Hissetmiyorum Çeviri Fransızca
4,521 parallel translation
Kendimi iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas très bien.
Kendimi iyi hissetmiyorum.
Je suis Stephen Narcisse.
Hissetmiyorum!
Je ressent rien!
- Kendimi... kendimi iyi hissetmiyorum.
Je ne- - Je ne me sens pas bien.
Kendimi iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas bien.
Daha iyi hissediyordum ama şimdi öyle hissetmiyorum.
Je me sentais mieux, mais plus maintenant.
- Neden? - Pek iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas très bien.
- Ben kendimi ezik gibi hissetmiyorum.
- Quoi? - Je me sens pas comme une ratée.
Yahudi gibi hissetmiyorum.
Je me sens pas Juif.
Pek de iyi bir baba gibi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas comme un bon père.
Bu gece kendimi öyle hissetmiyorum ama.
Ce n'est pas ce que je ressens ce soir.
Hissetmiyorum bile.
Oh, tu sais quoi? Je ne la sens même pas.
Derek'le sana şov transfer olurken yardım edeceğime söz verdim ama yazma konusunda kendimi rahat hissetmiyorum.
J'étais d'accord pour aider Derek et toi à transférer le show, Mais je ne me sens pas à l'aise pour écrire quoi que ce soit.
* Ama pek iyi hissetmiyorum kendimi *
♪ Je ne me sens pas très bien ♪
Bir Borgia'yım ve kendimi sevilmiş hissetmiyorum.
Je suis une Borgia, et je me sens mal-aimée.
Yakınlarda olmadığını bildiğimde kendimi güvende hissetmiyorum.
Je ne me sens pas en sécurité à moins de te savoir proche.
Hiç iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens vraiment pas bien.
Joseph, çok iyi hissetmiyorum.
Joseph! Je ne me sens pas très bien.
Hiç iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas très bien.
Suçluluk hissetmiyorum.
Je ne me sens pas coupable.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Je me sens pas bien.
- Artık olmuyor. Aslında çoktandır bu kadar iyi hissetmiyorum.
D'ailleurs, je me suis pas senti aussi bien depuis longtemps.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Je... Je ne me sens pas bien.
Aptal hissetmiyorum.
Je ne me sens pas stupide.
Henry onu kapattığından beri hiçbir şey hissetmiyorum.
Henry l'a éteint et depuis, je ne ressens plus rien.
Kendimi hiç iyi hissetmiyorum.
Je ne me sens pas bien.
Hiçbir şey hissetmiyorum.
Je ne ressens rien.
- Lois, kendimi iyi hissetmiyorum.
Euh, Lois, je ne se sent pas bien.
Kendimi pek de iyi hissetmiyorum ve sen ve ailenin de hastalanmasını istemem.
Um, je suis juste, je me sens pas très bien, et je veux pas... et je veux pas te rendre toi et tes parents malade.
Artık sana karşı bir şey hissetmiyorum.
Je ne te donnerai plus jamais l'ombre d'un sentiment.
Artık acı hissetmiyorum.
Je n'ai plus de larmes à verser.
Bak, hiçbir şey hissetmiyorum.
Regarde. Je ne peux rien sentir. Rien.
"Bacaklarımı hissetmiyorum..".
"Je ne sens pas mes jambes..."
- Pek iyi hissetmiyorum.
- Je ne me sens pas très bien.
Şu an kendimi pek de güvende hissetmiyorum.
Car je me sens plutôt menacé en ce moment.
Hiçbir şey hissetmiyorum.
Je ressens rien.
Böyle bir şeyin söylendiğini hatırlamıyorum ama bu önemli değil çünkü bak şimdi en önemli kısım geliyor ben aynı şekilde hissetmiyorum ve o da hayatına devam ediyor çöpçatanlık sitesine kaydolmuş.
Je... ne me souviens pas qu'on en ait parlé, mais ça n'est pas important car, et voici ce qu'il faut retenir, ce n'est pas réciproque, et elle a décidé d'aller de l'avant. Elle fait des rencontres en ligne.
- Öğüt dinleyecek gibi hissetmiyorum ya.
Je n'ai pas envie qu'on me fasse la morale.
ama, uh... bişey hissetmiyorum dedektif.
Mais... Je ne ressens rien, inspecteur.
Ellerimi hissetmiyorum. Yan tarafım yanıyor!
Je ne sens plus mes mains!
Artık Lilith'i hissetmiyorum.
Je ne sens plus Lilith maintenant.
Hiçbir şey hissetmiyorum.
Je ne sens rien.
Yarın bir çocuk partisine katılmam gerekiyor ama açıkçası, o kadar güçlü hissetmiyorum.
Je me suis engagée pour faire une fête pour enfants demain, et, franchement, vous savez, je ne me sens pas assez en forme.
Brad, gerçekten iyi hissetmiyorum.
Brad, je ne me sens vraiment pas bien.
Pek dans edecekmişim gibi hissetmiyorum.
Je n'ai pas vraiment envie de danser.
İyi hissetmiyorum ama iyiyim.
Je ne me sens pas super bien mais ça va.
Rahat hissetmiyorum.
Je suis mal à l'aise.
Onlara 20 dakika göz kulak olur musun? Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Peux-tu les surveiller 20 minutes, je ne me sens pas bien.
Aslında çoktandır bu kadar iyi hissetmiyorum.
En fait, je ne me suis pas senti aussi bien depuis longtemps.
Sürekli Gerard ilgileniyor diyorsun ama ben hissetmiyorum.
Je sais que tu n'arrêtes pas de dire que Gérard est intéressé, mais ça ne se voit pas.
Hayır, ben acı hissetmiyorum.
Non je ne le sens pas.