English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Işıkları açın

Işıkları açın Çeviri Fransızca

129 parallel translation
Işıkları açın, hemen.
Allumez les lumières. Vite!
Sakin olun! Tehlike yok. Işıkları açın.
Il n'y a aucun danger!
Işıkları açın.
Mettez l'éclairage.
Işıkları açın, lütfen.
Allumez la lumière, s'il vous plaît.
Işıkları açın!
Rallumez!
Işıkları açın.
Allumez.
Işıkları açın çocuklar.
M. l'éclairagiste!
Işıkları açın!
Allumez les lumières!
Işıkları açın! Açık büfeye yumulun!
Quand vous aurez le temps, vous pourrez me conduire à mon appartement.
- Işıklar! - Işıkları açın!
Commutateur!
Işıkları açın!
Lumière!
Işıkları açın.
ms. Brody.
Işıkları açın. Tamam. Her yeri arayın.
johnson, prends l'arriere.
Işıkları açın.
Rallumez.
Işıkları açın! Işıkları açın!
Allumez les lumières!
Yeni bir gelen var! Yeni bir gelen var! - Işıkları açın!
Nouveau venu!
Işıkları açın.
Allumez les lumières!
Işıkları yakmam, o yüzden gözlerinizi dört açın.
Je n'aurai pas de lumière, guette-moi.
- Işıkları sen mi açık bıraktın?
- Tu as laissé allumé?
Işıkları açık bırakmışsın.
Vous avez oublié vos phares.
Işıkları açın.
Allumez la lumière.
Işıklarınızı açın, ve polis arabasını takip edin.
Allumez vos lumières et suivez la voiture de police.
Işıkları açık bırakın.
Gardez vos lumières allumées.
Işıklarınızı açık bırakın.
- Gardez vos phares. - Avancez.
Işıkları açılsın.
Lumières. Tout droit.
Işıklar açık kalsın mı?
J'éteins?
Işıklar açık olsa bile daha iyisini yapamazdın.
T'aurais pas pu mieux faire avec les phares allumés.
- Işıklarınız açık olsa daha iyi olurdu.
- Ce serait plus facile avec les phares.
Hey, Bill. Işıkları yine açık bırakmışsın.
Bill, tu as tout laissé allumé,
Işıklar açıkken, buranın Matmazel Patricia'nın mutfağı olmadığını hemen anlardın.
Voyez-vous, quand la lumière est allumée, il est évident qu'on n'est pas chez Mlle Patricia.
Yeniden programlamalısınız. Işıklar açık değilken eve girmek tehlikelidir.
c'est dangereux.
Işınlama odası, içinden ışınlanmamızı sağlayacak büyüklükte ki açıklıkları aramaya başlasın.
Recherchez toutes les brèches permettant la téléportation.
Işınlayıcının sensörleri güvenlik engelinde bulunan açıkları tespit edemiyor.
lmpossible de trouver les brèches dans la barrière.
Işıklar açık bile değildi.
La lumière n'était même pas allumée.
Işıkları açık tutun.
N'éteignez pas. Je reviens.
Işıklar açık kalsın.
Laissons les lumières allumées.
Işıklar açılın?
Vous pouvez allumer?
- Işıklarını acık tutan ve fazla beklemeyen erkekler, doğduğundan beri müsait olan kadınlara karşı.
Ils ne devraient pas avoir le droit de conduire! La plupart ne restent pas allumés longtemps, mais les femmes, elles, sont allumées depuis la naissance.
- Işııkları açın!
Allume!
Işıklar açıksa ve sen onları kapatamıyorsan büyük olasılıkla rüyadasın.
Si les lumières sont allumées et que tu ne puisses pas les éteindre... alors vraisemblablement tu rêves.
Bazı şeyleri açığa vurup iş birliği yaparak tahliye görüşmesine girmek istiyorlar! Ve yapmadıkları bir şeyi savunmak zorunda kalıyorlar.
Ils veulent essayer de s'en tirer facilement... donc il coopèrent et font des compromis... et ils finissent par plaider coupable pour quelque chose qu'ils n'ont pas fait.
Işıkların açık olduğunu öyle mutfağa geldiğini ama... dışarıda ne olduğunu görmediğini falan söyledi.
Avec la lumière allumée, elle a dû s'approcher parce qu'elle voyait pas ce qu'il y avait dehors.
Işıkları açık bırak.
N'éteins pas la lumière.
Işıklar açıkken, lambanın derdine düşmeden... onunla sevişmek istiyorum, biraz utangacımdır çünkü.
Je veux lui faire l'amour la lumière allumée sans avoir à me précipiter sur la lampe parce que j'ai honte.
Işıkların çoğunu açık bırakmışlar.
Beaucoup oublient d'éteindre la lumière!
Işıkların açık olduğunu gördüm. İçeri girebilir miyim?
J'ai vu la lumière allumée.
- Işıkların açık olduğunu görmedin mi?
- T'as pas vu la lumière?
Işıklarının açık olduğunu görebiliyorum.
Je vois de la lumière chez vous.
- Işıklar da açık sanırım? - Aynen öyle.
Les lumières sont allumées, n'est ce pas?
Işıklar açık mı kalsın?
On laisse la lumière allumée?
Işıkların açılmasını sağlamaya çalışıyoruz.
On veut faire remettre les lumières.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]