English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Italyan

Italyan Çeviri Fransızca

3,654 parallel translation
Eğer restoranda durursa bana italyan extra mayonezlisinden alsın...
Qu'elle s'arrête me prendre un sandwich supplément mayonnaise...
Ama yaptiktan sonra, Pesimde beni arayan en az 8 ginzo ( italyan ) olacak.
Mais après j'aurai au moins 8 mafieux au cul.
Ekselansları, yanımda 1000 italyan mızraklı asker var.
Excellence, j'ai ammené 1 000 lanciers Italiens.
Ben İtalyan'ım. Bunu yapmaması gerektiğini bilir. Massey nerede?
Je suis italien, il s'approche pas.
İtalyan erkekleri şaka gibiler.
Les Italiens sont insensés.
- İtalya'da İtalyan erkekleri var demek.
En Italie?
Sana İtalyan yemeği ısmarlayayım.
Je t'invite au resto italien.
Hayır, hayır.Bunu ben yapmak zorundayım! İtalyan bir kadınla... böyle konuşursan, onu sinirlendirirsin, Cal.
T'as du culot de parler à une Italienne comme ça, Cal.
İtalyan mermeri.
Marbre italien.
- İyi mi İtalyan yemeğine mi yoksa Sam'in sizden çaldığı 10 milyona mı?
Pour un bon italien ou pour les 10 millions volés par Sam?
Koç Daniels, tereyağı yapan fakir bir İtalyan ailenin çocuğu olarak doğdu.
Coach Daniels est né dans une famille pauvre de barrateurs de beurre.
Jamaika ile kaynaşmış İtalyan yemekleri. Jah, Lütfen.
Un mix entre nourriture italienne et jamaïcaine.
Valerio da öyle, İtalyan olan.
Et aussi Valerio, l'Italien.
İtalyan dolu demek.
Plein d'Italiens, hein?
O İtalyan yahu.
Il est Italien.
- Bu gözde İtalyan yemeğim takodur dememe benzer.
C'est comme dire qu'un Italien adore les tacos.
Çin, Japon, İtalyan ya da Fransız...
Chinois, japonais, italien ou français.
Kadın İtalyan'dı.
C'était une Italienne.
Bronx'ta bir İtalyan restoranı var.
C'est un petit resto italien dans le Bronx.
Kısa kahverengi saçlı, ince, Yunanlı ya da İtalyan'la karıştırılabilir ama Arap'tı.
Cheveux court, marron, mince, il pourrait être grec ou italien mais c'est un arabe.
- İtalyan mısın?
- Tu es italien?
- İtalyan.
- Italien.
- İtalyan, evet.
- Italien, oui.
Biz bin yıldır bekliyoruz. Bu İtalyan pisliklerine biri dur desin diye.
Nous attendons depuis plus de mille cinq cents ans pour que ces Italiens véreux soient pris d'assaut.
Eichmann sahte kimlik ve pasaportla ilk olarak Genoa'ya ardından da bir İtalyan gemisi ile Buenos Aires'e geçmiş.
Eichmann obtint sa fausse identité et son passeport à Gênes et prit un cargo italien en partance pour Buenos Aires.
İtalyan tedarikçide sınırlı bir miktar var. Bir ayda 10 takım. Maliyetleri 20 papel.
C'est une série limitée, à 20 000 HK $.
Ama İtalyan yemeği de severim.
Mais j'aime l'Italien aussi.
- İtalyan usulü aşk.
- La touche italienne.
Ve 2. dünya savaşında tamamen.. Japon ve İtalyanın aksine boyun kırdılar.
Pendant la Deuxième Guerre... elle s'est alliée avec le Japon et l'Italie... pour former ce qu'on a appelé l'Axe.
Kız, İtalyan'ın tekiyle evlenecek. Eğer evlenecekse para umurunda olan birisi ile evlensin isterim. Yatı olan, birkaç Ferrari'si olan, hatta Sardinia'da bir villası olan biriyle.
Si elle doit épouser un Italien, qu'elle en prenne un avec quelques biens matériels Un yacht, un couple de Ferrari et, peut-être, une villa en Sardaigne.
- Gerçekten İtalyan yemeklerinden anlıyorsun.
- Je vous remercie. - Vous avez là un grand cuisinier.
Burası bizim evimiz, ve şayet İtalyan değilsen, evine dönsen daha iyi olur.
C'est chez nous ici, et si t'es pas italien, si t'as pas notre culture, vaut mieux rentrer chez toi.
Bunların hiç biri gerçekleşmediyse... bir İtalyan rahibi, Marco Da Aviano, ve Polonya Kıralı Jan Sobieski sayesindedir.
Si cela n'a jamais eu lieu, Eleven 00 : 01 : 30,454 - - 00 : 01 : 32,924 on le doit à un modeste moine italien, Marco da Aviano, et au Roi de Pologne, Jan Sobieski.
İtalyan.
Elle est italienne.
Bir tomar para bayıldım. İtalyan.
Il m'a coûté un bras, c'est un italien.
Sokağın aşağısında güzel bir İtalyan mekanı açıldı, Amy.
Un nouveau, et bon Italien vient d'ouvrir en ville, Amy.
- İtalyan yemeklerini sever misin?
- Tu aimes l'Italien?
- İtalyan yemeklerini severim, Jonah ama ne yazık ki hâlâ seni hiç mi hiç sevmiyorum.
- J'adore l'Italien, Jonah, mais malheureusement je ne t'apprécie vraiment pas.
Bu seri katil, yalnızca İtalyan-Amerikan organize suç sendikasının orta ve yüksek kesimli üyelerini öldürüyor.
Il ne tue que des membres moyens, voir très importants, d'une famille italo-américaine qui baigne dans le crime organisé.
Bu seri katil yalnızca İtalyan-Amerikan... -... öldürüyor.
Un serial killer qui ne tuerait que des membres... moyens, voir très importants, d'une famille de mafieux italiens.
Sonun o İtalyan'a benzeyecekti. - Herif İspanyol'du.
Tu aurais pu finir comme l'Italien.
- Hayır İtalyan'dı!
- Je croyais qu'il était espagnol.
Gözaltına alınanlar arasında İtalyan bir gazeteci var mı?
Y a-t-il un journaliste italien? - Parmi les détenus?
İtalyan Parlamentosu resmî soruşturma komisyonu kurulması teklifini iki kez reddetti.
LE PARLEMENT ITALIEN A REFUSÉ DEUX FOIS DE CRÉER UNE COMMISSION D'ENQUÊTE.
- Peki ya İtalyan yemekleri?
- Tu aimes la cuisine italienne? - Quoi?
- İtalyan yemeği sever misiniz?
- Aimes-tu la cuisine italienne? - Oui
Tüm samimiyetimle, Roma'daki İtalyan Sanatları ve Edebiyatları Enstitüsünde bu yaz konaklayacak bir grup sanatçıya katılman için seni davet etmek istiyorum.
Je souhaiterais vous inviter cordialement à faire partie d'un groupe d'artiste en résidence cet été à l'institut Italien des arts et des lettres de Rome.
Blair, "İtalyan Sanatları ve Edebiyatları Enstitüsünde" bir yaz kampına davet edildim.
Blair, je viens juste d'être invité à l'institut des arts et des lettres pour la retraite d'été des artistes.
İtalyan bile değil.
Il n'est même pas Italien.
İtalyan bile olmayan bir çocuk için.
Un gamin qui n'est même pas Italien.
Jüriye Patrick'in bir İtalyan mafyasının yeni danışmanı olduğunu söyleyemeyiz.
On ne peut pas dire au jury que Patrick est le nouveau conseiller pour la mafia Italienne.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]