English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Ihtiyaci

Ihtiyaci Çeviri Fransızca

283 parallel translation
Onun orduya ihtiyaci yok. "
Il n'a pas besoin d'armées! "
Devlet dairelerinin bu kaynaklara çok ihtiyaci vardir.
Les agences publiques ont désespérement besoin de ces fonds.
Gerçekten suya ihtiyaci olan yüzlerce yer var!
Il y mille autres endroits qui ont vraimment besoin d'eau!
Polisin bu üç cinayeti üstüne yikabilecegi bir suçluya ihtiyaci var.
Pour que la police lui colle les trois meurtres sur le dos.
Yüksek bir mahkemeye itiraz edenin paraya ihtiyaci var.
Qui veut faire appel devant une instance supérieure a besoin d'argent.
- Hayir. ªapkanin yeni bir kafaya ihtiyaci var.
- Le chapeau a besoin d'une nouvelle tete.
Ordunun adama ihtiyaci var.
L'armée a besoin d'hommes.
Büyük gücün tanimaya ihtiyaci yoktur.
La puissance n'a pas besoin du savoir.
Onun okula ihtiyaci var.
Il doit aller à l'école.
ihtiyaci var, ölüye degil.
Plutôt que de morts.
Bu tarafa geldiyse, yardima ihtiyaci oldugu içindir.
S'il vient ici, c'est qu'il a besoin d'aide.
Ve buna hemen ihtiyaci var.
Et il en a besoin maintenant.
Paraya ihtiyaci olacak.
Il va avoir besoin d'argent.
Calder'in sana ihtiyaci var.
Calder a besoin de vous.
Iyi bir avukata ihtiyaci olacak.
Il va avoir besoin d'un bon avocat.
Peter in olmasini hic istemem, ama eger oysa, yardima ihtiyaci olabilir.
Je ne tiens pas à ce que ce soit Peter à tout prix, mais si c'est lui, il a besoin d'aide.
Bebegin kafasi buraya geldiginden itme ihtiyaci duyuyorsun.
La tête du bébé est là, en-bas. On a envie de pousser, alors, au lieu de ça, on souffle.
Kate, sana ihtiyaci var, biliyorsun.
Kate, il a besoin de toi, tu le sais.
Haklisin, ihtiyaci var ama bunun farkinda degil.
Tu as raison, il a besoin de moi, seulement il ne le sait pas.
Her garsonun ihtiyaci olan bir şey Ritz Kuru Temizleme'den 6 aylık bedava kuru temizleme.
Ce dont rêvent toutes les serveuses. Six mois de nettoyage à sec gratuit!
Ama Pablo'nun daha fazlasina ihtiyaci var.
Il a besoin de plus. J'étais prêt à le lui donner.
Biliyordum ve ben de bunu vermeye hazirdim. Kendini zorlama. ihtiyaci olan seyi bende buldu o.
Ne te fatigue pas, avec moi il aura ce qu'il veut.
Derse ihtiyaci yok.
C'est pas des cours qu'il lui faut.
Onun yardima ihtiyaci yok.
Il a besoin de personne.
Dinlenmeye ihtiyaci olmadigini düsünüyor.
Elle préfère croire qu'elle n'a pas besoin de repos.
Artik çiftlerin çocuk ihtiyaci.
Là, c'est pour un couple en mal d'enfant.
Bu sehrin insaninin yine de yardima ihtiyaci var.
Les gens de cette ville ont besoin d'aide.
Hepimizin huzurlu bir gelecek ve kalkinma için öngörü ve sefkate ihtiyaci var.
Nous avons besoin de compréhension, d'imagination, pour créer un avenir... de paix et de progrès pour chacun des citoyens américains.
Dinle, bize ihtiyaci var, tamam mi?
Il a besoin de nous, d'accord?
Is bulana kadar kalacak bir yere ihtiyaci var.
Il a besoin de squatter en attendant de trouver un job.
Ben ve Vicki oturuyoruz ama o isinden kovuldu ve birkaç haftaligina kalacak yere ihtiyaci vardi.
Je vis avec Vickie mais il a perdu son boulot donc on l'héberge pendant deux semaines.
- Neye ihtiyaci var, bilmiyorsun.
- Tu sais pas ce dont elle a besoin.
Neye ihtiyaci oldugunu senin bilemeyecegin sekilde biliyorum.
Je sais ce dont elle a besoin mieux que tu n'en seras jamais capable.
Sana kimin ihtiyaci var?
Qui veut de toi? Tire-toi!
Benim defterimi ele gecirince bana ihtiyaci kalmadi.
Il n'avait plus besoin de moi.
SİRKİN AVUKATA İHTİYACI VAR - ANTONIO
CIRQUE A BESOIN BON AVOCAT ANTONIO
Tim, doktorun bir çift kanata ihtiyacï var ki hastalarïnï ziyaret etsin.
Voici un médecin en quête d'ailes pour aller voir ses anciens patients.
Onun ihtiyacï olan yüksek sïkï ve eski moda bir dayak.
C'est une bonne claque à l'ancienne qu'il mérite, oui.
Donanmanïn dublöre ihtiyacï yok.
L'U.S. Navy ne veut pas d'acrobates.
"ÜLKENİZİN SİZE İHTİYACI VAR" Gönüllü olanların büyük çoğunluğu koyun gibiydi.
La grande majorité des volontaires se comporta comme des moutons.
BİR KAĞIT ÇÖP SEPETİNE İHTİYACI VARDI
IL LUI FALLAIT UNE CORBEILLE À PAPIER
Çatïnïn tamire ihtiyacï var.
Toit avoir besoin de réparations.
Onun sosyal servise ihtiyacï yok. Takviyeli bir hücreye ihtiyacï var.
Elle n'a pas besoin d'une assistante sociale mais d'une cellule capitonnée.
Eger o kulübeyi terkedecekse, becerilere ihtiyacï...
Si elle quitte un jour sa cabane, elle devra...
Sanki onun kimseye ihtiyacï yok.
Comme si elle n'avait besoin de personne.
- Nell'in ona ihtiyacï yok.
- Nell n'a pas besoin de lui.
- Kime ihtiyacï var?
- Mais de vous?
Zamana ihtiyacï var.
Elle a besoin de temps.
- Size göre, Nell'in yardïma ihtiyacï var mï?
- Selon vous, Nell a besoin d'aide?
Ona ihtiyacï olan.
À avoir besoin d'elle.
Onlarin suya ihtiyaci var ve ben onlara su vermekten zevk aliyorum.
Ils en ont besoin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]