English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sabah 8

Sabah 8 Çeviri Fransızca

914 parallel translation
Bu sabah 8'de ayrıldı, bir adres de bırakmadı.
Elle est partie vers 8 heures, n'a laissé aucune adresse.
Efendi Mori, yarın sabah 8'de geleceğim.
Monsieur Mori, je serai chez vous à 8 heures demain matin.
Sabah 8'de...
8 heures demain matin.
Yarın sabah 8'de...
Demain matin à 8 heures.
Bekar bölümüne git ve sabah 8'de bildir.
Allez au quartier des célibataires et présentez-vous à 8 h.
Sabah 8 : 00 dan, Bombardımanın başlıyacağı saat 11 : 00 e kadar.
- Les retenir combien de temps? De 8 heures du matin, au début du bombardement, à 11 heures.
Sabah mı? Yarın sabah 8 : 15 treniyle Paris'e gidiyor.
Il part demain pour Paris, par le train de 8 heures 15.
Çok zengin ama her sabah 8.05 otobüsüne yetişmemi ve boya veya başka bir şey satmamı bekliyor.
Avec tout l'argent qu'il a, il veut que je prenne le bus le matin... pour aller pointer je ne sais où et vendre je ne sais quoi.
Tanrım, sabah 8'de dersi var.
Mon Dieu, il a un cours à 8 h du matin.
Adamlar sabah 8 : 30 gibi gelip, akşam 5 : 30 gibi gidiyorlar.
Les ouvriers sont là de 8h30 à 1 7h30 environ.
O yüzden kesin emin olmak için, sabah 8 akşam 6 arası burada sadece, o da illa gerekiyorsa hareket edeceğiz.
Pour ne pas nous exposer, de 8 h à 18 h... il faudra éviter de marcher.
Sabah 8'de sizinle karargahta buluşacağını söyledi efendim.
Il vous retrouvera au quartier général demain, à 8 h.
Sabah 8'e kadar ne yapacağız?
Qu'est-on censés faire jusque-là?
Dün gece bir partiye gittim ve seni karşılayabilmek için sabah 8'de kalktım.
Je me suis couché tard et me suis levé à 8 h pour venir vous chercher.
- Bayanlar ve baylar. Bugünlük bu kadar. Sabah 8 : 30'da buradayız.
A demain, vous tous, 8 h 1 / 2.
Sabah 8 : 30'da buradayız.
Demain 8 h 1 / 2.
Saat kaç, Flora? Sabah 8, Franklin.
Quelle heure est-il?
Barlar sabah 8'den önce açılmıyor.
Les bars n'ouvrent qu'à 8 heures.
Sabah 8 : 00'de tekrar ararım.
Je le rappellerai demain matin à 8 heures.
Yarın sabah 8 : 00'de tekrar arayacak. Oldukça umutsuz görünüyordu.
Il rappellera demain matin, 8 h. Il semblait désespéré.
Sabah 8.30 uçağında yerin ayırtıldı.
La place d'avion est réservée.
Salı günü sabah 8'de herkes kıyafeti ile plajda hazır bulunsun.
- Oui, merci. - She agrees to take off her clothes Tuesday morning, eight o clock on the beach.
- Yarın sabah saat 8 : 00'de burada ol.
- Soyez là demain à 8 h.
Bayan Jones sabah saat 8'de geliyor.
Mrs Jones, à huit heures, demain matin.
Yarın sabah sekizde herkes gaz maskesi takıyor olacak.
A 8 heures demain matin, tout le monde portera un masque à gaz.
Veda ve sonra 7 Kasım 1936'da sabah saat altıya çeyrek kala... 18 yıl sonra, bizim taraftan 500 tane Alman Madrid sokaklarında... yolumuzdaki faşist domuzlarla savaşmak için Manzanares Nehri Boyunca yürüyorlar.
1 8 ans plus tard, nous étions 500 allemands, dans madrid, à aller combattre la pourriture fasciste sur la rivière manzanares.
Kıçları üzerinde, sabahın sekizinden öğlenin dörtlerine kadar oturuyorlar.
Ils ont le derrière posé de 8 heures du matin à 4 heures de l'après-midi.
Randevu sabah 8 : 00'de, değil mi?
Le rendez-vous est à 8 h?
Dört : Sabah 08 : 00'de brifing salonunda uçuş ekibi toplansın.
Quatrièmement : réunion des équipages demain à 8 heures.
Sabah 8.30'da burada olacağım.
Je repasserai vers 8 h 30.
Birleşik Devletler ordusu için alınacak at ve katırlar, Hedley Kalesi'nin arka kapısına yakın ordu ağıllarında Pazartesi'den Cumaya hergün sabah saat 8'de alınmaya başlayacaktır.
Achats de chevaux et de mules pour l'Armée des Etats-Unis au Fort Hardley les lundis et les vendredis. Toutes les bêtes doivent être saines.
Bu ne azim! Pazar sabahı saat sekiz olmadan mı?
Un dimanche matin avant 8 heures, c'est courageux.
Bu sabah, her zamanki gibi, 8 : 30'da geldim. İçeri girdim...
Je suis venu comme d'habitude à 8h30.
Yaklaşık sabah saat 08 : 00'de görüş alanımıza girmesi gerek.
On devrait le voir vers 8 h du matin.
Her sabah saat 8.30 civarında, cumartesileri hariç.
En général, 8 h 30, sauf le samedi.
Sabahın 8.30'unda zil zurna sarhoş!
Ivre! Ivre-mort! A 8h30 du matin!
Sonya Nikolai'ya aşık. Her sabah bir saat boyunca ağlıyor.
Sonia est amoureuse de Nicolas et pleure tous les matins de 8 à 9!
İnfaz yarın sabah saat 8'de gerçekleştirilecek.
Ils ont ordonné l'exécution demain matin huit heures.
Yarın sabah tam 8.00'de rapor vereceksin.
Sois ici demain matin à 8 h précises.
Evet, sıkı biri. Onu, sabah 7'den 8'e kadarki erkenciler kuşağında kullanmak istiyorum.
II passera à l'émission du réveil.
- Her sabah, 7 ile 8 arası radyomuzda.
- Tous les matins de 7 à 8. - Je ne veux pas de travail.
Sabah saat 8 : 45.
8 h 45 du matin.
Eşimin, imkansızı başarabileceğime olan inancına rağmen, hepimiz sabah sekize kadar burada kalmak zorundayız.
Bien que ma femme croie que je peux l'impossible... nous devons tous rester ici jusqu'à 8 heures.
Bu sabah saat sekizde oradan geçmesi gerekiyordu!
Il était prévu qu'il passe par-là avant 8 heures ce matin!
Dersler sabah sekizde başlıyor.
Le matin c'est à 8 heures. Tu te rends compte?
- Çok kötü. Uçağım yarın sabah saat 8'de kalkıyor.
Je suis venue pour huit jours, je reprends l'avion demain matin à Orly!
Önümüzdeki cumartesiden bir hafta sonra, sabah saat 11.10'da aranacak ve 61.Cadde'deki Timothy Swardon Sanatoryum'una götürüleceksin.
Dans une semaine à partir de samedi, vous serez appelé à 11 h 10 du matin pour être emmené au sanatorium Timothy Swardon, n ° 8, 61e rue est.
Sabahın köründe biten başka partilere de katıldım.
Ce n'est pas la première fête qui s'achève à 8 h. Du matin.
Ya, Sabah 8 : 00 de.
8 h du matin.
Babam, her sabah sekiz buçukta aşağıda kahvaltı yapar ve ben her zaman ona eşlik ederim.
Petit déjeuner à 8 h 30. J'y retrouve mon père.
Yarın sabah saat 8 : 05'te Burgundy trenine biniyorsunuz.
Vous prenez le train pour la Bourgogne

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]