Hiç şüphesiz Çeviri Fransızca
538 parallel translation
Hiç şüphesiz ki tüm bu parmakları kesmek zorundayız yoksa tüm eliniz ya da daha kötüsü olabilir.
Il va falloir amputer ces doigts ou sinon ce sera toute la main...... ou même pire.
Hiç şüphesiz hatırlayacaksınız efendim, Bayan Crosbie'nin belirttiğine göre o ölümcül geceye kadar birkaç hafta boyunca kurbanla hiçbir iletişimi yoktu.
Crosbie a déclaré qu'avant ce soir-là, elle n'avait eu aucun contact avec la victime depuis plusieurs semaines.
Hiç şüphesiz.
Sans aucun doute douteux.
Seni son gördüğümden bu yana, biraz büyümüşsün galiba. - Hiç şüphesiz.
Vous avez grandi depuis la dernière fois...
Hiç şüphesiz, genç bir avukat olarak kimi bulursan onu müşterin yapmak zorundasın ama...
En tant que jeune avocat, vous avez cherché - là où vous pouviez trouver, mais...
Ama dürüsttüler, hiç şüphesiz?
Mais honnête, bien sûr?
Hiç şüphesiz açıklayabilirsin.
Tu peux sans doute l'expliquer.
Hiç şüphesiz kendine güvensizdi.
Il manquait sans doute d'assurance.
Hiç şüphesiz.
Sans aucun doute.
Hiç şüphesiz ortakçıdırlar.
Des fermiers, sans doute.
Hiç şüphesiz aşk hikayeleridir.
- De belles histoires d'amour?
Evet, siz çok ünlüsünüz ve hiç şüphesiz ki size başvuran zor durumdaki biri için yeterince zenginsiniz.
Surtout les grands acteurs. - Eh bien, c'est parfait, j'ai encore des progrès à faire.
Siz bir yazarsınız. Tanınmayan bir yazar, hiç şüphesiz.
Je vous certifie que la lame ne rentre pas dans le manche.
Hiç şüphesiz Tung cesurdur.
Pas mal pour un cave.
- Hiç şüphesiz.
- Je vois ça.
O sesin bana söylediğinin doğru olduğunu hiç şüphesiz ki biliyordum. Korkunç gerçek.
Je savais avec certitude qu'elle me disait la vérité, une vérité atroce!
Unutmayın, hiç şüphesiz geliyor.
Je répète : aucun doute.
Hiç şüphesiz talih ikinci defa işe yaradı.
Le destin se dérange inutilement. Oui.
Hiç şüphesiz, Otama'ya acıdığı için yapmış olacak.
Il a sans doute agi ainsi uniquement par pitié.
Hiç şüphesiz bir bardak dolusu bundan içilmiş.
Il est évident qu'on a déjà prélevé un verre de lait.
Doktor, ben sizden işin iyi tarafına bakmanızı istiyorum. Hiç şüphesiz Lou.
Je ne veux penser qu'à la meilleure des hypothèses.
Musashi Miyamoto! Hiç şüphesiz!
Musashi Miyamoto est le meilleur des maîtres!
- Sadece 12 haftam kaldı. - Hiç şüphesiz.
Il ne me reste que douze semaines.
Hiç şüphesiz Örümcek Ormanı'ndaki kötü ruh geleceği bildi.
la sorciére de la forêt avait vu juste.
Cape Town Afrika'da, bir Boer tarafından hiç şüphesiz gökyüzündeki benzer bir parlamayı rapor etti.
et en provenance d'Afrique région du sud, rapporte des flashs traversant le ciel.
O da hiç şüphesiz bir sürü yalana ve yalancıya... katlanmak zorunda kaldığım için olmuştur.
Des crampes provoquées par tous les mensonges qui m'entourent.
Bay Thornhill, bence siz kesinlikle alkollüsünüz. Hiç şüphesiz.
M. Thornhill, j'estime que vous êtes ivre.
Hiç şüphesiz!
Il n'en est pas question!
- Hiç şüphesiz büyük bir başarı.
- Vous avez triomphé du doute.
- Hiç şüphesiz.
- Évidemment.
Hiç şüphesiz kör adamın inadından.
La rancune d'un aveugle, sans doute.
Motome Chijiiwa'ya gelirsek -... onu buraya sürükleyen koşullar hiç şüphesiz oldukça karmaşıktı.
J'admets que Chijiwa ait eu des raisons particulières.
Bunu daha birçokları izleyecek hiç şüphesiz.
Avec bien d'autres à venir, j'espère.
Ve hiç şüphesiz cehaletlerinin tüm avantajlarından yararlanacaksınız.
Et vous tirerez sans aucun doute avantage de leur ignorance.
Bayan Moneypenny, hiç şüphesiz dinlediğinize göre, bu telgrafı alır mısınız?
Moneypenny, vous écoutez sûrement. Alors envoyez le télégramme suivant :
Hiç şüphesiz!
Oui, c'est sûr!
Hiç şüphesiz.
Ça ne fait aucun doute.
Milyonlarca hayatı kurtarma merakınızı ve asil çabanızı hiç şüphesiz takdir ediyorum ancak kendi hayatımdan endişeli görünüyorsam bağışlayın beni.
J'apprécie bien entendu votre noble effort et votre volonté de sauver des milliers de vies mais pardonnez-moi de me soucier de ma vie.
Hiç şüphesiz bir iki hafta içinde, gizemli Bay Ziebold bankaya gitmiş ve parasını çekmiş.
Et quelques jours plus tard, le mystérieux M. Ziebold est allé retirer l'argent.
- Evet. Evet, hiç şüphesiz canım. Altın ve altından biraz daha fazla birşey.
Pas d'erreur, ma chère, de l'or et quelque chose en plus.
Hiç şüphesiz efendim, bir adam bu kadar çabuk yükselmişse kendisine yaraşmayan bir kökeni var demektir.
Sans doute, Votre Honneur, lorsqu'un homme s'élève si haut, on doit penser qu'il fut mal placé à l'origine.
Geçkin, hiç şüphesiz.
Défraichi? Certainement.
Parmak izi bırakmamışlarsa, hiç şüphesiz... cinayet aletlerini de bırakmamışlardır.
Ils n'ont pas laissé d'empreintes, vous pouvez être sûr qu'on ne trouvera pas l'arme du crime.
Hiç şüphesiz, giyen kişi.
Celle qui porte la tenue, indubitablement.
Brutus'sa şerefli bir insandır hiç şüphesiz.
Lui, quel homme d'honneur!
şüphesiz hepsini inkar ediyorum, çünkü hiç birisi doğru değil, bir kelimesi bile.
Bien sûr que je nie tout, parce que ce n'est pas vrai - Pas un mot.
Hiç şüphesiz, kocanız size karşı daha merhametli olacaktır.
Sans doute le Maître sera-t-il indulgent pour vous.
Hiç şüphesiz.
Bien sûr.
Şüphesiz polis, olayı abartıyor! Hiç inandırıcı gelmedi.
Maintenant, la police exaggere pourtant.
Hiç şüphesiz gizli bilgi.
Information secrète sans aucun doute.
Buna hali yok. Albay Stewart. Hiç süphesiz o da geri kalanınız gibi.
Je crois que le colonel Stewart est comme vous tous.
şüphesiz 417
şüphesiz ki 25
hiç sorun değil 240
hiç şüphem yok 65
hiç şansım yok 23
hiç sorma 68
hiç sanmıyorum 775
hiç şansı yok 60
hiç şüphen olmasın 30
hiç sevmem 23
şüphesiz ki 25
hiç sorun değil 240
hiç şüphem yok 65
hiç şansım yok 23
hiç sorma 68
hiç sanmıyorum 775
hiç şansı yok 60
hiç şüphen olmasın 30
hiç sevmem 23