Uyudum Çeviri Fransızca
934 parallel translation
Şafak. Tanrım, o kadar uyudum mu?
Il fait jour J'ai dormi tant que ca?
Evet, çok iyi uyudum.
Oui, très bien.
Sıkca ne yemek yedim ne de uyudum.
Parfois je ne dînais ni ne dormais.
Daha fazla konuşmayın. Daha önce de ateş başında uyudum.
Ne discutez plus, je passerai la nuit près du feu.
- İyi uyudum ama, uykumu alamadım.
- Vous avez bien dormi?
- O kadar çok mu uyudum?
Il fait grand jour. J'ai dormi tant que ça!
- Uyudum.
- Si. Alors?
Sandalyede bolca uyudum.
J'ai dormi dans le fauteuil.
Burada o kadar çok uyudum ki bir ay uyuyamam.
J'ai pris l'habitude de dormir ici.
Sen uzaklardayken, ben yeterince uyudum.
Je ne sais pas. J'ai fait que dormir pendant ton absence.
Ben iyi uyudum.
Très bien.
Köpek gibi uyudum.
J'ai dormi comme un loir.
İyi uyudum ve rüya gördüm.
J'ai dormi, c'est sûr, et je n'ai pas arrêté de rêver...
- Çok mu uyudum?
- J'ai beaucoup dormi?
Çok iyi uyudum, teşekkür ederim.
Très bien, merci.
- Mutsuz olduğumda uyudum.
- Vous étiez malheureux?
Dün gece rahat uyudum.
Non, j'ai bien dormi la nuit dernière.
O gece çok rahat uyudum.
Cette nuit-là, J'ai dormi profondément, calmement.
Kendim bir iş buldum.Karanlığa daldım. Barakada uyudum.
Je me suis fait embauché, je suis descendu au fond.
Nagoya'dan Maibara'ya kadar yol boyunca uyudum.
Moi, j'ai dormi profondément.
Belki şaşıracaksınız ama yatıp uyudum.
Cela va vous étonner. Je me suis couché.
Yeterince uyudum, beş sene.
J'ai dormi pendant cinq ans, c'est assez comme ça.
Son günlere göre daha iyi. Güzel uyudum.
Mieux que depuis plusieurs jours, j'ai bien dormi.
Ben ziyadesiyle iyi uyudum solumda korumalar, sağımda korumalar.
J'ai extrêmement bien dormi des gardes à ma gauche, des gardes à ma droite.
- Deliksiz uyudum.
Comme un loir.
Böylece onun dediği gibi yaptım ve usulca rahmine sokulup,.. ... sanki bir beşikteymişim gibi orada huzur içinde, horul horul uyudum.
Je me suis couché dans son ventre et là, j'ai dormi comme dans un berceau.
Demin uyudum efendimiz.
J'ai déjà dormi.
- Son yıllarda çok iyi uyudum. - Sen delisin, Ben, sen...
Depuis quelque temps, je me suis mis à très bien dormir.
Daha iyi, uyudum biraz.
Comment te sens-tu?
Her zaman üzerinde uyudum.
La nuit, je dormais pratiquement dessus.
Ama sadece bira ısmarladı, ben de eve gidip uyudum.
Il m'a payé un bock et je suis rentrée me coucher.
Uyudum sanıyordun.
Tu pensais que je dormais.
Gece çok kötü uyudum. Endişeliydim, sabah da uyanamadım.
J'ai d'abord eu du mal à m'endormir... l'inquiétude... et puis je me suis réveillé tard.
Maalesef, çok az uyudum.
J'ai très peu dormi.
Uyudum, Miles, ve benim de başıma geldi.
Je me suis endormie Miles, et c'est arrivé.
10 yaşında sığırları damgaladım, atları tımar ettim sürümü otlattım ve yerde uyudum.
A 10 ans, je marquais les veaux, matais les chevaux, je chevauchais, je dormais à même le sol.
Ben içeri girip uyudum.
Je suis allée me coucher.
- Uzun süre uyudum mu?
- J'ai dormi longtemps?
O kadar iyi uyudum ki.
J'ai si bien dormi.
Tekrar yemek yiyecek, gülecek ve uyuyacağım. Uyudum ve güldüm de zaten.
Je vais manger, rire et me rendormir.
Sonra yatağa dönüp köpek gibi uyudum.
Puis je suis retourné et j'ai dormi comme un loir.
Yarı uyudum bile.
Je suis déjà à moitié endormi.
Ne kadar uyudum?
combien de temps j'ai dormi?
Aslında ben de çok kötü uyudum.
J'ai mal dormi.
Erkenden yattım, uyudum.
Je me suis couché tôt, je dormais profondément.
Uyudum ve rüya gördüm.
J'ai dormi et j'ai rêvé.
İyi uyudum, teşekkür ederim.
Je dors très bien, merci.
Her gece elimde onunla uyudum.
Je le garderai toujours.
- Suçlu bir adam gibi uyudum.
J'ai dormi comme un coupable.
Dün gece bir at battaniyesinin üzerinde uyudum.
Nos affaires ne sont pas arrivées.
- Bir süre uyudum.
Je me suis un peu reposé.