English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ö ] / Önemli biri

Önemli biri Çeviri Fransızca

1,447 parallel translation
Yarışı kazandın. Benim oyunu kazanmalarına yardım edecek önemli biri olduğumu sanıyorlar.
Félicitations, tu as gagné la course.
onu dinleyen önemli biri olduğunu düşünebilir.
Un peu plus propre, il ressemblerait à quelque chose.
"Abin" kayboldu, senin için önemli biri miydi?
Ton frère qui a disparu, était-il important à tes yeux?
Yatağımda önemli biri yok, merak ettiğin buysa.
- J'ai pensonne dans mon lît,
Tommy çok yetenekli ve önemli biri.
Tommy est génial. Il est très important.
Bir gün önemli biri olacağını hep biliyordum.
J'ai toujours su que vous étiez promis à un bel avenir.
Biliyorum, ben sadece bir teknisyenim. Sizin için önemli biri değilim.
Je suis un simple technicien, je ne suis rien pour vous.
Çok önemli biri.
Une grosse légume.
Önemli biri olduğunu sanıyor. Senin de olmadığını.
Elle se prend pour quelqu'un et pense que ce n'est pas ton cas.
- Burada önemli biri olmalısın.
Tu devais être très importante ici.
Düşün. O Büyük Baba'nın konağındaysa, bunun anlamı o teşkilattaki önemli biri.
- Réfléchis. des malins pourraient l'utiliser.
Baban önemli biri diye, her defasında paçayı kurtaracağını sanma!
Ton père est important alors tu peux faire ce que tu veux?
Abdullah Azzam Arapları Afganistan'a çekmeye başladığında çok önemli biri oldu.
Abdullah Azzam est devenu un acteur majeur après avoir contribué à l'effort de mobilisation des Arabes pour la cause afghane.
Artık önemli biri oldun.
Alors comme ça on est devenu quelqu'un.
Peki ama önemli biri olmak?
Tu voulais devenir quelqu'un.
Çölden uzakta Çok daha önemli biri olurum
Je serai un gros caïd loin de cette terre aride
Yalvardı, sonra önemli biri gibi konuşmaya çalıştı. - Ama merhamete gelmediler.
Il a essayé de les prendre de haut, mais ils étaient intraitables.
- Önemli biri değil.
- Aucune importance.
Ne kadar önemli biri olduğunu göster onlara.
Montre leur à quel point tu es important.
Önemli biri degildi.
C'était un petit joueur.
İyi bir çevrede... okulu ona ne kadar önemli biri olduğunu hissettirmeli, değil mi?
Une école juste devrait lui révéler ses dons.
Bu Pappass senin için her şeyden önemli biri mi?
Et tu le fais pas marcher plus que quiconque?
Pekala, önemli biri öldüğünde, "derin dondurucu" yu açarız... tüm hayat hikayelerinin olduğu bir bilgisayar dosyasıdır... ve ölen kişinin ölüm ilanını buluruz.
Non va dans le "frigo"... pour y chercher la bio du défunt.
Ve hiçbir şekilde bitmiş değil çünkü çok önemli biri burada yok.
Le fait qu'il en manque un n'a rien à voir avec le fait que ça se passe.
Önemli biri değildir.
Personne d'important.
Ya da biri onları yokediyor, hem de bütün önemli tanıklarla birlikte.
Où quelqu'un les fait disparaître avec les éventuels témoins crédibles
Bugünlerde, önemli olan karakter... Her neyse, Ae-soon enerjik biri.
Ae-soon est très énergétique.
Milli Güvenlik teşkilatı bunun teröristlere karşı en önemli silahlardan biri olduğunu ve sistemi kötüye kullanmadıklarını söylüyor.
La NSA le présente comme une arme indispensable contre le terrorisme. Et prétend n'enfreindre aucune loi.
Bak, ne olduğumu bilmen önemli. Öyle olunca nasıl biri olduğumu.
Écoute, c'est important que tu saches ce que je suis, ce que je deviens dans ces moments-là.
San Joaquin'in en önemli adamlarından biri olma yolunda hızla ilerliyor. Eyalete yayılan ünü ve etkisi Sacramento'da bile hissediliyor.
Il est en passe de devenir l'un des hommes les plus influents de la San Joaquin Valley, sa réputation dépasse l'État et son influence se ressent jusqu'à Sacramento.
Şimdi, sana hayatının zavallı ayrıntıları yedek ve sadece söylemek ll, San Francisco bana sayesinde bu, o en önemli avukatlarından biri oldu. Arkadaşlar, bu bir uzak olsun izin vermeyin.
Je vous épargne les détails pitoyables de sa vie, mais grâce à moi, c'est devenu l'un des plus grands avocats de San Francisco.
Bu ilişkimizin önemli anlarından biri mi? - Yüzündeki o şeyden kurtulmamıza izin verseydin olacaktı.
Ca aurait pu l'être si tu m'avais laissé te débarasser de ce truc sur ton visage.
Biri için önemli olmak istiyorum.
Je ne serais pas là ce soir si je ne voulais pas que ça marche. Oui, et tu ne serais pas là ce soir si tu ne voulais pas te prouver quelque chose.
Biri size çok önemli bir soru sordu.
Ceci pourra peut-être vous aider.
Az önce biri bana önemli bir soru sordu derken...
Merci. Quand vous disiez plus tôt que quelqu'un m'avait posé une question importante,
Bu seni önemli biri yapmaya yetmez mi?
N'est-ce pas une raison suffisante?
Önemli olduğunu söylüyorlar. Biri ölmüş.
Ils disent que c'est important, quelqu'un est mort.
Sence gerçekten biri önemli olduğumu mu düşündü?
Tu crois que quelqu'un a cru que j'étais quelqu'un?
Bilim adamları bu patlamanın son yüzyılın en önemli astronomik olaylarından biri olduğunu söylüyorlar.
UNE COMÈTE HEURTE LE SOLEIL Éruptions solaires : un record Selon la communauté scientifique, cet impact est sans précédent.
Asansördeyim ve eski bir arkadaş, hiç aramayan, yazmayan biri, birdenbire ortaya çıkıyor ve bana çok önemli, dikkatimi gerektiren acil bir görevden bahsediyor.
J'étais dans l'ascenseur et un vieil ami, qui n'appelle et n'écrit jamais, se pointe, me parle d'une mission urgente et importante qui nécessite mon aide.
Önemli bir şey değil, elemanın biri odamda unutmuş.
C'était pas dur, un gars l'a laissé dans ma chambre!
Anlaşmanın büyüklüğü önemli değildi, Ama kurbanlardan biri Alzeria'Iı, gelen ziyaretçilerden biriydi.
dans mon district. L'un d'eux était envoyé par Alzeria.
Straussyanların Soğuk Savaş dönemindeki en önemli siyasi projelerinden biri de Amerikalıların kendine güvenlerini arttırmak ve desteklenmesi gereken aksi takdirde kötülerin eline geçecek Amerika'nın esasen dünyaya barışı getirecek tek güç olduğu inancını benimsetmekti.
Et pendant la guerre froide, un de leurs principaux objectifs était de renforcer la confiance des Américains, ainsi que la croyance que, pour le bien de tous, les USA étaient la seule puissance qu'il fallait soutenir, pour empêcher le triomphe du mal.
Azzam, bir anda Sovyetlere karşı yapılan savaşın en önemli figürlerinden biri oluverdi.
Très vite, Azzam devint l'un des hommes les plus influents dans la lutte antisoviétique.
Normalde madalyaları ben veririm. Ama bugün burada benden daha önemli ve kesinlikle daha güzel biri var.
Normalement, je remets les médailles, mais là, ce sera quelqu'un de plus important et de plus séduisant que moi :
LAPA'nın eski pilotu Pineyro'nun bakım ve kontrolle ilgili ihbarda bulunması ülkenin en önemli konularından biri.
Piñeyro, ancien pilote de lapa lequel a fait une grave dénonciation au sujet de la maintenance chez lapa. Un sujet dont on parle dans buenos aires... et dans l'ensemble du pays.
Aslında, onun en önemli yazılarından biri bir kişinin, teker teker oy verme sisteminin her zaman karar verme aşamasında ortak bir noktaya varılmadığını göstermektedir.
En effet, un de ses écrits les plus notoires a montré que le système électoral qui attribue un vote à une personne n'a pas toujours conduit à des prises de décisions modérées.
Bu tarihin en önemli belgelerinden biri.
C'est un document historique.
Sen max'in önemli müsterilerinden biri olmalsn.
Vous devez être l'un de ses clients importants.
Pekala, bu seferki de o anlardan biri işte. Ramon'un bu geziye çıkması çok önemli.
Là, il faut donc que ce soit une de ces fois, car c'est important que Ramon fasse ce voyage.
Biliyorum, ama şu anda en önemli unsurlardan biri eksik.
D'accord, mais il me manque l'ingrédient principal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]