English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Işıkları yakın

Işıkları yakın Çeviri Fransızca

43 parallel translation
Işıkları yakın.
Allumez la lumière.
Işıklar! Işıkları yakın! Git başımdan!
lumière, allumez les lumières laissez moi tranquille
Işıkları yakın.
Allumez les lumieres.
Işıkları yakın.
- Que s'est-il passé? Allez, bande d'enfoirés!
Işıkları yakın.
Rallumez, bon Dieu!
- Tamam. Gidelim. - Işıkları yakın.
Allumez les projecteurs.
- Işıkları yakın!
- Allumez les projecteurs.
Işıkları yakın.
Allumez donc le lustre!
Işıkları yakın.
Allumez les lumières.
Işıkları yakın.
- Activez les projecteurs.
Işıkları yakın!
Eteignez!
Işıkları yakın ya da bütün şehri karanlığa boğun.
Eteindre les lumières ou black out sur toute la ville.
Işıkları yakın!
Elle arrive.
Işıkları yakın!
Je vais chercher de la lumière!
Işıkları yakın!
Rallumez!
Işıkları yakın!
La lumière!
Işıkları yakın!
Pleins feux sur la salle!
Işıkları yakın!
Allumez la lumière!
Işıkları yakın lütfen.
Allumez, s'il vous plat!
- Işıkları yakın. Bu hayvan gece görür.
La créature est nocturne.
Işıkları yakın lütfen.
Lumières, s'il vous plait.
- Işıkları yakın!
- Allumez la lumière!
Işıkları yakın!
Allumez-les!
Işıkları yakın, başlayalım hadi.
Très bien, envoie les lumières, c'est parti.
Işıkları yakın!
Remettez les lumières!
Işıkların en yakınındakiler, kalkıp söndürebilirler mi lütfen?
Veuillez baisser les lumières, s'il vous plaît.
Işıklarınızı yakın ve sahneye doğru döndürün, bu şekilde devam edebiliriz, tamam mı?
Éclairez-nous, qu'on continue!
Işıkları yakın.
Allumez la lumière!
Işıklarını da yakıp, söndür de Noel için başka neler yapacağını görelim?
Allez, pendant que t'y es, tu veux pas mettre tes phares, connard?
Işıkları kısın, Frank, sen de mumları yak, lütfen.
Éteignez la lumière. Frank, allume les bougies, s'il te plaît.
Işıklarını yakıp Avatar durumunda birkaç yumruk mu indireceksin?
Quel est ton plan pour le battre? Tu brilles et tu lui files un bon coup d'état d'Avatar?
Yakında tüm burçlar gücümün altında birleşecek. Antik Işıklar'ın başlangıcıyla beraber dünyanın hakimi olacağım.
Bientôt, tous les signes seront sous mon pouvoir, et à l'avènement des lumières antiques, je serai le roi du monde!
Işıklarımızı yakıp yakmamak arasında kaldığımız zamanlar. Karartmaların yaşandığı şehirler. Yiyecek sıkıntıları.
La lumière était précieuse, comme l'électricité et la nourriture.
Sağlık, Eğitim ve Kültür bakanlıklarını öneriyoruz. Sen bizzat İş Yönetimi Bakanı olacaksın ve Yvonne'un Ekonomi bakanlığıyla yakın işbirliği içinde olacaksın.
En effet, nous vous donnerons le ministère de la Santé, l'Éducation, la Culture, et nous envisageons pour toi-même que tu sièges au ministère de l'Industrie en collaboration avec l'Économie, où Yvonne siégera.
Işıkların gittiğini görecek kadar yakın oluyorsun.
On peut voir les lumières s'éteindre.
Işıklarınızı yakın da nereye dönerseniz dönün, bize gösterin!
Allez juste dans la remise ou autre chose et allumez vos foutues lampes, sales crâneurs!
İhtiva ettiği şeyler ise, Orta Asya'nın çöllerinden esip gelen doğal tozun küçük karbon parçacıklarıyla karışımı, kömür yakıtlı termik santraller, dizel atıklar ile büyük yangınlardan kalma is partikülleri.
C'est un composé de poussière naturelle des déserts d'Asie centrale ramenée ici grâce au vent, mélangée avec des particules de carbone, de fines particules de suie provenant des feux de forêt, des gaz d'échappement et des centrales électriques au charbon.
Işıkları yakın.
Préparez les lumières.
Işıkları yeniden yakın.
Réinitialisez les lumières.
Suya girdim. Yüzerek çıktım. Işıkları açık en yakın eve koştum.
On a plongé dans l'eau, j'ai nagé, j'ai couru jusqu'à ce que je voie de la lumière.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]