Öyleydim Çeviri Fransızca
1,274 parallel translation
Yediklerine ve içtiklerine dikkat ediyorlar. Cevabını bulana kadar, bende öyleydim.
Obsédés par ce qu'ils boivent, mangent... j'étais pareil avant de trouver la solution.
Ya da... ayakkabılarım varken öyleydim.
Ou je l'étais, quand j'avais des chaussures.
Öyleydim.
J'étais un peu nerveux...
Evet eskiden öyleydim.
Il y avait une époque où je faisais la loi dans le far west.
Öyleydim.
Je l'étais.
Hep öyleydim, hep de öyle olacağım.
Je l'ai toujours été et je le serai toujours.
Öyleydim zaten.
Je l'étais. Ca ne se voit pas?
- Öyleydim, arkadaşım.
Je l'ai été.
Belki de öyleydim çünkü çabuk ilerledim.
C'était peut-être vrai parce que je progressais vite.
Öyleydim. Ona iş buldum.
C'est vrai, je lui file du boulot.
Evet, öyleydim.
vous étiez malheureux, avant.
En azından öyleydim. Malurian sistemindenim.
Je viens du système malurian.
Ah şey, en azından bir zamanlar öyleydim.
Oh... Où, du moins... je l'étais.
- Öyleydim.
- Je l'étais.
Öyleydim.
C'était vrai.
Hep öyleydim.
J'ai toujours su.
Küçük bir kızken bile öyleydim.
Même quand j'étais une petite fille.
- Ben de öyleydim.
Je crois en l'armée, mais il est allé trop loin.
Zaten hep öyleydim.
Je l'ai toujours ete.
Evet. ee. öyleydim.
Oui.
- Dün öyleydim.
- C'était hier.
Öyleydim. Evet. Bak şimdi neredeyim.
Je l'étais.
Biliyorum, ben de öyleydim. Ah, çok teşekkürler.
Merci.
Yada en azından öyleydim.
Enfin, je l'étais.
Şey, öyleydim, sanırım şimdi Leo hamile.
Je l'étais, maintenant c'est Léo.
Evet, dün gece öyleydim.
- Je dois la stabiliser. - Est-ce que c'est grave? - Elle va s'en tirer?
Evet, dün gece öyleydim.
Et vous pouvez m'appeler Inara, M. Higgins.
Evet, öyleydim.
Ouais, c'est vrai.
Ya da öyleydim.
Enfin, j'étais.
- Ben de öyleydim.
J'étais pareille.
- Ben.. ben öyleydim.
- J'étais tellement... - Moi aussi.
Şimdilerde, sanırım böyle saf, çocuksu olmak imkansız... tek bildiğim o zamanlar öyleydim.
Je crois qu'il est impossible de nos jours d'être si puérile et à la fois si sûre de soi.
Ben de öyleydim.
J'étais comme lui autrefois.
Evet, öyleydim.
En fait, si.
Bütün gün de öyleydim!
Je l'ai été toute la journée.
Onu boğmak istiyor gibiydin. Öyleydim.
Il y a une demi-heure, tu la regardais comme si tu voulais l'étrangler.
Öyleydim.
- C'est vrai.
Öyleydim.
Je l'ai été.
Saçım bok gibiydi. Evet öyleydim.
Si, mes cheveux étaient lamentables!
Çünkü ben de öyleydim uzun zaman önce.
Je l'ai fait aussi il y a longtemps
Senin yaşında ben de öyleydim.
- J'étais comme toi, à ton âge : j'étais prêt à mourir n'importe quand, je m'en fichais.
Aynen öyleydim.
J'en étais arrivé à ce point-là.
Çocukken öyleydim.
Quand Pal Jacobsen jouait.
Yemekten sonra bana getirdiğin dördüncü atıştırma seansına kadar öyleydim.
Pas après l'énorme en-cas que tu m'as préparé après le dîner.
Evet, öyleydim galiba.
- Une brute?
Evet, öyleydim.
Je l'étais, oui.
Öyleydim, değil mi?
Ouais, c'est vrai?
Öyleydim.
Je l'étais.
Nasıl olduğunu bilirsin işte. Ben de öyleydim.
J'ai connu ça.
ve belli bir zaman için öyleydim.
Je préférais être Maria Callas.
Öyleydim.
C'est vrai.
öyleyse 1938
öyleydi 571
öyleyim 490
öyleymiş 51
öyleyiz 77
öyleydin 30
öyleyse sorun yok 16
öyleyimdir 24
öyleyse neden 38
öyleyse ne 59
öyleydi 571
öyleyim 490
öyleymiş 51
öyleyiz 77
öyleydin 30
öyleyse sorun yok 16
öyleyimdir 24
öyleyse neden 38
öyleyse ne 59