English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kalabilirim

Kalabilirim Çeviri Fransızca

1,147 parallel translation
Bilgi alabilmek için onunla yakınlaşmak zorunda kalabilirim.
Pour lui tirer les vers du nez, je devrai être gentille!
Bir ay da kalabilirim... hemen gitmem de gerekebilir.
Je resterai peut-être un mois ou alors, je repars tout de suite.
Çünkü kalabilirim.
Parce que je peux.
Eğer korkuyorsan ya da üzgünsen seninle her zaman kalabilirim.
Si tu es triste ou si tu as peur, je peux rester ici tout le temps.
Ben burada sadece birkaç gün kalabilirim.
Je peux juste rester quelques jours.
Annem eve dönene kadar evde kalabilirim.
Je reste en attendant maman.
Murray'i göndermek zorunda kalabilirim.
Il se peut que je doive renvoyer Murray cependant.
Herhalde kalabilirim.
Oui, pourquoi pas.
Birkaç ay kalabilirim burada.
Je vais peut-être devoir rester ici quelques mois.
Düşünüyordum da belki bir süre gidip, babamla kalabilirim.
Je me disais que... je pourrais aller habiter chez papa.
Nasıl geç kalabilirim ki?
Comment pourrais-je être retard?
" Artık ne bakanlıkta ne de mecliste kalabilirim.
"Je ne puis rester dans votre gouvernement ni à la Chambre."
Hayır, sorun yok. Kalabilirim.
Non, c'est bon, je reste.
Ondan hemen kurtulamazsam sonsuza dek yazmak zorunda kalabilirim.
J'étais parti pour écrire sur elle... jusqu'à ma mort.
"Eğer 10 gün bir çeltik tarlasında uyuyabiliyorsam bu iğrenç bankada da kalabilirim."
"J'ai tenu 10 jours dans une rizière, je tiendrai le coup dans ce trou."
Beni istemiyorsan bir arkadaşımda kalabilirim.
J'irai chez une amie si tu ne veux pas de moi.
Yemek yiyemiyorum. Böyle devam ederse Dr. Fleischman'a görünmek zorunda kalabilirim.
Si ça continue, je devrai aller voir le Dr Fleischman.
- Orada nasıl kalabilirim?
- Quoi? - Comment pourrais-je y vivre?
- Otelde de kalabilirim.
- Ou je vais à l'hôtel.
Burada sonsuza kadar kalabilirim.
Je pourrais passer l'éternité ici.
Dinle, senin hakkında endişelenerek tüm gece uykusuz kalabilirim.
Je me fais du souci pour toi.
Nedenini sorabilir miyim? Polis memurlarıyla haşır neşir olmak istemiyorum. Onları sorgulamak zorunda kalabilirim.
Pas de copinage avec des hommes que je risque d'interroger.
Evet, kalabilirim.
– Si. Parfait.
Seni öldürmek zorunda kalabilirim.
Et si je décidais de vous tuer?
Burada kalabilirim.
Et si je restais?
O zaman da sana tekrar vurmak zorunda kalabilirim.
Dans ce cas, je serais forcée de vous frapper à nouveau.
Evet, kalabilirim belki.
Oui... Oui, Peut-être.
Ve ben de burada Manolo ile kalabilirim diye düşündüm belki de...
Comme j'ai séjourné ici avec Manolo, je me suis dit :... "Peut-être que..."
Yani bunu yapmaya niyetliysen beynini dağıtmak için birkaç adamımı daha buraya çağırmak zorunda kalabilirim.
Si vous comptez m'en causer, je dispose d'autres employés, plus efficaces, pour vous descendre.
Sorun değil. Michael dönene kadar kalabilirim.
Je resterai jusqu'au retour de Michael.
Hayatta kalabilirim.
On y survivra.
Gioukali Villasında kalabilirim ama araba lazım.
Je peux m'installer à Youkali, mais il faut louer une voiture.
Eğer sen ve senin sefil adamların şu kadını satmaya ikna edemezlerse, onu ikna edebilecek başka birini bulmak zorunda kalabilirim.
Si vous et votre armée de minables ne la persuadent pas de vendre je devrai recruter ailleurs.
Önemli değil, biraz kalabilirim.
- Non, vraiment, je peux rester.
Babam ödüyor yüzden istersem kalabilirim.
Papa paye, donc j'ai le droit, non?
Oh, sana nasıl kızgın kalabilirim ki?
Comment puis-je rester fâché contre toi?
Ne zamana kadar uyanık kalabilirim?
Quand je pourrai dormir là-bas?
Kardeşimle buluşacağım ama birazcık geç kalabilirim.
Je vois mon frère, mais je peux être un peu en retard. Bien.
Hayır. Kalabilirim, gidebilirim.
Je peux rester ou partir.
Yemeğe geç kalabilirim... o yüzden bensiz başlayın.
Commencez sans moi.
Palm Springs'de bir deterjan reklamına sabun köpüğü yaparken iki gün hayatta kalabilirim değil mi?
Je devrais pouvoir survivre à Palm Springs en faisant des bulles pour une pub de lessive.
Benimle sevişirsen burada kalabilirim.
Fais-moi l'amour et je peux rester ici.
Evde kendim kalabilirim.
Je peux rester seule à la maison.
- Kalabilirim.
- Pourquoi pas.
Hayatımın sonuna kadar burada kalabilirim.
J'y resterais bien toute ma vie.
Belki sende kalabilirim.
J'irai chez toi.
Biraz daha kalabilirim.
Je peux rester plus longtemps.
Ben biraz kalabilirim.
Je peux rester.
O halde ne zaman gidiyorsun? Bak, sana kalabilirim diyorum.
Je te dis que je peux rester.
Evet, kalabilirim.
Si!
Bu şekilde sonsuza dek kalabilirim.
Je pourrais continuer à l'infini.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]