English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kabul edeceğim

Kabul edeceğim Çeviri Fransızca

578 parallel translation
Yine de, eğer işe yaramazlarsa, yanıldığımı kabul edeceğim.
S'ils ne sont pas satisfaisants, je reconnaîtrai mon échec.
- Bankadaki o işi kabul edeceğim.
- Je vais prendre ce boulot à la banque.
Haftaya bu vakitler, sunakta hafif bronzlaşmış olarak kabul edeceğim. Cidden umursamayacağım.
Dans 8 jours on me remettra à mon mari devant un autel... ça ne m'ennuie pas du tout.
Sizi 20 yıl sonra değil de, yarın huzuruma kabul edeceğim için kendinizi şanslı sayın!
Estimez-vous heureux que'ye vous reqoive demain, et pas dans 20 ans!
Teklifinizi kabul edeceğim.
Je vais profiter de cette faveur.
- Kabul edeceğim.
- J'accepte.
O halde bunu ikinizden bir hediye olarak kabul edeceğim.
Alors je l'accepte comme un cadeau venant de vous deux.
Beni fazlasıyla ikna ettiniz. Varsayımlarınıza dayanarak dosyanızı kabul edeceğim Baron.
Vous prenez beaucoup comme allant de soi, baron... en présumant que j'accepterais de vous traiter.
Tanrı'nın elinden intikam kılıcını kabul edeceğim. Büyük işler başaracağım.
Je recevrai le glaive vengeur des mains du Seigneur!
Yemekte müdürlüğü kabul edeceğim. - En sonunda.
Je serai bientôt directeur.
Sebebin her ne olursa olsun, kabul edeceğim.
Quelle que soit votre raison, je l'accepte.
- Pekala kabul edeceğim.
- D'accord.
Ve ben de seni kabul edeceğim.
Et je te reprendrai avec joie.
Kabul edeceğim, tamam mı?
Je vais accepter, c'est d'accord?
"Ve bulunacağım yerde seni de kabul edeceğim."
"je vous prendrai avec moi, si bien que là où je suis, vous serez aussi."
Benim hatam da "Tamam, o beni böyle seviyor, ben de bunu kabul edeceğim." demek oldu.
Mon erreur a été de dire : " Très bien. Elle m'aimera à sa façon.
Yardımını yalnızca, başka bir yol olmadığını düşünürsem kabul edeceğim.
Si je ne trouve aucun autre moyen.
Bu çok sıradan bir iltifat ama kabul edeceğim.
vous êtes un trésor! J'ai déjà entendu ça, mais merci!
Teklif ne olursa olsun kabul edeceğim. Caroline'a söz verdim.
J'ai promis à Caroline d'accepter n'importe quelle offre.
İstediğin her türlü anlaşmaya varım. Kabul edeceğim tek anlaşma çaldığın sığırları Meksika'ya götürmen.
Le seul marché qui me convienne serait de ramener le troupeau volé au Mexique.
Bunu kabul edeceğim. Bölük komutanlarından ilk saldırıdaki her bölükten bir adam seçmelerini isteyin. - Toplam üç tane
Je me bornerai à ça : chaque commandant de compagnie choisit un homme de la première vague, soit trois au total.
Karşılığında benim sağlığımı ve hayatımı veriyorum Bir insana sıkıntı verebilecek her türlü sıkıntı, felaket hastalık ve acıyı alçak gönüllülükle kabul edeceğim.
Je t'offre en échange ma santé et ma vie j'accepte humblement toutes les épreuves et les calamités... toutes les maladies et les douleurs qui peuvent affliger un homme.
İtirafınızı kabul edeceğim.
Je prends acte que vous plaidez coupable.
Pek çok isminiz olduğunu biliyorum, ama şu andaki seçiminizi kabul edeceğim.
Vos identités sont nombreuses. J'accepte celle dont vous vous servez.
Bir itirazın yoksa işi kabul edeceğim.
Puisque vous ne faites pas d'objection, j'accepterai.
Cerri için dövüşmeyi ancak Simone'yi de alırsa kabul edeceğim.
J'accepterai de combattre pour lui, s'il prend Simon.
Wilma Dean, bir daha zil çaldıktan sonra gelirsen seni geç kalmış kabul edeceğim.
Wilma Dean, désormais je noterai votre retard si vous n'êtes pas à votre place à la sonnerie. Pardon, Mlle Metcalf.
Elena'ya olan aşkımın uğruna, Her durumu kabul edeceğim. - Ama nerede yaşamamı istiyor sunuz?
Je suis prêt à tout accepter pour l'amour d'Elena, mais où voulez-vous m'envoyer?
Rickson'ın talebini kabul edeceğim.
J'ai envie de satisfaire la demande de Rickson.
Yarın Senato'da isterlerse bana krallık olarak Libya'nın kumlarını versinler kabul edeceğim.
Demain, qu'ils m'offrent le désert de Libye. Je l'accepterai.
Meydan okumayı kabul edeceğim.
J'accepte le duel.
Bunu sultandan şahsıma bir hediye olarak kabul edeceğim.
Je prends ça comme un présent.
Ona yapιlacak bir saygιsιzlιğι şahsιma karşι bir hakaret kabul edeceğim.
Tout manque de respect envers lui sera considéré comme une insulte pour moi.
Bunu kabul edeceğim.
J'accepte.
Kabul edeceğim.
Je vais accepter.
Senin için burada Alexandria'da görkemli bir saray inşa ettireceğim. Eğer kazanırsan Mısırlıların hala... güçlü olduğunu kabul edeceğim. Çok iyi o zaman.
Dans 3 mois, je t'aurai fait construire un palais somptueux, ici, à Alexandrie.
Bu şarabı zevkle kabul edeceğim
À cause de cela, j'accepte ce verre de vin.
Sanırım teklifini kabul edeceğim bacım.
Il se pourrait que j'accepte ton offre.
tamam gördüğüm küçük birkaç ölümü kabul edeceğim, ama, ben bir atı vurmanın daha kibar olduğunu düşündüm.
Shorty a tué quelques chevaux. Mais vaut mieux abattre un cheval, que de le monter jusqu'à ce qu'il crève.
Büyük bir minnetle kabul edeceğim.
Je vous les rendrai.
Marino Kardeşler bana bir teklifte bulundu, ve ben o teklifi kabul edeceğim.
Les Morino m'ont fait une offre que j'ai acceptée.
Sanırım kabul edeceğim.
On me propose un film, j'ai envie de dire oui.
Sadece bu seferliğine, iyilik olsun diye bu parayı kabul edeceğim.
J'accepte ce règlement, mais à titre exceptionnel.
Taksimetre 10 dolara gelirse, kabul edeceğim.
Dès que le compteur est à 10 dollars je lui dis oui.
Şunu anlamalısınız ki, istediğim miktar kabul edeceğim tek bedel.
Écoutez bien. Le montant que je réclame, c'est le montant que j'accepterais.
Bence adil bir teklif ve kabul edeceğim.
Ta proposition me paraît honnête. Je marche.
Izninizle, lordum Yunanlilari daha mutlu bir zamanda kabul edecegim.
Permets-moi... d'accueillir tes autres invités plus tard.
Evet. Bizi kabul etmenizi rica edeceğim çünkü çok yorgunuz.
Nous sommes très fatigués.
Sonra o bitip tükenmez yazılar çıkıp Oscar'ı kabul ederken alçakgönüllü bir şekilde teşekkür edeceğim bütün o "küçük insanların" katkılarını belirtir.
Puis l'interminable liste des noms de tous ceux "sans importance" qui ont participé au film, et auxquels je rendrai hommage à la cérémonie de remise des Oscars.
Kabul mu edeceğim?
J'approuverai?
- Anladım, teklifini kabul edeceğim.
D'accord, j'accepte ta proposition.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]