English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Katı

Katı Çeviri Fransızca

68,463 parallel translation
Parkland Camisi'ne katılmışsın.
Comme quoi vous fréquentiez la Mosquée de Parkland.
Hayır, kesinlikle size katıIıyorum ama...
Je suis tout à fait d'accord, mais...
Payınızı iki katına çıkaracağım.
Je doublerai vos parts.
Baban benden adamlarının arasına katılmamı istedi, yaptılarını izleyip raporlamak adına.
Ton père m'a demandé d'infiltrer tes hommes, pour surveiller tes progrès.
Burada yazılanlara göre, CTU'ya katılmak için aylar önceden Rebecca ile görüşmeye başlamışsın.
Ce que je lis, tu étais en contact avec Rebecca depuis des mois pour rejoindre la CAT.
Avrupa'ya gittiğimde, daha iyi bir dünyaya katıldığımı düşünmüştüm.
Quand je suis parti pour l'Europe, je... Je pensais rejoindre un monde meilleur.
Elime daha 12 yaşında silah alıp ağabeyime ve ekibine katılmamı sağlayan şeyle aynı.
La même chose qui m'a fait prendre une arme quand j'avais 12 ans, avec mon frère et son gang.
Yarın 7'de güvenlik brifingi var, Tamam mı? Katılım zorunlu.
Réunion sur la sécurité à 7 heures demain matin, présence obligatoire.
Ve bize katılmaya geldiler.
Ils sont venus nous rejoindre.
Başkan katılamadığı için elbette üzüntü duyuyor ancak Pekin'de acil bir işi çıktı.
Le président regrette de ne pas pouvoir être présent, mais il avait une affaire urgente à Pékin.
Ona katılmıyor musunuz?
Vous ne le croyez pas?
Katılıyorum.
Exactement.
- İki katı.
- C'est deux fois plus.
- İki katı mı? - Evet.
- Deux fois plus?
İki katı.
- Oui.
İki katı demek.
Deux fois plus.
İki yıl önce, Orozco Müzesi bana küratör olarak, öğretmen olarak aldığımın üç katını teklif etti.
On m'avait offert d'être conservateur au musée Orozco. Ça triplait mon salaire de prof.
Katılıyorum.
Tout à fait.
Geçen yıl beş milyonun üzerinde katılım vardı.
L'an dernier, il y avait cinq millions de personnes.
Katıldığımı sanmıyorum.
Je ne suis pas d'accord.
Ona katılıyor musunuz Bayan Bak?
Êtes-vous d'accord, Mlle Bak?
Diyelim ki oyununa katıldım.
Disons que je joue le jeu.
Başkan bugün kongre rozetini taktığı için her türlü görüşmeye katılabilir.
Le Président porte sa broche du Congrès. Il est par conséquent le bienvenu.
- Katılıyorum!
- Idem.
- Katılıyorum.
Je suis d'accord.
Bana katılmadığınızı biliyorum ama Green'in ekibi baskın için bir yer belirledi ve hazırlar.
Vous n'êtes pas d'accord, mais Green a une adresse, et il est prêt - à intervenir.
- Taktik Odası'ndan katılırız.
On coordonnera d'ici.
Yanılmıyorsam, bodrum katında.
C'est le sous-sol, je crois.
Şaşırtıcı bir şekilde, genç Maggie black İblis aşığı yakalamış tutmayı başardı Bodrum katında, gizli.
C'est incroyable, mais la jeune Margaret a réussi à garder ce démon prisonnier et caché dans cette pièce du sous-sol pendant des années et des années jusqu'au jour de sa disparition.
Aslında düşündüm Maggie'nin öldüğünü biliyordun Bodrum katında falan var.
J'ai failli croire que Margaret était morte emmurée dans le sous-sol.
Bu özel bir parti midir yoksa kimse katılabilir mi?
C'est une fête privée? Je peux?
Bize katılmak için küçük sis davet etmek istemediğine emin misin?
Tu es sûre que tu ne veux pas inviter ta petite sœur?
Bir oda hakkında bir şeyler söyledi Bodrum katında... siyah bir oda, Belki de budur.
Elle a parlé d'une pièce dans le sous-sol. C'est peut-être ça?
Şimdi, partiye katılmalıyım.
À moi d'entrer en scène.
Asma kat koruma için iyi bir yer değil.
La mezzanine n'est pas dégagée.
Kat temiz.
Rien à signaler.
Ve döndüklerinde... Üç kat daha fazla takviye ile,
Ils vont revenir avec trois fois plus de renforts.
Üst kat aslında...
Et à l'étage, nous avons...
Senin yaşından iki kat büyük biriyle dövüştün.
Tu t'es battue contre quelqu'un qui avait deux fois ton âge.
Alt kat kırıcı patladı.
Un fusible a sauté.
Rory, Rory.
Rory, Rory? - Kat!
Kat! Kapıyı açmak zorundayız!
On doit ouvrir cette porte!
Kat.
Kat...
Kat iletişimimiz koptu.
Kat, on les a perdu.
Ben Kat.
C'est Kat.
Değil mi Kat?
N'est-ce pas, Kat?
Sıkıyor.
- Il me presse. - Kat, Kat.
Kat. Kat.
Tout va bien?
Kat, David'le buluşmaya odaklan.
Concentre toi pour David.
Kat elbisedeki sıvı miktarı...
- Kat, il y en a assez...
Kat, bağlantı kablosu yetişmez.
- Kat, l'attache n'y arrivera pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]