English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ö ] / Öyle misin

Öyle misin Çeviri Fransızca

916 parallel translation
Öyle misin?
Vraiment?
Hazine avında değilsin, yoksa öyle misin?
Mais dites donc... vous ne seriez pas ici pour de l'argent par hasard?
- Öyle misin?
L'es-tu?
Şimdi öyle misin?
Voyez-vous ça!
Öyle misin?
L'êtes-vous?
Olmaz. Kaptanımız olabilirsin ama diktatör değilsin. Yoksa öyle misin?
Je ne pense pas que c'est celle d'un capitaine de navire ce n'est pas un dictateur.
Hâlâ öyle misin?
Je le suis toujours?
- Öyle misin?
- Vraiment?
- Öyle misin, değil mi?
- Vous l'êtes, oui ou non?
Öyle misin? Evet.
- Vraiment?
- Öyle misin?
- Vous l'êtes?
"Ölümle yüzleşmekten öyle korkuyorum ki..." Öyle misin?
"Je ne peux pas mourir tranquille. J'ai peur." C'est bien ça?
Öyle misin, Roger?
C'est vrai, Roger?
Emin misin? Öyle mi?
- Elle peut inventer!
Beni tutuklamayacağını garanti edebilir misin? Ha demek öyle bir şey?
- Promettez de pas m'arrêter.
Kendini öyle hisseden tek sen misin sence?
Tu crois que tu es le seul à ressentir ça?
Bana öyle bakmayı keser misin?
Cesse de me regarder comme ça!
Evet, sanırım öyle oldu. Kahvaltı ister misin?
Tu as faim?
Öyle mi? Emin misin?
Vraiment?
- İşsiz misin? - Öyle.
- Vous cherchez du boulot?
Öyle mi? ... Filmi beğenip beğenmediğimi bilmek ister misin?
Veux-tu savoir si le film était intéressant?
Sen bulabilir misin? Öyle olmaz.
Tu lui en trouves?
Öyle misin?
Qu'est-ce que j'ai là?
- Öyle mi emin misin?
- Ah oui?
Anne, öyle bir şey varmış gibi Harvey'den bahsetmeyi keser misin?
Arrête de parler d'Harvey comme s'il existait!
Öyle konuşabilir misin?
Peux-tu parler comme ça?
Öyle veya böyle, eğer sana tavsiye ya da öğüt almak... için gelirlerse, onları kabul eder misin?
S'ils cherchaient à vous voir, les recevriez-vous?
Öyle yapmamı istemediğinden emin misin?
Vous ne voulez pas que je fasse ça aussi?
Söylemeyecek misin Barnaby? - Neden öyle yazdın?
- Pourquoi as-tu écrit ça?
Mutlu değil misin, Oharu? Cariye olacağım, öyle değil mi?
Tu n'as pas l'air contente?
- "Öyle" misin?
- Pardon?
Orada öyle durma damadı öpmeyecek misin?
Alors? On n'embrasse pas la fiancee?
Boşa kürek çeken adamı bilir misin? Ben öyle biriyim işte.
Comme, au départ ils ont dit, " Pas de parents?
- Öyle sanırsın. Yine de bu odada hak iddia etmeyecek misin?
Mais vous vous battez pas?
Öyle misin?
Vrai, petit?
- Öyle mi? - Duymak ister misin?
Vous voulez entendre?
Neden öyle dediğini açıklayabilir misin rica etsem?
Dans ce cas, tu peux me dire pourquoi on reste ici?
Tüm gün öyle dikilecek misin?
Tu vas rester là toute Ia journée?
Sen geleceği hiç düşünmez misin? İşler öyle yürümüyor işte.
Tu penses seulement au moment présent, jamais à l'avenir.
Anne, lütfen rica ediyorum öyle söylemez misin?
Je t'ai dit de ne pas parler comme? a!
Öyle umuyorum. - Burada olmaktan memnun değil misin?
- Tu n'es pas bien ici?
Öyle misin?
L'es-tu?
- Onun Sharon olduğuna emin misin? - Tabii ki öyle.
Papa et moi, on se raconte tous nos secrets.
Madem öyle ya da böyle bu işin içine girdin, en azından bize yardım edemez misin?
Mais maintenant vous êtes impliqué, que ça vous plaise ou non. Alors, allez-vous m'aider?
- Öyle misin?
Tu crois?
Madem öyle söyler misin bana, şu bizim general neden senatoya gelip... kendisini Aziz George, bizi de ejderhaymış gibi görerek yargıladı?
Pourquoi le bon général s'est-il présenté... comme s'il était St. Georges et l'administration, le dragon?
Gerçekten öyle bir şey giyebilir misin?
Tu porterais vraiment ça?
Deli misin? Poker öyle oynanmaz.
Mais pourquoi tu as fait ça?
Öyle mi? Ona seni bir çeşit ayin yaparken durdurmuş olduğumu söyleyecek misin? !
Dites-lui que j'ai empêché un acte de blasphème ou préférez-vous que je lui dise?
Madem öyle Yasmin, acaba neler olduğunu bana söyleyecek misin?
Yasmin, dites-moi ce qui se passe.
Cole Thornton, müsait misin? Öyle olsan iyi olur çünkü giriyorum.
Cole Thornton, j'espère que tu es présentable car j'entre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]