English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Istiyorsan

Istiyorsan Çeviri Fransızca

22,396 parallel translation
Hayatta kalmak istiyorsan öğren.
Si tu veux rester en vie... apprend.
Ramon, Zıt Flash'ı bulmak istiyorsan gözlüğü tak.
Tu veux trouver le Reverse-Flash, mets ces lunettes.
Geride kalıp her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak istiyorsan başka tabii.
À moins que tu ne souhaites rester, sois sûr que rien ne foire.
Beni öldürmek istiyorsan durma.
Tu veux me tuer, tue moi.
Tamam, Gerçekten benim için birşeyler yapmak istiyorsan...
Si tu veux me faire plaisir...
Bir şeyleri değiştirmek istiyorsan, belki içinden başlamalısın.
Si vous voulez changer les choses, commencez par l'intérieur.
- Gerçekten bilmek istiyorsan...
- Alors, si tu veux vraiment savoir...
Birilerini cezalandırmak istiyorsanız yalnızca beni cezalandırın.
Si vous devez punir quelqu'un, punissez-moi.
- Ne istiyorsan onu.
Que tu te lances.
Planet Zombie'deki kaçış kapsülünü etkinleştirmek için talimat almak istiyorsanız, 2'yi tuşlayın.
Si vous voulez des conseils pour fuir la planète Zombie, tapez 2.
Soluk almanın daha fazla yöntemini öğrenmek istiyorsanız, 4'ü tuşlayın.
Si vous voulez apprendre de nouvelles façon de respirer, tapez 4.
Tekrar konuşmak istiyorsanız, 6'yı tuşlayın.
LA VIE AVANT ET APRÈS
Eğer oğlunuzu geri getirme konusunda yardıma devam etmemi istiyorsanız...
Si vous voulez que je continue à vous aider à récupérer votre fils...
Sağduyulu olmak istiyorsan ses tonunu sevgili tartışmasına düşürmekle başla.
Si vous essayez d'être discrets, commencez par baisser le volume sur la prise de bec des amoureux.
Eğer büyüyü istiyorsan.
Si tu veux le sort.
Eğer Kol'un kalıcı olarak gelmesini istiyorsan ihtiyacımız olan bilgiyi bize verdiğinden emin ol.
Si tu veux que Kol reste de façon permanente, assure-toi qu'il nous donne l'information dont nous avons besoin.
Konuşmamı istiyorsan, tamam.
Si tu veux que je parle, bien.
Silah almak istiyorsan nakit getir.
Tu veux acheter plus d'armes, ramène du cash.
Daha fazla silah almak istiyorsan bana nakit getir.
Tu veux acheter plus d'armes, apporte du cash.
Kızgın olmak istiyorsan kızgın olabilirsin, tamam mı?
Si tu veux être en colère, tu peux, d'accord?
Ne söylemek istiyorsanız onun önünde söyleyin.
Tout ce que vous voulez me dire, dites-le devant lui.
Onunla konuşmak istiyorsanız ailesinden birine ihtiyacınız olacak.
Vous allez avoir besoin d'un parent si vous voulez lui parler.
Ona birşey sormak istiyorsanız, ailesinden biriyle, burada olacak.
Si vous avez des questions, ce sera ici, avec un parent.
- Onu istiyorsan tuzak kurmak için bana ihtiyacın var.
Si tu le veux, Tu as besoin de moi pour le coincer.
Bir de hangi kıyafeti giydirmemizi istiyorsan getirsen iyi olur.
Et tu devrais amener des vêtements que tu aimerais qu'elle porte.
Bu gece annenin emirlerine uymak istiyorsan, güzel.
Si tu veux suivre les ordres de maman ce soir, c'est super.
Eğer babamın gerekeni yapmadığını demek istiyorsan...
Si vous insinuez que mon père n'a pas ce qu'il faut...
Eğer vicdan azabını hafifletmek istiyorsan bu senin sorunun ama o hala benden durdurmamı istediğiniz aynı orospu çocuğu.
Écoute, si tu veux soulager ta conscience, c'est ton problème, mais il demeure le même enfoiré que vous vouliez que je descende.
Ne istiyorsan onu yap.
Fais ce que tu crois être le mieux.
Yiyebilmek istiyorsanız, erken geleceksiniz.
Pour manger, venez plus tôt.
Sibirya'dan konuşmak istiyorsanız, seve seve...
Si vous voulez parler de la Sibérie...
Müzakerede bulunmak istiyorsan tabii.
Si vous voulez négocier.
Eğer gerçekten bitirmek istiyorsan, seni kovmuşum gibi düşün.
Si tu veux vraiment en finir, considère que tu es viré.
PTSB savunmasını es geçelim ama bir karakter tanığı istiyorsanız albay olur.
Laissez tomber le TSPT, mais si vous voulez un témoin de moralité, le colonel conviendra.
O yüzden buraya kamp kurmak istiyorsan hepsi senindir.
Alors, si vous voulez camper ici, ce bureau est à vous.
Çünkü hayatta kalmak istiyorsan, adapte olursun.
Parce que si on veut survivre, on s'adapte.
İşbirliği yapmamızı istiyorsanız, bildiklerinizi bilmeliyiz.
Si vous désirez qu'on coopère, on veut savoir ce que vous savez.
Eğer gerçekten bu tatil zamanında kendine işkence etmek istiyorsan gel de misafirim ol.
Si vous voulez vraiment vous torturer pendant les fêtes, allez-y, faites-vous plaisir.
Yani istiyorsan bana işkence yapabilirsin.
Donc vous pouvez me torturer si vous le voulez.
- Pekâlâ, gitmek istiyorsanız...
Très bien. Pars, si c'est ce que tu...
Yaşamak istiyorsan benimle gel.
Viens avec moi si tu veux vivre.
Lütfen, bununla ilgileneceğimize dair söz veriyorum size. Sapık ortağınla çapraz ateşte kalmak istiyorsan buyur aynasız.
Vous et votre partenaire pervers voulez être pris entre deux feux, allez-y.
Ty'ı korumak istiyorsan bildiklerini bize anlat.
Mais on m'a dit que Nick Hofmeister a avoué.
Palmetto'ya koşmak istiyorsan önden buyur ama ben artık polisçilik oynamayacağım, eyvallah.
Si vous vous voulez vous rendre à Palmetto, soit, mais plus de jeu de rôle pour moi, merci.
Ty'ı korumak istiyorsan bildiklerini bize anlat.
Si vous voulez protéger Ty, dites-nous ce que vous savez.
Atlamak istiyorsan buyur.
Si vous voulez sauter, allez-y.
- Bana ne yapmak istiyorsan yap, onları karıştırma. - Dan.
Quoi que tu veuilles me faire, laisse les en dehors de ça.
Dikkatten kaçmak istiyorsan tam aradığın yeri biliyorum.
Mais vous cherchez à vous abaisser, Je pense que je connais le bon endroit.
- Eğer benim içinbirşey yapmak istiyorsan...
Mais si tu veux faire quelque chose pour moi...
Yeniden Doğuş'tan ayrılmak istiyorsanız...
Si vous voulez quitter Renaissance...
- İstiyorsanız alın!
- Vous l'avez!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]