source fiable.
Bilirsin, güvenilir bir enerji kaynağı.
Tu sais? De l'énergie fiable.
Daha güvenilir olamazdı.
Pas plus légal que ça.
Çünkü... Güvenilir biriyim.
Parce que... je suis quelqu'un de fiable.
20 kez. Çok güvenilir bir silah.
20 cartouches, très fiable.
Japonları öldürdüğünü söyleyen o adam senin güvenilir biri olduğunu söyledi.
Celui qui a dit que vous avez tué ces Japs dit qu'on peut se fier à vous.
Özel güçleri olduğuna dair güvenilir kanıtlar yoktu.
Il n'y a jamais eu de preuve qu'elle avait de vrais pouvoirs.
Bebek bakıcım güvenilir biri değil. Çocuğumu bırakamam.
Je ne peux pas me fier à ma baby-sitter et je ne peux pas laisser mon enfant seul.
Her akşam farklı bir erkekle görüşüyormuşsun ve geceyi birlikte geçiriyormuşsun. Herkes güvenilir olmadığını söylüyor.
Tu verrais des hommes chaque soir... et tu passerais toute la nuit avec eux.
Neyse ki, oldukça güvenilir bir gerçeklik detektörün var.
Heureusement tu es équipé d'un détecteur de vérité fiable.
Ama kontrol aslında sadece bir ilizyondur. Çünkü zemin bazen ayaklarımızın altından kayıp gider, Ve bize vardığımız yeri kabullenmek düşer, zemin güvenilir olsun ya da olmasın.
Mais le contrôle est une illusion, parce que parfois, la terre tourne, et nous devons gérer avec l'endroit où nous finirons, que le sol soit solide ou pas.
Bunun nasıl olduğunu bilmiyorum, ama seni güvenilir buluyorum Doktor..
Je ne sais pas comment tu as réussi, Doc, mais tu m'as fait voir la vérité.
Roach Tahsilat güvenilir birinden para alıyor ve gönderiyor.
Roach Recouvrement perçoit de l'argent d'un fond.
Güvenilir bir adam.
Résiste.
Tanıdığım en güvenilir adamsın.
L'homme le plus résistant que j'ai jamais rencontré.
Sen güvenilir bir adamsın.
Le plus solide bonhomme que j'ai jamais rencontré...
Bu seanslar güvenilir ve mahkemede öne sürülmez.
Ces séances sont confidentielles.
Rahatlatıcı ; Sen mutlusun, güvenilir ; Çok iyi hissediyorsun ;
Elle tisse sa toile autour de nous, on s'y sent bien, c'est le pied, et splash!
O artık güvenilir ve normal.
Il est fiable, il est normal.
Karşındakini güvenilir biri olduğuna inandırmaya çalışırken asla hapishaneden söz etme.
Quand tu essayes de convaincre quelqu'un que tu es responsable, n'évoque pas la prison.
Aynı zamanda güvenilir bir yetişkinle de yürüyebilirsin.
Mais vous pouvez aussi marcher avec un adulte responsable.
Cidden güvenilir kişinin Tammi olmasını mı istiyorsun?
Tu veux vraiment que Tammi passe pour la personne équilibrée?
Yani, elbette elimizde güvenilir bilgi olduğunda sizi bilgilendireceğiz.
Donc quand nous avons des informations crédibles on vous tient informer.
- Sam Porter Dixie mafyasından bir serseri, cinayete teşebbüs 10 yıllık cezasının 8 yılını yatmış. - Hapishanenin güvenilir kişilerinden.
Sam Porter, un ganster mafieux de Dixie, il a purgé 8 années de sa peine sur 10 pour tentative de meurtre, il avait une bonne conduite dans la prison.
- Güvenilir iyi bir adam olduğunu biliyorum.
C'était un bavard invétéré. Je le sais bien.
Güvenilir olduğunu söylemiştin.
Je pensais que tu avais dit qu'elle était digne de confiance.
Çok güvenilir kaynaklardan aldığım bilgilere göre, Rahibe Jude beni Briarcliff'e kapatan rahibe hâlâ hayattaymış.
J'avais entendu dire par des sources fiables que sœur Jude... la sœur qui m'avait emprisonnée à Briarcliff, était encore en vie.
Raporlar daha güvenilir en azından.
Les plus fiables en tout cas.
Oraya çıkınca tüm şehir seni güvenilir ve zarif görecek.
Toute la ville veut vous voir vous tenir ici pleine d'autorité et d'élégance.
Bay Duffy, bizler güvenilir adamlar değiliz.
Mr Duffy, vous n'êtes pas un homme de confiance.
Yine de güvenilir fedaime ihtiyacım olacak tabii.
Eh bien, j'aurai toujours besoin de mon garde du corps.
- Ya da annenle konuşacak kadar güvenilir değilim.
- T'avais peur que je parle à ta mère.
Ben ve güvenilir dostum iş başında.
Moi et mon ami sincère sommes partants.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]