English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Güvenli

Güvenli Çeviri Fransızca

17,253 parallel translation
Her yıl 68 milyon Amerikalı güvenli sınırlarımızın ötesine geçiyor.
Plus de 68 millions d'Américains quittent la sécurité de nos frontières chaque année.
Ajanınız bir Japon otelinin güvenli ağına sızmaya çalışıyor.
Votre agent pirate un hôtel japonais une connexion internet sécurisée.
FBI'ın en güvenli yerlerinden biri, insanların birazdan yapacağım şeyi yapmasını önlemek için özellikle tasarlandı.
Contrôle des pièces à conviction. Une des zones les plus sécurisées du FBI, spécifiquement conçue pour empêcher quiconque de faire ce que je m'apprête à faire.
İhanet konusunda oldukça güvenli hissetmiş olmalı çünkü eline kan bulaşmıştı.
Il a du se sentir plutôt à l'aise dans la trahison parce qu'il n'était lui-même pas tout blanc.
Burası artık güvenli değil.
Ce n'est plus sûr ici.
Sanırım Brian'ın kardeşi güvenli evdeymiş ve biri bıçak yarasıyla onun evine gelmiş.
Je suppose que la soeur de Brian était dans son appartement quand quelqu'un s'est pointé avec un coup de couteau dans la jambe.
FBI'ın Brian'a verdiği güvenli evi diyorsun.
Vous voulez dire la planque que le FBI met à disposition de Brian.
Daha güvenli.
Plus sûr.
Katia'yı Stonehaven'dan götür, güvenli bir yere.
Amène Katia loin de Stonehaven, dans un endroit sûr.
Güvenli değildi.
C'était dangereux.
Bende çıktım ve adamımı güvenli bölgeye sürükledim.
Alors j'ai couru et traîné mon gars en sécurité.
Kilise şövalyeler için güvenli yer demektir.
L'église était un refuge pour les chevaliers.
Onun için geldiklerinde Elizabeth'i koru. FBI Karakurt'u güvenli bir şekilde teslim alacak.
Veillez sur Elizabeth et quand le moment viendra, assurez-vous que Karakurt atteigne le FBI en toute sécurité.
Elizabeth Keen, size şehir merkezine kadar eşlik etmek için buradayım. Güvenli ve sağlıklı bir şekilde sevk edileceksiniz.
Elizabeth Keen, je suis ici pour vous escorter en ville, où vous serez détenue en sécurité en attendant votre mise en examen.
Koridorlar güvenli değil. Ne?
Les couloirs ne sont pas sûrs.
Koridorlar güvenli değil.
Les couloirs ne sont pas sûrs.
Laurel Hitchin'den oranın güvenli olmadığına dair uyarıcı bir telefon aldım.
- Je ne sais pas. J'ai eu un appel de Laurel Hitchin m'avertissant que ce n'était pas sûr.
Bizde Yönetici'yi güvenli bir yerde atarız artık.
Je jetterai le directeur dans un endroit sûr.
- Hayır, gayet güvenli. Sadece bir yük gemisi.
- C'est juste un cargo.
Kendilerini saklamak için en güvenli yeri bulurlar ve bütün gençleri ölüme gönderirler.
Ils trouvent un refuge, s'y cachent et envoient les jeunes au front.
Şimdi bütün başkentin en güvenli yeri neresi?
Quel est le meilleur refuge au monde?
- Aileni ve seni güvenli bir eve koyabiliriz. - Hayır.
Nous proposons une maison sécurisée, pour vous et votre famille.
Küçük, güvenli bir yer.
C'est un endroit sûr.
Kartları kontrol altında. Onları kullandığı an güvenli kameralarına bakacağız.
On peut le retrouver grâce à la vidéo surveillance s'il utilise ses cartes.
Onun ya bir yaya ya da güvenli bir yerde olduğunu düşünüyoruz.
Il doit être à pied ou déjà en lieu sûr.
Arkadaslar arkadaslarla paylasirlar ya hani. Tamamen güvenli bir ortamda.
Vous savez, des amies qui se confient à d'autres dans un environnement sain.
Tamam ; güvenli kelimeni söyle ve gidelim.
OK, dis-moi juste ton mot de secours, et allons-y.
Hayır, en güvenli seçeneği istiyorum.
Non. Je veux l'option la plus sûre.
Birkaç kez açmak zorunda kalabiliriz ama en güvenli seçenek olduğunu garanti ederim.
On va devoir réouvrir plusieurs fois, mais je vous assure, c'est la meilleure option, la plus sûre.
Yönetici'yi güvenli bir yerde atarım.
Je vais déposer le directeur dans un endroit sûr.
Burası güvenli bir bina.
C'est un bâtiment sécurisé.
Nakliyesini güvenli kasalarda işlemleri bodrum katında yapıp dünyanın her yerindeki mağazalara gönderiyorlar.
Elles sont transférées dans une chambre forte et des ateliers en sous-sol, où elles sont placées sur des montures et expédiées dans des magasins du monde entier
Seni yol üzerinde güvenli bir yerde bırakmaktan mutluluk duyarım.
Je serais heureux de vous déposer sur le chemin dans un endroit sûr.
Size güvenli bir e-mail hesabı versek, bu kayıtları iletebilir misiniz?
Qu'Aram l'identifie. Pourriez-vous m'envoyer la vidéo cryptée?
Reddington onu güvenli bir yere götürüyor, ulaştıklarında haber verecek.
- Reddington l'envoie en planque. - Il nous préviendra.
Güvenli bir şekilde gitmek için tam koruma istiyorum.
Je m'en occupe. Je veux une équipe sur place.
- İşi sonlanan kişilerin... -... eşyalarını güvenli bir şekilde- -
C'est la procédure lors d'un décès.
Para medya gelirlerinin tutulduğu Key Atlantic Bankası'nın güvenli bir kaynağa bağlı olan tek bir hesabında tutuluyor.
L'argent est envoyé aux médias via le terminal d'un compte de la Key Atlantic Bank de Manhattan.
Evimde güvenli mi yani?
Et c'est plus sûr chez moi?
Bu bir dinleme cihazı ve bunu Jane'in güvenli evinine yerleştirmeni istiyorum.
C'est un dispositif de surveillance, et je le veux dans la maison de Jane.
Peki neden bu fotoğraflar sabah saat dörtte güvenli evinizde kameralardan kaçındığınızı gösteriyor?
Donc, pourquoi sur ces photos on vous voit éviter les caméras de sécurité de votre planque à 4h du matin?
Para problem değil, neyse ödeyebilirim. Sadece güvenli bir şekilde taşınmasını istiyorum.
Votre prix sera le mien, tant que ça arrive intact.
Bayan, tesisden ayrılmanızı ve güvenli bir yere
Madame, je voudrais que vous quittiez le bâtiment
Bir felaketin olduğu bir yere dönmek gerçekten zor, çünkü biz ailemizle birlikte güvenli olduğumuz evimizde olmak isteriz.
Il est difficile de revenir sur le lieu d'une tragédie parce que nous voulons... nous voulons être à la maison, en sécurité et en famille.
... ve okulu en güvenli şekilde tutacaklarına söz veriyorlar..
et ont promis d'assurer la sécurité de l'école au maximum.
- Güvenli bir yere.
- Un endroit sûr.
Güvenli değil.
Ce n'est pas prudent.
Şehir artık güvenli gelmiyordu.
La ville ne paraissait plus sûre.
Güvenli mi peki?
C'est sécurisé?
Söyledik, güvenli bir NSA bölümündesin.
Nous vous l'avons dit, nous sommes dans un établissement sécurisé de la NSA.
Güvenli değil.
Ce n'est pas sécurisé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]