English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ö ] / Önemli olan

Önemli olan Çeviri Fransızca

10,269 parallel translation
Tekrar baktığın için sağ ol, şu an önemli olan senin iyi olman.
Merci d'avoir regardé à nouveau, tout ce qui compte c'est que tu ailles bien.
Benim için önemli olan nedir, Tom, nasıl olduğunu gördün mü?
Ce qui m'importe, Tom, c'est la manière dont tu vois ça.
Önemli olan iade edemeyecek ve harcayamayacak olmam.
Ça ne peut pas être rendu, et je ne peux pas y toucher.
- Önemli olan at değil.
Le cheval n'est pas le problème.
Ama önemli olan hatırlamam.
Mais le plus important, c'est que je m'en suis souvenu.
Evet, asıl önemli olan artık buradayım ve enimin hepimiz işe geri döndüğümüz için çok memnunuz.
Classique. Bref, je suis de retour et je suis sûr que nous sommes tous ravis d'être de retour au travail.
- Önemli olan da bu.
- C'est ce qui importe.
Önemli olan bunlardan ders çıkarmak ve hayata devam etmektir.
Le plus important c'est d'apprendre et d'avancer.
Tek önemli olan, bundan böyle Burov'la yapacağın işler olacak.
La seule chose qui compte c'est le travail que vous allez faire avec Burov.
Önemli olan da bu.
C'est ça qui est important.
Artık önemli olan gelecek ve burada bizimle olmanız.
Ce qui importe maintenant, c'est l'avenir et que vous soyez ici avec nous.
Kesinlikle. Şu an önemli olan yanımızda, bizimle olması.
L'important est qu'elle soit avec nous.
Önemli olan tek şey oğlumun hayatta olması.
Tout ce qui importe, c'est que mon garçon soit vivant.
Önemli olan dünyanın ne gördüğü.
Ce qui compte c'est le paraître.
Önemli olan bu fırtınayı nasıl durdurmamız gerektiği.
Le plus important est de trouver comment arrêter cette tempête. Comment on fait?
Şimdi önemli olan...
L'important, maintenant...
Gerçekten önemli olan her şey için sürekli meşgul oluyorum.
Je suis toujours trop occupée pour tout ce qui compte vraiment.
Önemli olan başladığımız işe devam etmen.
L'essentiel, c'est que vous poursuiviez le travail.
Şimdilik önemli olan da bu.
- Pour le moment, c'est le principal.
Evet, ama önemli olan sana önceden bildiriyor olmam.
Oui, mais la chose importante c'est que je te préviens à l'avance.
Doğru ama önemli olan onu bulmuş olmam.
D'accord, mais... le fait est que je l'ai trouvé.
Burasıdır önemli olan. Şerefe.
C'est important.
Önemli olan gübre olsaydı bile taşıyacaktım.
Mais s'il y en avait eu, je l'aurais deplacé.
Şu aşamada benim ve Kongre'deki arkadaşlarım için önemli olan Başkanın doğru yöndeki... 8'deki programımı yarım saat geriye atın Rachel.
Maintenant, il est important pour moi et certains de mes confrères du congrès de soutenir le président dans cette direction... Rachel, repoussez mon rendez-vous d'une demi-heure.
İkimizde biliyoruz ki böyle ortaya atılan herşey daima sahte çıkar. Kısa yoldan şöhret olmak ve kolayca para kazanmak için yazılmış. Önemli olan ne?
Nous savons toutes les deux que ce genre de contes de magazaine people sont dans la plupart des cas inventées, écrites dans un besoin de gloire et d'argent facile, donc quel est le...
Alex, işlerin ele alınışı konusunda farklı düşünüyoruz ama ikimiz için de önemli olan- - Hayat kurtarmak.
Alex, vous avons peut-être une approche différente du travail, mais à la fin de la journée... il s'agit de sauver des vies.
Önemli olan babam ve kardeşinin tekrar bir araya gelmesi.
L'important c'est que mon père et son frère soient réunis.
Önemli olan şu anda buradalar ve bizim işimiz işlerini kolaylaştırmak.
Ce qui compte c'est qu'ils soient ici, et notre boulot c'est de faciliter la réconciliation.
Önemli olan da bu.
C'est tout ce qui compte.
Önemli olan o iki psikopatın bir daha hiç kimseye zarar vermeyecek olması.
L'important est que ces deux psychopathes ne feront plus de mal à personne.
Önemli olan bu, anladın mı?
Rien d'autre ne compte, ok?
Önemli olan buydu.
Là est la question.
Önemli olan tek şey Ajan Keen.
Tout ce qui compte c'est Agent Keen
Önemli olan benim değil, senin kim olduğun...
Qui je suis n'importe pas. ce qui compte, c'est qui vous êtes...
Önemli olan kazansak da kaybetsek de başarısız olmamaktır.
La clé, pourtant, que l'on gagne ou perde, est de jamais rater.
Önemli olan, bir şekilde çözecek olmam.
Le truc est que je vais tirer ça au clair.
Önemli olan hayatta olmam.
Le truc est que... Je suis vivante.
- Burada önemli olan ada ekonomisi.
Là, c'est l'économie de l'île.
Önemli olan da bu. Biraz uyuman gerek.
C'est tout ce qui compte.
Önemli olan tek şey sonuçlar. - "İmkansıza erişmek istiyorsan absürt olanı seçmelisin." Miguel de Cervantes. - İstediğiniz şey imkansız.
- Vous demandez l'impossible.
- Önemli olan kısım o değil.
Ce n'est pas la question.
Şu anda önemli olan tek şey bu kubbeden kurtulmak.
La seule chose qui compte est de sortir de ce dôme.
Önemli olan da bu.
C'est ça le truc.
Hemen hemen benim için önemli olan her şey.
En fait presque tout ce qui est important pour moi.
O kupa için de endişelenme çünkü önemli olan tek şey final performansında herkesin sesini melekler gibi şarkı söylerken hatırladığı o an olacak.
Ne te préoccupe pas de ce trophée, parce-que la seule chose que les gens vont retenir de cette performance c'est que tu chantes comme un ange.
Tek önemli olan şey ona yeniden binmek.
La seule chose qui compte est que tu sois de retour.
Tek önemli olan, Christine'le güvende olmamız için borcun ödenmesi.
Tout ce qui compte est que la dette soit payée et que Christine et moi soyons en sécurité.
Önemli olan ; ... bugün Bayan Blye'la ayrı olmanız.
Il est impératif que vous et Ms Blye restiez éloigné pour aujourd'hui.
Claire hayattaysa değil. Tek önemli olan o.
Il n'y a qu'elle qui compte.
- Önemli olan da bu zaten. Bu garip.
Bizarre.
Önemli olan sessiz olman.
Mets l'accent sur le silence.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]