English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yıllar

Yıllar Çeviri Fransızca

14,993 parallel translation
Gençlik yıllarınızın, arkadaş edinmek ve eğlenmek için olduğunu söylerler.
On dit que l'adolescence, c'est le temps de se faire des amis et de s'amuser.
Yıllar önce anlatmalıydım sana.
J'aurais dû tout te révéler il y a des années.
Kalbi bir kez kırılınca yıllar önce aşka tövbe etti o.
Elle a renoncé à l'amour il y a des décennies après s'être fait briser le cœur.
Yıllar yıllar önce insanlarımızdan ufak bir grup ortaya çıktı.
Il y a de nombreuses années, une faction de dissidents a émergé de notre groupe.
Ama yıllar sonra deneyin etkisini tersine çeviren bir yol buldu.
Mais des années plus tard, il a trouvé un moyen d'annuler les effets.
Boş Ruhlar yıllar geçtikçe daha tehlikeli olmaya başladı. Barron ise arkadaşlarına yardım etme niyetinde.
Les Faucheurs sont de plus en plus désespérés chaque année, et Barron souhaite aider ses amis.
Bütün yıllarını Ymbryneleri avlayıp bu geceye hazırlanmak için geçiren ve iki, hayır, üç gün boyunca Galler'de kuşlara bakıyormuş gibi davranan bir adam!
Un homme qui a passé des années à traquer les Ambrines en vue de cette soirée et deux... non, trois jours au pays de Galles en prétendant observer les oiseaux!
Ancak, cidden, bu benim için çok önemli çok uzun yıllar sonra bugün burada olduğu için.
Je suis très touchée qu'il soit là aujourd'hui après toutes ces années.
- Mutlu yıllar, Mac.
- Joyeux anniversaire.
- Evet, uzun yıllar önce.
Il y a bien des années.
Günler yılları eskitmiş.
Et comme les jours passèrent pour devenir des années,
Yıllar önce öğrendiğim bir şeyi söyleyeyim.
J'ai appris un truc il y a des années.
Yıllarını verdin Dan.
C'est long, Dan.
Şirkete en iyi yıllarını verdin.
Tout ce temps consacré à la société.
Bak, burası gençliğiniz en güzel yıllarını, harcamanız için, şahane bir yer olmayabilir, fakat askerlik işinde bir yeteneğin olduğunu, düşünmeye başladım.
C'est pas l'endroit rêvé pour passer vos belles années, mais vous avez ce qu'il faut pour faire un bon soldat.
Yıllarımızı alacak.
Ca va nous prendre des années.
Yıllar boyunca dokunduğum her şey yitip gitti.
Pendant des années, tout ce que je touchais s'effaçait.
Tanrı yıllar önce canımı almalıydı.
J'aurais dû mourir il y a des années.
Yüzyıllar önce, bu ağacın altında yasalar konuldu, işkenceyi ve yargısız tutuklamayı yasaklayan.
Il y a des siècles, sous cet arbre, des lois furent instituées pour interdire la torture et l'arrestation sans l'autorisation de la cour.
Fakat yıllar artık su gibi akıp geçiyor.
Mais les années passent vite pour moi désormais.
Yıllar yıllar evvel.
Il y a de nombreuses années.
Yıllar evvel göçüp gittiler.
Perdue depuis tant d'années.
Dünyanın her köşesine ulaşması yıllar alabilir.
L'antivirus est aérobie, porté par les vents.
Yeşil kader yıllar önce kayboldu.
Elle a été perdue il y a des lustres.
Yıllar önce.
Il y a des années.
Yıllar önce sen seçimini yaptın.
Tu as fait ton choix il y a longtemps.
Mutlu yıllar!
Joyeux anniversaire!
Ve kız arkadaşıma mutlu yıllar!
Et un bon anniversaire à ma copine!
Mutlu yıllar!
Bon anniversaire!
Yıllar içinde... ne zaman ailecek toplansak olaylar hep farklı bir boyuta taşındı.
Au fil des années... un thème a émergé à nos réunions de famille.
Salağın teki olsa bile, hayatının en iyi yılları olduğunun farkında.
Il sait parfaitement que ce sont les plus belles années de sa vie.
Ama bizim en kötü yıllarımız. Neden mi?
Ce sont les pires années de la nôtre.
Francine, mutlu yıllar.
Francine, joyeux anniversaire.
O da yıllar önceydi.
Il y a des années de ça.
Hep bir çocuk istediğimi biliyorsun ve yıllar geçtikçe daha da çok acıyor annemin gitmesi ve tüm arkadaşlarımın çocuk sahibi olmasıyla.
J'ai toujours voulu un enfant, et malgré la douleur... Avec les problèmes de ma mère et tous mes amis qui en ont...
Uzun yıllar önce onu bulduğumda ormana terk edilen daha yeni doğmuş bir bebekti.
Lorsque je l'ai trouvé, il y a plusieurs années, ce n'était qu'un bébé, abandonné dans les bois.
Barış Kayası ortaya çıkıp da su ateşkesi diye anıldığından bu yana uzun, uzun yıllar olmuştu.
Cela faisait des années que le Roc de la Paix n'était pas apparu, et la Trêve de l'eau fut déclarée.
Bana inanan birinin çıkması yıllar aldı.
J'ai mis des années à trouver quelqu'un.
Burada yıllarımı geçirdim, oynamayı biliyorum.
J'en ai passé, des années ici.
- Sen değil, Steffen, Bu yıllar önceydi.
Tu savais pas?
O da pek çokları gibi yıllar boyunca gerekli malzemeleri buradan sipariş etmişti.
Comme bien d'autres illusionnistes, il s'approvisionnait ici.
Şimdi, nehir kıyısında babanın sulara inişini, rezil bir şekilde itibarını kaybedişini izlediğin akşamı kafanda canlandır. Yıllar boyunca defalarca yaşadığın o berbat ıstırabı tekrardan hisset.
Maintenant, rappelez-vous le petit garçon debout sur la rive, qui a assisté à la chute de son père dans la disgrâce et le discrédit, la douleur effroyable que vous avez endurée des années.
Işık yılları katettim
Des années-lumière à voyager
Yıllar boyunca.
Pendant des années.
Dürüstlük ve pişmanlık yıllarını fazlasıyla azaltabilir.
L'honnêteté et le remords peuvent raccourcir ta peine.
Bu bizim ve yıllar süren fiziksel evrim arasındaki bir köprü.
C'est le pont entre nous, et des années d'évolution.
Fakat yıllar içinde senin rahminin kusursuz bir seviyede olduğu ortaya çıktı.
Mais des années d'abus ont procuré à ton utérus le niveau de toxicité parfait nécessaire à cette conception.
Böylece yıllar içinde... çok farklı güçler edindi.
Parfois dans des corps mutants, lui permettant d'accumuler leurs pouvoirs, leurs habilités.
Yıllar sonra, sen biraz daha büyüyünce.
Dans quelques années, quand tu seras plus vieux.
Bu yıllar önceydi.
C'était il y a des années.
... : çevirmen : hyphen :... 1940 ve 1943 Yılları arasında Nazi Rejimi'ne karşı kartlar hazırlayıp, dolaşıma soktukları için giyotinle idam edilen OTTO VE ELİSE HAMPEL'in anısına.
À la mémoire d'Otto et Elise Hampel, guillotinés pour avoir rédigé et fait circuler... leurs cartes contre le régime nazi de 1940 à 1943.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]