Kaybol Çeviri Fransızca
2,018 parallel translation
- Çok güzel, tamam. Ama cinayet soruşturması senin işinin üstündedir. Yani kaybol bakalım.
Ça va, mec, mais l'enquête pour meurtre vous arrêtera, quoi que vous fassiez, donc vous devriez attendre un peu, non?
"Kaybol, bıyık israfı."
Dégage saleté de moustache.
Hemen kaybol.
Fous le camp!
Hadi, kaybol buradan.
Allez, sortez d'ici.
Şimdi, sen kaybol.
Maintenant, vous disparaissez.
- Kaybol, sokak faresi.
- Va te faire voir, espèce de rat!
Şimdi, bana elindeki istihbaratı ver ve gözden kaybol. Anlaşıldı mı?
Alors, vous me donnez vos infos, et vous disparaissez, compris?
Kaybol!
Ta gueule!
Kaybol da, üzerimi giyineyim.
File. Il faut que je m'habille.
Kaybol.
- Pousse-toi! Allez!
- Anne. Anne deme. Gözümün önünden kaybol.
Tu disparais comme ça?
Kaybol, götlek.
Tire-toi, connard.
Hadi, kaybol.
Vas-y, disparais.
Kaybol!
Va-t'en.
Şimdi kaybol.
- Merci, Clay.
Sen kafana göre çek git. Ortadan kaybol. Ya ben?
Je suis quoi?
Şimdi kaybol buradan.
Maintenant, va t-en.
Kaybol.
Fiche le camp.
Ama sana "o bakışı" attığımda ortadan kaybol da ben de harekete geçebileyim.
Mais quand je te fais signe, éclipse-toi, parce que je passerai à la drague.
Haydi evlat, kaybol!
Allez petite, dégage!
Kaybol şuradan.
Fiche le camp!
Biraz kaybol ortadan.
Va prendre l'air, un moment.
- Hayır, kaybol Danny.
- Non. Va prendre l'air, Danny.
Kaybol buradan.
- Oui. - Allez, disparais.
Kaybol dedim, senin ufak... Bozukluk!
Je t'ai dit de foutre le camp, petit... 25 cents!
Kaybol
Dégage!
Altınını kendine sakla ve git. Kaybol!
Prenez votre or et allez-vous-en!
Kaybol evlat, sadece bir iki tane somun kaybettim.
Allez-vous-en. J'ai échappé des écrous de roue, ce n'est rien.
- Hayır, kaybol.
- Allez-y!
Kaybol buradan! Gulab'i duymadın mı?
Va-t'en, tu n'as pas entendu ce qu'a dit Gulab?
- Hey, bana bir iyilik yap, kaybol.
- Rends moi service, ta gueule.
Kaybol!
Rompez!
Kaybol, narkotik.
Va te faire foutre, narco.
- Tamam. - Şimdi kaybol.
Allez vas y dégage!
Kaybol!
Dégage.
Hadi, kaybol.
Allez, fiche le camp.
Kaybol!
Va-t'en! !
- Bu kadar, kaybol.
- C'est ça, casse-toi.
- Kaybol. - Benim de bazı maddelerim olacak.
Moi aussi, j'ai un primo et un secundo.
- Kaybol!
Bouge.
Kaybol şimdi.
- Compris.
Kaybol.
Non monsieur.
Kaybol!
Ah, te voilà.
Kaybol, ölmek mi istiyorsun?
Dégage, tu veux mourir ou quoi?
Kaybol.
Je t'ai dit que tu pouvais partir!
Kaybol!
Dégage!
Kaybol!
Va-t-en!
Kaybol...
Va-t-en!
Kaybol çocuk!
Dégage gamin!
- Gözümün önünden kaybol.
- Dégage.
Gözümün önünden kaybol!
Hors de ma vue!
kayboldum 90
kayboldu 136
kaybol buradan 28
kayboluyor 20
kaybolduk 72
kaybolmuş 47
kaybolun 67
kayboldular 25
kaybol gözümün önünden 18
kayboldu 136
kaybol buradan 28
kayboluyor 20
kaybolduk 72
kaybolmuş 47
kaybolun 67
kayboldular 25
kaybol gözümün önünden 18