Hiç şüphem yok Çeviri Fransızca
572 parallel translation
Elbette, hiç şüphem yok.
Je n'en doute pas.
Hiç şüphem yok Bark.
J'en suis sûre.
Bundan hiç şüphem yok ama mahkemeyi ikna edecek... bir deliliniz yok. Sadece sözlü savunma olmaz ki!
Je n'en doute pas, mais c'est leur témoignage contre le vôtre... et ça tiendra pas le coup dans un tribunal.
Bu sefer benimdir, hiç şüphem yok.
Cette fois-ci, il est à moi!
Yedi yıl boyunca hiç şüphem yok ki, Bayan Crosbie'nin sık sık Bay Hammond'a yazma fırsatı oldu.
Ils se connaissaient depuis 7 ans.
Buna hiç şüphem yok. Erken gelmekle iyi ettiniz.
Vous avez bien fait de venir tot.
- Hiç şüphem yok. - Sanırım gitsek iyi olacak.
- Il vaut mieux partir.
Döneceğine hiç şüphem yok.
Un de vous devait partir.
- Bundan hiç şüphem yok.
- Non, j'en suis certain.
- Hiç şüphem yok.
Ça ne fait aucun doute.
Bundan hiç şüphem yok.
Ça ne fait aucun doute.
Dikkatlice prova edilmiş, hiç şüphem yok.
Soigneusement répétée, sûrement.
Eğer uzanırsam, hiç şüphem yok ki uyuyup kalacağım.
Si je m'allonge, c'est inévitable, je vais m'endormir.
Dürüst değil mi? Benim yeğenim Algy? Korkarım bu konuda hiç şüphem yok.
Puis-je te demander si c'est dans cette demeure que réside M. Bunbury, ton ami handicapé?
Buna hiç şüphem yok.
Naturellement.
İntihar ettiğinden hiç şüphem yok.
C'est un suicide, ça ne fait aucun doute.
Hayır, hiç şüphem yok ama şehir morgundan şimdi geldim.
Pas du tout, mais je reviens juste de la morgue.
Hiç şüphem yok, bir sabah, Komünist generaller savaş hakkında konuşmak için bir araya gelecek.
Je suis persuadé qu'un matin, les généraux communistes vont se réunir pour parler de la guerre.
Hiç şüphem yok.
Hé hé, je n'en doute pas.
- Buna hiç şüphem yok.
- En effet, tu es si occupé!
Buna hiç şüphem yok.
Je n'en doute pas
Ama bunu zaruretten yapıyorum kibirden değil. - Hiç şüphem yok. - Gelin.
.. d'emprunter une monture qui a été celle de Notre Seigneur.
Dediklerinden hiç şüphem yok, Bay Boyd.
Mais j'aimerais qu'on se rappelle une chose :
Chona, hiç şüphem yok.
Chona, c'est sûr.
O hortlakların bir telsiz okuluna gitmediklerinden hiç şüphem yok.
Ils ont séché les cours de radio, ces fantômes.
- Çok iyi olduğundan hiç şüphem yok.
Il doit être parfait.
Hiç şüphem yok.
Je m'en doute.
Bundan hiç şüphem yok. Gel bana, küçük bebeğim.
Dansons un peu, mamacita.
- Hiç şüphem yok.
- Aucun doute.
Doğru, bundan hiç şüphem yok, ama biz, onun yanında olması gereken en son kişileriz.
Oui, mais notre présence serait déplacée.
Evet, hiç şüphem yok.
Je n'en doute pas.
Hiç şüphem yok. Dışarıdan bakınca aynıda meleklere benziyor.
Je n'en doute pas bien qu'elle paraisse tout à fait angélique.
Hiç şüphem yok.
Ben, moi, j'en suis sûr...
Hiç şüphem yok ki arkamdan gülüyorlardır.
Ils ont dû tenir des propos moqueurs à mon sujet.
Senin nereye ne giyeceğini bilen biri olduğundan hiç şüphem yok, tatlım.
Vous devez être du genre à vous habiller de façon pratique.
Hiç şüphem yok.
Je n'en doute pas une seconde.
Öyle olduğundan hiç şüphem yok.
Ça, j'en doute pas.
Hiç şüphem yok.
Il n'y a aucun doute.
Hiç şüphem yok ki canım burada kesinlikle sonucu önceden belli olan bir davadan bahsediyoruz..
Ma chère, il ne fait aucun doute que nous avons ici un dossier absolument béton.
Buna hiç şüphem yok.
- Pour moi, il n'y a aucun doute.
Hiç şüphem yok.
Pas du tout.
Yarbay, ikimiz de sıradan adamlarız eğer rollerimizi değişseydik benim şu anda niyetli olduğum gibi cevapları almakta başarılı olacağınıza hiç şüphem yok.
Nous sommes simplement des hommes et si nos rôles étaient inversés, je ne doute pas que vous réussiriez à obtenir les réponses aussi bien que j'en ai l'intention.
12. tamamen çıldırmıştı garip şeyler anlattı kocaman ateşten duvarlar, şiddetli depremler, aklını kaybetmiş gibiydi, hiç şüphem yok ki maymunluk dışı bir işkence görmüştü.
Et le douzième est revenu avec d'incroyables histoires de murs de feu, de séismes violents, son esprit perdu, victime sans doute de tortures a-simiennes.
Ama hiç şüphem yok ki senin adamların sana bunların hepsinden bahsetmiştir.
Mais votre commandement a dû vous en informer.
Hiç süphem yok.
Ça ne fait aucun doute.
Gerçekleri hiçbir zaman gözardı edemem Lord Penrose ve koyunların boğazının parçalanması durumunun tartışmasız bir gerçek olduğundan hiç bir şüphem yok.
Je n'ignore jamais les faits. Les moutons égorgés sont sans conteste des faits.
Buna hiç şüphem yok.
Aucun doute.
Hiç şüphem yok.
- Je n " en doute pas.
İyi niyetli olduğundan şüphem yok hiç.
Vous voulez bien faire.
Hiç şüphem yok.
Pas étonnant!
Hiç şüphem olmasını istemiyordum, artık yok.
Et je n'ai plus de doutes sur vous.
şüphem yok 31
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73