Her ne olursa Çeviri Fransızca
1,694 parallel translation
Organize suçlar, uyuşturucu satıcıları, her ne olursa.
Crime organisé, trafiquants de drogue, ce genre de choses.
Ve her ne olursa olsun oğlum, kocam, Karen ve Lucas'la konuşmayacaksın.
Et vous n'allez pas parler ni à mon fils, ni à mon mari, Karen ou encore Lucas.
Ve her ne olursa olsun, şunu söylemek istiyorum ki... Seni seviyorum ve sana minnettarım.
Et quoi qu'il arrive, je voulais te dire que je t'aime, que je t'apprécie
Ve her ne olursa olsun, sana şunu söylemek istiyorum ki... Seni seviyorum ve sana minnettarım.
Et quoi qu'il arrive, je voulais te dire que je t'aime, que je t'apprécie
Düşüncelerinizi, sorularınızı ve kendinizde farkettiğiniz şeyleri not edersiniz her ne olursa.
Vous y noterez ce qui vous passe par la tête, vos questions, tout ce qui me permettra de mieux vous connaître...
Her ne olursa olsun benimle beraber batmana izin vermeyeceğim.
Quoi qu'il arrive, jamais je te foutrai dans la merde.
Şu andan itibaren her ne olursa sakın unutma, buna sen sebep oldun.
Quoiqu'il arrive ici ou dehors, n'oubliez pas, ce sera votre faute.
Her ne olursa olsun.
Quel que soit le prix à payer.
Gerçek şu ki, ben, Simon'ın ailesine her ne olursa olsun bunun bir anlayışla, bir ideolojiyle ya da kimin şehit olduğuyla ilgisi olduğuna inanmıyorum. Tüm bu olaylar annesinin başına geldi.
Dans ce qui est arrivé à ses parents, l'essentiel n'est pas l'idéologie ou le martyre, mais le fait que c'est arrivé à sa mère.
Her ne olursa olsun....
N'importe quoi...
Olacak olan şey aklına bile gelmeyecek birşey ve her ne olursa olsun, eski sen uçup gidecek.
Il se passe... tu crois avoir la dernière pensée que t'as jamais eu et quoiqu il en soit c'est que toi... juste partir.
Sana inanıyoruz tanrım Her ne olursa olsun, İnançlıyız Senin kutsal adına, Dua ediyoruz
Nous croyons, Dieu quoi qu'il se passe, nous avons la foi... en ton Nom sacré, nous prions...
Her ne olursa olsun.
Quelqu'en soit le prix.
Sizin, her ne olursa olsun insanlara yardım etmeye devam etmenin yollarını bulacağınızı biliyorum. Çünkü sizler örnek insanlarsınız.
Je sais que quoi qu'il arrive, vous trouverez des façons de continuer à aider les autres parce que c'est le genre de personnes que vous êtes.
Kafasında bir şeye karar verirse her ne olursa olsun verdiği karara sadık kalırdı.
Elle prend sa décision et elle fait ce qu'elle a décidé, peu importe ce que c'est.
Ve her ne olursa olsun, yapacağım.
Quoi que ce soit, je le ferai.
her ne olursa olsun, kimse ona erişemez.
C'est peu, mais je sais que personne ne veut y être mêlé.
Bana gelebilirsin. Her ne olursa olsun.
Tu peux tout me dire, tu le sais.
Ama her ne olursa olsun, bunun için tüm övgüleri alacağım.
Mais quoi qu'il arrive, je m'en attribue le mérite.
kendisine, herhangi bir ihtiyacında, her ne olursa olsun, çekinmeden Oslo'dan bizleri arayabileceğini hatırlatırız.
Nous lui disons que, si elle a besoin de quoi que ce soit, elle nous appelle à Oslo.
Her ne olursa olsun haklayacağım onu.
Je vais le vaincre, peu importe comment.
Her ne olursa olsun evleniyor olman bence harika.
C'est merveilleux que tu te maries quand même, quoi qu'il arrive.
Her ne olursa olsun, hiç şansları olmayacak.
Quoi qu'il en soit, ils ne s'en sortiront pas.
Her ne olursa olsun, araba, herkes Vegas'a gitmeden önce... kilitli bir kamyona konmuştu.
Entre chaque prise, elle était dans un camion fermé à clé bien avant que le tournage ne vienne à Vegas.
Nunnally, her zaman yanında olacağım, ne olursa olsun.
Tu as vraiment une faveur à me demander? Oui. Une des choses que tu as dites m'a donné une idée.
Ne olursa olsun Siyahmerikalılar her zaman Demokratlara oy verecek.
Les Noirméricains voteront toujours démocrate.
Ne olursa olsun, Majesteleri'nin devrinin her zaman hatırlanacağından hiç şüphem yok.
Je ne doute pas du tout qu'on n'oubliera jamais le régné de Sa Majesté.
Fakat 9-5 arası çalışırken, ki çok böyle işim oldu, çalıştığım yer neresi olursa olsun, yaptığım iş her neyse sürekli başımda işimi benden daha iyi yapabileceğine inanan bir herif olurdu, bana işin iyi olması için ne yapmam gerektiğini söylerdi.
où que je travaille, quel que soit mon poste, un de mes supérieurs pensait toujours pouvoir faire mieux que moi et me donnait des conseils pour que je sois au niveau.
Ne tür mücadele olursa olsun pozisyonunu her zaman değiştirebilirsin.
Il y a toujours une autre position.
BIRKAC GUN BOYUNCA, YAPTIGIM HER SEY, NE KADAR SIKICI OLURSA OLSUN, BANA ILGINC GELMISTI.
Les jours suivants, qu'importe ce que je faisais, ennuyant ou pas, je trouvais ça excitant.
Ne olursa olsun benden nefret ediyor. Ve her geçen gün olay daha da kötüye gidiyor.
Quoi qu'elle soit, elle me déteste, et ça empire chaque jour.
Ama ne olursa olsun, bizimle her zaman güvende olacaksın.
Mais quoi qu'il en soit, tu seras toujours en sécurité avec nous.
Her zaman, ne olursa olsun öldürmenin yanlış olduğunu düşünürdüm.
J'ai toujours cru que c'était mal de tuer quoi que ce soit.
Ne olursa olsun her şey yoluna girecek.
L'important, c'est que tout ira bien.
Ne olursa olsun umarım bunu söylemeye bile gerek yoktur ama ne olursa olsun şunu bilmeni isterim ki ailene her zaman bakacağım.
Quoi qu'il puisse arriver... J'espère que tu le sais déjà, mais quoi qu'il puisse se passer, je tiens à ce que tu saches que je veillerai toujours sur ta famille.
Her ne şartta olursa olsun, asla, .. bana iyi bakacağını düşünme bile..
Surtout, ne t'imagine jamais que tu doives prendre soin de moi.
Sakın unutma, ne olursa olsun beraber geçirdiğimiz her an tamamen gerçekti ve senden çok hoşlanıyorum. Gerçekten.
N'oublie pas, quoi qu'il arrive, que tout ce qu'on a vécu était sincère et que je t'aime beaucoup.
Kararı ne olursa olsun her zaman Alma'nın yanındayım.
Quoi que dise Alma, je suis d'accord avec elle.
Bende ne olursa olsun istikrarlı olmak istiyorum. Her zaman.
Je voudrais rester impassible, en permanence.
O uçuş boyunca gidip Andrew'yu almayı, onu Kaliforniya'ya geri getirmeyi, her şeyi ayarlayıp, ne olursa olsun kendimizi öldürmeyi düşünüyorduk.
Pendant le vol, on avait l'intention de venir chercher Andrew, de le ramener en Californie, de tout organiser, faire tout ce qui était nécessaire, et puis de nous suicider parce qu'il n'y avait aucune raison de continuer à vivre.
Gidip Andrew'yu almayı, her şeyi ayarlayıp, ne olursa olsun kendimizi öldürmeyi düşünüyorduk.
On pensait aller chercher Andrew, tout organiser, faire tout ce qui était nécessaire, puis nous tuer, parce qu'il n'y avait plus aucune raison de vivre.
Lütfen bu çocuğu her ne pahasına olursa olsun koru, anne.
Je t'en pris protège-là à n'importe quel prix, Maman!
Her insanın hayatında, ne olursa olsun yapması gereken bir şey vardır.
Dans la vie, on est parfois obligé de faire quelque chose.
Anlaman gereken şu : Onlar, ne olursa olsun, sen ne yaparsan yap her halükarda ayrılacaklardı.
Il faut que tu comprennes qu'ils allaient se séparer de toute manière.
Bazı şeylerin bilinçaltında olmasını bir sebebi var,... çünkü eğer her şey apaçık, gün gibi ortada olursa insan yaşayamaz ya da nefes alamaz, hatta bir adım bile atamaz.
Il a dit que l'inconscient gardait certaines choses pour une bonne raison. L'esprit ne pourrait vivre, respirer ou avancer si tout ce qui était latent dans l'inconscient apparaissait au grand jour.
İçerideki bir düşman, ne kadar güçlü... olursa olsun, her gücü yenebilir.
Un ennemi infiltré peut anéantir qui il veut. Pas besoin d'un homme fort.
Hepinizin bilmesini istiyorum ki bu birkaç gündür, sizi tekrar görmek ne olursa olsun, her şeye değerdi.
Je veux que tous, vous sachiez que vous revoir, ces quelques jours, ça en valait la peine, quoi qu'il arrive.
Sanırım, konu ne olursa olsun bu adam her zaman önümde olacak.
Décidément quoi que je fasse, c'est toujours moins bien que lui.
Havanın sıcak olduğu ve hayvanların yaşadığı her yerde onları avlayan yılanlar da vardır. Koşullar ne kadar zor ve lokmalar ne kadar tuhaf olursa olsun.
Partout où son chaud et il ya des animaux d'un certain type il y aura des serpents pour les chasser peu importe la difficulté des conditions et comment gênant la bouchée.
Ama ne var biliyor musun? Her gün birilerine anlatmak istediğin bir sırla yaşamanın ne olduğunu... Kim olursa...
Mais vous savez ce que c'est... vivre tous les jours avec un secret... dont vous voulez parler à quelqu'un... mais vous ne pouvez pas?
Bir belediye meclisi üyesi olarak, her ne şekilde olursa olsun problemleri çözmek..
En tant que conseiller municipal, mon travail est de trouver des solutions.
her ne olursa olsun 80
her neyse 2842
her ne ise 107
her ne istersen 16
her ne kadar 48
her neredeyse 27
her neyse işte 22
her ne haltsa 24
her ne olduysa 22
ne olursa olsun 694
her neyse 2842
her ne ise 107
her ne istersen 16
her ne kadar 48
her neredeyse 27
her neyse işte 22
her ne haltsa 24
her ne olduysa 22
ne olursa olsun 694