English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sabah 4

Sabah 4 Çeviri Fransızca

753 parallel translation
- Gemi sabah 4'de kalkıyor, bayan.
- Le navire appareille à 4 heures.
Günde 2 tren seferi var, sabah 4'te gelen süt trenini saymıyorum.
Deux trains par jour, sans compter le train laitier à 4 h du matin.
Sabah 4 : 30'da müşteri almaya alışık değilim.
Des clients à 4h30 du matin...
- John Lloyd Sullivan, Komedinin Temsilcisi... - bu sabah 4'te Hollywood'tan ayrıldı.
John Sullivan, le Shéhérazade de la Comédie s'en est allé à 4 heures ce matin. "
Sabah 4'te Manassas Kavşağına taarruz var.
Vous tombez bien.
Sabah 4.00'te şehre döndüm ve dosdoğru evinin yolunu tuttum.
Il est 4 h du matin quand j'arrive chez elle.
Sabah 4'de.
À 4 h.
Albuquerque'ye sabah 4'te varacağız.
On atterrit à Albuquerque à quatre heures.
Sabah 4'ten beri.
4 h du matin.
- Sabah 4 : 00'te kalktım. - 4 : 00 mü?
- Je suis debout depuis 4 h. - 4 h?
Mesajını sabah 4'te aldım ama!
Ben, si, mais quand j'ai trouvé ton message, y était quatre plombes!
Doktor, Bu sabah 4 : 00 civarında beni düşünüyor muydunuz?
Docteur, avez-vous pensé à moi à 4 h du matin?
Sabah 4'ten 7'ye kadar.
De 4 à 7 heures.
Saat sabahın 4'ü.
Il est 4h du matin.
Kıçları üzerinde, sabahın sekizinden öğlenin dörtlerine kadar oturuyorlar.
Ils ont le derrière posé de 8 heures du matin à 4 heures de l'après-midi.
Sizin binanızdaki Bay Ward'ı tanıyor musunuz? - Pazar sabah saat 4'te arabasına bindi.
Il est rentré à 4 h, dimanche matin.
Bu sabah Lido Rıhtımından 4 m uzakta sudan çıkarıldı.
On l'a repêchée ce matin, sous 4 mètres d'eau, près du Lido.
Eve sabahın 4'ünde gelirsin ve ertesi gün dışarı çıkacak enerjin kalmaz.
Tu rentrerais à 4 heures du matin et tu serais épuisée le lendemain.
- Bu tür şirketler için, sabahın dördünde burada dolaşmazdım
Pour ce genre de compagnie, inutile de venir ici à 4 h du matin.
- Kimi kandırıyorsun? Sabah saatin dörtü
C'est n'importe quoi, il est 4 h du matin!
Dört gün önce. Sabah çıkageldi.
Il y a 4 jours.
Sabah sana geri veririm.
Voilà ma solde des 4 derniers mois, je compte la retrouver intacte.
Bu sabah saat 4.00'ten öğleye kadar herhangi bir tutuklama yaptınız mı?
Avez-vous arrêté quelqu'un entre 4 h du matin et midi?
Sabahın üçüne, dördüne dek sokaklarda dolaşmaya başladım.
Je marchais dans les rues jusqu'à 3 ou 4 heures du matin.
- Sabah 4 gibiydi.
- Vers 4 h ce matin.
Yarın sabah arabaya iyi bir at koşulsun, saat 4.00'de evimin önünde olsun.
- On est allé la chercher. Dès qu'elle sera là, vous irez mieux.
Sabah 4 : 30'da.
À 4h30.
Yaz aylarında saat 9'da bu oda resmen fırın gibi olur... bu yüzden sabah 5'te ameliyata girerim. Yani siz de 4'te uyanacaksınız.
En été, cette salle chauffe comme un four à 9 h du matin, j'opère donc à 5 h, Vous devrez vous lever à 4 h,
Saat 4'ü geçtiği için duruşmaya Pazartesi sabahı devam edeceğiz.
Il est maintenant plus de 4 heures, ce procès reprendra lundi matin.
Sabahın 4'ünde burada ne arıyorsun sen?
Que diable faites-vous ici à 4 h du matin?
Saat neredeyse sabahın dördü.
- Bientôt 4 h.
Ama saat sabahın 4 : 30 u.
Mais il est 4 h 30 du matin.
Sabah haberlerinde bire dört veriyorlardı.
On le donne à 4 contre 1.
Evet, sanırım bu sabah 3 : 00 ila 4 : 00 civarında.
Oui, entre 3 et 4 heures du matin...
Bu sabah grupta dört kişiydik.
Ce matin, notre groupe comptait 4 personnes.
Siz hepiniz sabahın 4'üne, 5'ine kadar oturun lütfen.
Veillez tant que vous voulez.
Biliyorum sabahın dördü ama, yaşadıkları... - Burada mı?
Je sais qu'il est 4 heures du matin, mais enfin, après tout ce qu'il a vécu...
Evet, sabah saat dörtte burada olacak.
Il sera là à 4 heures.
Ayda bir temizlk yapıyorlar herhalde. Hayır efendim, her gece, Geceyarısından sabah saat 4'e kadar.
Non, tous les soirs, de minuit ˆ 4 h du matin.
Başlarına 4 muhafız bıraktım sabah tekrar kontrol edecekler.
Quatre gardes veillent, et on les vérifiera à nouveau demain matin.
Günde iki defa yemek verilir... sabah sekizde, öğleden sonra dörtte.
Deux repas par jour. À 8 h du matin et à 4 h de l'après-midi.
Üniversitede, bu amaç için düzenlenen soğuk bir odayı morg olarak kullandık. Bu odada, bir kadavra üzerinde yaptığımız incelemelerde, gövdeye bağlı olan uzuvların, parçalanıp, gövdeden ayrılmış olduğunu gördük. Bu sabah saatlerinde incelemiş olduğumuz kadavra, gözlerini açtı ve gövdesini hareket ettirmeye çalıştı.
Dans la chambre froide de l'université, nous avons gardé un cadavre pour effectuer des recherches plus approfondies, ce matin nous lui avons amputé 4 membres, malgré tout, il a ouvert les yeux et tenté de remuer alors qu'il était mort.
Sabahın üçüne ya da dördüne kadar buradayız nasılsa.
On va être là jusqu'á 3-4 h du matin.
- Biri sabahın dördüne dek uyutmadı.
- Je me suis couché à 4 h du matin!
Sabah saat 4'te uyandım ve stüdyoya gittim.
Je me suis réveillée vers 4h du matin, et j'ai roulé jusqu'à l'atelier.
- Saat sabahın dördü. Biliyorum.
- Il est 4 h du matin.
Sabahın dördünde?
A 4 h du matin?
Pelerinli bir adam laf olsun diye sabahın dördünde karşına dikilmez.
Un homme ne se plante pas devant toi à 4 h du matin dans une cape,
Sabah saat 4'te mi?
À 4 h du matin?
Var mısın? Saat sabahın dördü, beyler.
Il est 4 h du matin.
Sabah saat 4'te Welbeck'e nihayet ulaştık.
On a fini par joindre Welbeck à 4 h du mat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]