English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Ister misiniz

Ister misiniz Çeviri Fransızca

10,361 parallel translation
Eagles'ın yeni tesisine infilak etmek ister misiniz?
Bien, d'accord, euh, vous voulez aller vous éclater au nouveau complexe des Eagles?
Takımlarınızı oluşturmak ister misiniz?
Vous voulez former des équipes?
Yalnız kalmak ister misiniz? Bölmüyorum ya?
Mais vous voulez parler tout seul un moment?
Biraz eğlenceli bir şeyler yapmak ister misiniz?
Est-ce que vous, les gars, vous voulez faire un truc un peu plus drôle? Oh, ouais.
Bayanlar tuvaletini kontrol etmek ister misiniz?
Vous voulez vérifier les toilettes pour dames? Les toilettes des femmes, je vous assure que c'est impeccable. Ouais.
Efendim, içki ister misiniz?
Monsieur, est-ce que vous voulez un verre?
- Biraz daha kahve ister misiniz?
Je vous amène un autre café?
Sizi sağlık merkezine götürmemi ister misiniz?
Voulez-vous que je vous emmène au centre médical?
Çorba ister misiniz?
Voulez-vous un peu de soupe?
Çorba ister misiniz dedim.
Voulez-vous un peu de soupe?
Yeni bir silah denemek ister misiniz?
Voulez-vous essayer une nouvelle arme?
Bay Chandler, yeteneğinizi sınamak ister misiniz?
M. Chandler, voulez-vous exercer vos talents?
İçki ister misiniz Bay Gable?
Vous voulez un verre, M. Gable?
Şimdi konunun ne olduğunu söylemek ister misiniz?
Maintenant, dites-moi donc de quoi il s'agit, hein?
Temizlememi ister misiniz?
Je fais le ménage? Don.
Açıklamak ister misiniz?
Voudriez-vous nous expliquer pourquoi?
Kurnaz ponpon kızlar, biraz gerçek dedikodu ister misiniz?
Hé, les méchantes pompom girls, vous voulez de vrais potins?
Soda falan ister misiniz?
Vous voulez un soda ou autre?
Selam millet, ejderhalı rol yapma oyunlarından oynamak ister misiniz?
Vous aimez les jeux de rôles et les histoires de dragon?
Bir kahve ister misiniz?
Ça vous dit de prendre un p tit café?
Eve gidelim ister misiniz?
Les gars, vous voulez venir à la maison?
Yaşamaktan bahsetmişken bana biraz metaamfetamin ayarlamak ister misiniz?
En parlant de vivre, t'as du cristal à me fourguer?
"Yargıç : Bayan Keating, tanıklarınızı çağırmak için ek zaman ister misiniz?"
" Juge...'Mme Keating, avez-vous besoin de plus de temps'"...
- İçecek bir şey ister misiniz?
Quelque chose à boire? - Bourbon.
Leziz, besleyici şeyler ister misiniz?
Vous voulez un truc délicieux et nutritif?
Bayan Strong yemeğe oturmadan önce Loch Lomond'u görmek ister misiniz?
Mme Strong, souhaitez-vous admirer le Loch Lomond avant de dîner?
Cips ister misiniz?
Vous voulez des chips les filles?
Ve Montcourt için, Efendim, harekete geçmemi ister misiniz?
Et en ce qui concerne Montcourt, Sire, vous voulez que j'agisse?
- Onu denemek ister misiniz?
- Tu veux l'essayer? - Pourquoi pas?
Başlamadan önce ihtiyaç molası almak ister misiniz? - Sağ olun.
Voulez-vous aller aux toilettes avant que nous commencions?
Çocukların ilgisini pozitif bilime çekmek için yazdığım şarkıları duymak ister misiniz?
Hey, vous aimeriez écouter quelques chansons que j'ai réécrites pour intéresser les enfants aux sciences?
Oturmak ister misiniz?
Voulez-vous vous asseoir?
Annesini aramak ister misiniz?
Vous voulez appeler sa mère?
Onu aramak ister misiniz, Bay Skokie?
Vous voulez l'appeler, M. Skokie?
Bundan sonra buraya gelip mezarını gerçekten ziyaret etmek ister misiniz?
Pour aller voir sa tombe après ca?
Karınıza bunları açıklamamı ister misiniz?
Veux-tu que j'explique les choses à ta femme?
Grupça bu akşam izlemeye gitmek ister misiniz?
Hey, pourquoi on irait pas tous le voir en tant que groupe?
Size yardimci olabilecegimiz bölümlerimiz mevcut, görmek ister misiniz?
Nous avons tout un équipement sportif ici, vous voulez le voir?
Şeker de ister misiniz?
Vous voulez du sucre?
Bir şeyler yemek ister misiniz?
Vous voulez déjeuner les gars?
Onun hakkından gelmek ister misiniz?
Il y a un Juif qui essaye de nous racheter.
Bununla ilgili bir şey yapmak ister misiniz?
Vous voulez faire quelque chose avec ça?
- Biraz zaman ister misiniz?
- Je vous accorde un instant? - Pour faire quoi?
Geçen sene motosikletten düştüğümde açılan yarayı görmek ister misiniz?
Hé, vous voulez voir la cicatrice que j'ai eu quand je suis tombé de moto l'année dernière?
Scott Murphy'nin size saldırısına dair bir şikayet dosyası hazırlamamı ister misiniz?
Voulez-vous porter plainte contre Scott Murphy?
Bir süre Beyaz Saray'da kalmamızı ister misiniz?
Nous devrions rester.
- İncelemek ister misiniz?
Seul?
- Onu yakalamamızı ister misiniz?
Vous voulez qu'on la ramène?
Bir bisküvi daha ister misiniz?
Un autre gâteau?
İster misiniz?
La voulez-vous?
- Sizi götürebilirim. İster misiniz?
Je pourrais vous emmener le voir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]