Üstünden Çeviri Fransızca
3,026 parallel translation
Ted turnikenin üstünden ya da camdan atlayarak kartlı geçişi atlatmış olabilir.
Ted a pu sortir du club sans valider sa carte s'il a sauté la barrière.
Arabayla üstünden geçerse, seni yerden kazımak zorunda kalırız.
On vous ramassera à la cuillère sur le sol après qu'il vous ait écrasé.
Yani makineyi bunun üstünden düşüncelerinle mi kontrol edeceksin?
Donc tu es capable de contrôler la machine par la pensée à travers ça?
Tanrım, şelalenin üstünden geçerken sanki bir şey duydum gibi geldi.
Mon Dieu! Quand j'étais au-dessus des chutes, j'ai cru entendre ce... Ça paraît insensé.
- Annemin komidininin üstünden.
- Dans la table de nuit de maman.
Galuska'nın dosyalarının üstünden geçiyordum, ilginç bir şeye rastladım.
J'ai étudié le dossier de Galuska. Il y a une constante.
Süt kasalarının üstünden atladığımızı hatırlarsın Adam?
Tu t'en rappelles? Je sautais par-dessus les cageots?
Beklerken düğünde yapacağım konuşmanın üstünden geçebilirim.
Je peux travaillé sur certaines de mes idées pour le toast de mariage.
Sadece bir kaç kez daha üstünden geçmen lazım.
T-tu dois juste aller au-dessus une ou deux fois.
Yani teknik prova bittiğinde, provaları yöneteceğini ve dublörlerle çalışmanın üstünden geçeceğini söyledi ki, eğer gerekirse biz de hazır olalım diye.
et que quand on a fini avec la technique elle s'occupe des répétitions et travaille avec les doublures pour qu'on soit prêtes si besoin, ce qui je suis sûre ne sera pas le cas.
Mr. Mrs. Smith'in üstünden geçeceğiz.
On va regarder "Mr Mrs Smith".
Şunu bil eğer evlenme teklif edersem Bir yanımda Jules'un diğer yanımda senin olmanı istiyorum. Tamda bir katil balina bir uskumru yakalamak için başımızın üstünden atlarken.
Sache juste que que si un jour je pose la question, je te veux d'un côté, Jules de l'autre et qu'un orque saute par-dessus nos têtes pour attraper un maquereau.
Yollardaki deliklerin üstünden ninja gibi geçiyorsun.
Je vous ai vu survoler les nids de poules comme un ninja.
Hayır, hayır, hayır, hayır Bu kadar para harcayamayız, çünkü kovboy şapkası için paramız kalmaz, ve eğer ki kovboy şapkamız olmazsa, ben nasıl at üstünden kovboykız kurtaracağım?
Non, non, non, non, non. On ne peut pas dépenser autant d'argent, parce qu'après on n'aura pas assez d'argent pour les chapeaux de cowboy, et si on n'a pas des chapeaux de cowboy, comment vais-je sauver un cheval, monter une cowgirl?
Yetişkin gibi, mantıklıca. Addison'ın üstünden geçip onu eziyordum. Dün bir rüya gördüm.
C'était cordial, adulte, logique.
Ya sen üstesinden gelirsin, ya da o senin üstünden gelir.
Tu fais face à elle, ou elle fait face à toi.
Ray, biz zaten bunların üstünden geçtik.
Ray, nous sommes déjà passé par ce genre de choses.
O küçük kızın üstünden geçip, öldürmek ; sırf sen kafayı bulup yollarda eğlenesin diye mi?
Rouler sur cette petite fille et la tuer pour que tu puisses te bourrer la gueule et conduire sur la route?
- Çek ellerini üstünden.
- Retire tes mains d'elle.
Çek ellerini onun üstünden.
Enlève tes mains de lui.
Belki üstünden bir şeyler çıkar? Yok.
Le corps livrera peut-être des indices.
Hayır, gecelerimi mükemmel partner için nasıl harcadığımı seviyorum ve o, sokaktan senin üstünden geçiyor.
Je passe mes nuits à chercher l'amour de ma vie et toi, il te tombe carrà © ment dessus dans la rue.
En yakın verici üstünden çalışmıştır.
L'appel a du passer par le relais le plus proche.
Sadece olanların üstünden bir geçeceğiz.
On va juste parler de ce qui s'est passé.
Evine gidince üstünden bir kere daha geçeriz.
Nous pouvons re-passer derrière toi.
Diş fırçasıyla her santimin üstünden geçtim.
J'ai été là bas avec une brosse à dents.
Compton ve Salome günün yarısında birbirlerinin üstünden inmiyorlar.
Compton et Salome sont introuvables se beurrant chacun le biscuit la moitié du temps
Yok, sadece suçlamaların üstünden geçiyorduk.
Ouais, on allait leur dire les charges retenues contre eux.
Sen ve ben- - bunun üstünden geliyoruz, ve neden senin hakkında endişelenmiyorum biliyor musun?
Toi et moi... On surpasse ça. Et sais-tu pourquoi je ne m'inquiète pas pour toi?
Kış boyunca kafese tıkılan, Amerika'nın her yerinden çocuklar, dışarı çıkmak için duvarların üstünden atlıyordu...
Après avoir hiberné tous l'hiver, tous les enfants d'Amérique sont si excités de pouvoir sortir...
Gözümü üstünden ayırmıyordum.
J'ai gardé un oeil sur lui.
Londra Yeraltı standartlarına erişemez, efendim ama üstünden yeterince ağır bir tren geçse bile yıkılmayacağını hesapladım.
Ce n'est pas construit dans les normes du métro de Londre, monsieur mais j'estime que vous pourriez bien faire passer un train, bon travail.
Süveterin üstünden olanı pek sayılmaz ama.
Pour moi, sous le pull, ça compte pas.
- Onu sırtladım, aynı lastik izlerinde geri döndüm, ve onun izlerinin üstünden gittim.
Je l'ai monté, j'ai fait demi tour sur les mêmes chemins, et je l'ai conduit au-delà de la frontière.
Planın üstünden tekrar geçelim.
Oh, répétons le plan.
En son bir erkek arkadaşımın olmasının üstünden üç yıldan fazla zaman geçti.
La dernière fois que j'ai eu un vrai petit ami... c'était il y a trois ans.
Yine de o trenç kotu neden üstünden çıkarmadı merak ediyorum.
Bien que... J'aimerais savoir pourquoi elle voulait pas enlever son manteau.
Bölünmemiş dikkatinle bana birkaç dakika ayırabilirsen bir kaç son dakika detayının üstünden geçmemiz için- -
Mais si je pouvais juste avoir quelques minutes de ton entière attention. pour régler quelques détails de dernières minutes...
Nate, Anson'a kaçışından önce ulaşabilecek tek kişi sensin, gözünü üstünden ayırma ve ona yaklaşma.
Nate, tu es le seul à pouvoir avoir Anson avant qu'il ne s'échappe, donc je veux que tu le surveilles mais ne l'approche pas.
Birkaç ayrıntının üstünden geçmek isterim.
J'aimerais avoir plus de détails.
Şu çalışan dosyalarının üstünden geçtik mi yola koyulabiliriz.
Voilà, on n'a plus qu'à s'occuper des dossiers personnels et on pourra y aller.
Olayların üstünden adım adım geçersek yardımı olabilir.
Ça nous aiderait, si vous pouviez reprendre les événements un par un.
Pekalaa, eyerci Bazen üstünden düşebilirsin. Özellikle kolan ı * sıkıca kavramadığın zamanlar.
Les selles... tombent parfois, surtout si la sangle n'a pas été bien serrée.
- Birisinin üstünden gözlerini ayırma, Walt.
Tu ferais mieux de garder un oeil sur celui-là, Walt.
Seni aradım çünkü program fikirleri üstünden geçmek istedim.
Je-Je, euh, je vous appelle parce que je voulais juste lancer quelques idées de programmation.
Geçen akşam bazı tabloların üstünden geçtim. Öyle görünüyor ki...
J'ai vérifié quelques chiffres l'autre soir et...
Diğer çeklerin de üstünden geçeceğiz ama kurallara bağlı kalmaya çalışacağım.
Nous allons devoir passer en revue les autres chèques, mais... je vais essayer de continuer avec les généralités.
Biri üstünden atmış onu.
Il a été éjecté de celle-ci.
Ben de senin üstünden atlarım. Allah!
Bon, je passerai par-dessus.
İçeri girişimizin üstünden adım adım geçelim.
Regardons le plan d'extraction étape par étape.
Çok zaman geçti üstünden.
Ça fait si longtemps.
üstünde 26
üstüne 19
üstüne alınma 28
üstüne üstlük 16
üstünü ört 16
üstünü değiştir 20
üstünü giyin 16
üstünü giy 19
üstüne bastın 27
üstüne 19
üstüne alınma 28
üstüne üstlük 16
üstünü ört 16
üstünü değiştir 20
üstünü giyin 16
üstünü giy 19
üstüne bastın 27