English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sabah 3

Sabah 3 Çeviri Fransızca

791 parallel translation
Sanırım sabah 3'te bir tren var.
Je crois qu'il y a un train à Lamotte-Beuvron à 3 h du matin.
Sabah 3'te sağımızda ilerliyorlardı.
On les a vus à 3 heures du matin.
Pazartesi sabahı. Bu Backalis denen adam da aynı sabah 3 : 00 ve 6 : 00 saatleri arasında ölmüş.
Backalis entre 3 et 6 h le même matin.
Onlara, seninle olduğumu söylemeni istiyorum Gece 11 : 30'dan sabah 3'e kadar. - Neredeyse tüm gece.
Dis-leur que j'étais là... entre 11h30 et 3 h du matin.
Yarın sabah 3 : 00'da mahkeme toplansın.
Elle siégera demain à 15 h.
Askeri mahkeme bu sabah 3 : 00'de şatoda toplanacak. - Bu sizin için uygun mu?
La cour martiale siégera au château à quinze heures.
Sabah 3'te yola çıkarız. Böylece şafakta dağın tepesine ulaşırız.
En partant à 3 h... nous serons à l'aube au sommet de la montagne.
Bay Dyle, lütfen sabah 3.30'da nerede olduğunuzu söyler misiniz?
Dites-moi, M. Dyle où étiez-vous à trois heures et demie du matin?
Evet, sanırım bu sabah 3 : 00 ila 4 : 00 civarında.
Oui, entre 3 et 4 heures du matin...
Sabah 3'e az kaldı. Bence vakti geldi artık.
Pas tout à fait 3 h. Il est temps d'y aller.
Seni sabah 3.00 de alırım ve bizi kimse görmez, ha?
Je passerai à 3 heures du matin. Personne ne nous verra.
Sabah 3 : 00.
3 heures!
Evet, yaşlı Bn. William Pitt sabah 3'te kalkıp burnuyla domalan mantarı ararmış.
Oui, et Mme William Pitt l'Ancien se levait à trois heures du matin pour dénicher des truffes avec son nez.
Reading'deki üç odalı evinde Ken her sabah 3 : 00'te kalkar.
Chaque matin, dans son trois pièces de Reading, Ken se lève à 3 heures.
Sabah 3!
Il croyait que je dormais.
28 Mayıs, Cuma. Saat sabah 3 : 17.
Vendredi 28 mai, 3h17.
3. Bölüm, hazırlanan sahte banknotları sabah desteler haline getirecek ve üzerlerine Overseas Bankası'nın pullarını yapıştıracaksınız.
La section 3 préparera des liasses de fausse monnaie portant le tampon de la Banque d'Outremer.
Sabahın üçünde şehre gidildiği nerede duyulmuş?
Mais on ne peut pas arriver à 3 h du matin.
Karar bu sabah saat 3'ten itibaren geçerlidir.
Condamnation à compter de 3 heures ce matin.
Bir yıl önce geçen ay sabah saat 3'te... Freidank ve ben iki eski tabancayla... Konstanz'da gestapoların elebaşısının evini bastık.
Il y a un peu plus d'un an, à 3 h du matin, freidank et moi-même, armés de vieux pistolets, avons pénétré dans la maison d'un chef de la gestapo.
Saat sabahın 3'ü. Otel için Roma'ya gitmek zorundayız.
Avant qu'on soit à Rome et à l'hôtel...
Ben her sabah saat üçte kalkarım.
Je me lève tous les jours à 3 heures.
Sabahın 3.00'ünde ne satıyor olabilir?
Que pourrait-il vendre à 3 heures du matin?
Sabahın üçünde, kasvetli bir kulüptesin... kendin ve gruptaki çocuklar için şarkı söylüyorsun.
Il est 3 h du matin dans un petit club, vous chantez pour vous-même et pour les musiciens.
Sabahın üçüne, dördüne dek sokaklarda dolaşmaya başladım.
Je marchais dans les rues jusqu'à 3 ou 4 heures du matin.
Carnatic'ten yarın sabah için Yokohama'ya üç kamara.
3 cabines sur le Carnatic, destination Yokohama.
Sabah saat 3 : 00'te uyandım, çok acıkmıştım.
Je me suis réveillé vers 3h J'avais faim.
Gece yattığımda saat sabahın 3.00'üydü. Bak, ben bomba gibiyim.
Je ne me suis pas couché avant 3 h.
Sabah özgür bir adam. 3 DAKİKA DAHA
3 MINUTES
Ama sabah oldu. Saat sabahın tam 3 : 00'ü.
Sachez qu'il est trois heures du matin.
Griselle sabahın 3'ünde ormanda ne yapıyormuş?
Que faisait Griselle dans les bois à trois heures du matin?
- Saat sabahın üçünde mi?
J'ai essayé, oui. A 3 h du matin?
Sabahın üçünde lisenin atletizm sahasında ne işin vardı?
Que faisais-tu au stade à 3 h du matin?
"Sabah saat 3'te Amsterdam bombalandı... " binlerce ölü var.
" A 3 h, Rotterdam a été bombardée, des milliers de morts,
Saat sabahın 3'ü.
Ça veut dire 3 heures du matin.
- Hatırladınız mı? De Sica'nın sesini taklit edip, sabahın 3'ünde beni aradın.
Excusez-moi pour l'autre soir, mais vous téléphonez à 3 h avec la voix de De Sica!
Sabahın üç buçuğunda bu ne biçim bir selamlama? Üçe çeyrek var.
C'est comme ça qu'on salue à 3 h 30 du matin?
Saat sabahın üçü.
Il est 3 h. Du matin.
"Sabah bir, sabah iki, üç..."
"1 heure même... 2 heures même... 3 heures"
Tanrı aşkına Higgins, saat sabahın 3'ü oldu.
Mon Dieu, il est prés de 3 heures du matin.
Çık... Çık dışarı! - Tanrım saat sabahın 3'ü.
Il est 3 heures du matin.
Bu sabah uyandığımda son 3 yılı hatırlamadığımı fark ettim.
Je me suis réveillé ce matin et j'ai découvert que j'avais oublié les trois dernières années.
Ayın etrafında döndüğünden emin olmak için sabah üçte geldim.
Cette nuit, je suis venu à 3 h pour voir s'il orbitait autour de la lune.
Sabahın üçüne ya da dördüne kadar buradayız nasılsa.
On va être là jusqu'á 3-4 h du matin.
# Buluşacağız tekrar #'3 Ekim, sabah 5 : 00.
Au bord de l'Oder 3 octobre, 5 heures du matin.
Bu sabah 3 tane bitirdim.
Où vas-tu?
Amerika Birleşik Devleri Başkanı olarak tüm dünya halklarına Doğu Standart Saati sabah 03 : 00 itibariyle bu ulusun ve bu ulusla birlikte tüm özgür dünyanın savunmasının bir makinenin sorumluluğuna geçtiğini ilan ediyorum.
En tant que Président des USA, je puis annoncer au monde entier qu'à 3 h GMT, la défense de ce pays, et au-delà celle du monde libre, a été confiée à une machine.
Tanrım, saat sabahın 3 : 30'u.
II est 3h30 du matin.
Sizi sabah üçten önce beklemiyordum.
Je pensais que vous rentriez à 3 h.
Hayır. Genelde sabahın üçünden önce yatağa girmem.
Je me couche rarement avant 3 heures.
- Hem de sabahın üçünde.
- Et à 3 heures du matin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]