English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Amerikalı mısınız

Amerikalı mısınız Çeviri Portekizce

94 parallel translation
Amerikalı mısınız?
São americanos?
- Amerikalı mısınız?
És americana? Sim.
Amerikalı mısınız?
É americano?
- Bay Lewis, Amerikalı mısınız?
- Sr. Lewis, é americano?
- Amerikalı mısınız? - Evet.
Americanos?
Amerikalı mısınız?
Você é da América?
Amerikalı mısınız?
Você é americano?
- Amerikalı mısınız?
- É Americana? .
- Amerikalı mısınız?
- És americano?
- Amerikalı mısınız?
- Você é Americana?
Amerikalı mısınız, doktor?
É americano, Sr. Doutor?
- Siz Amerikalı mısınız? - Evet.
- É americano?
Amerikalı mısınız?
Americano?
- Hepiniz Amerikalı mısınız? - Evet, hepimiz Amerikalıyız. O hariç, o İngiliz.
- Sim, somos todos Americanos, excepto ele que é Britânico.
Bayan Amerikalı mısınız?
Minha senhora, é americana?
- Amerikalı mısınız?
És americano?
Siz Amerikalı mısınız, bayım?
O senhor é americano?
- Amerikalı mısınız?
És americana?
- Amerikalı mısınız?
- São americanos?
Amerikalı mısınız?
É americana?
Efendim, siz Amerikalı mısınız?
Senhor... É americano?
- Amerikalı mısınız? - Sen kimsin?
Americanos?
Amerikalı mısınız?
Americanos?
- Siz şu Amerikalı mısınız?
- Você é americano?
Amerikalı mısınız?
Você é americana?
- Amerikalı mısınız?
- Você é americano?
"Amerikalı mısınız?"
É norte-americana?
- Sizler Amerikalı mısınız?
- Vieram dos Estados Unidos?
Kötü haberlerimi duymak istersiniz yoksa kötü haberleri mi? Siz Amerikalı mısınız?
Querem as más notícias ou as más notícias?
- Amerikalı mısınız?
- O quê?
Amerikalı mısınız?
Por favor chamem-me Isaac.
- Amerikalı mısınız?
- Americana? - Sim.
- Amerikalı mısınız?
Americano?
- Selam, Bruce Evans. - Amerikalı mısınız?
- Olá, Bruce Evans.
Ah, Amerikalı mısınız?
Oh, americano?
- Amerikalı mısınız?
- Americana?
- Amerikalı mısınız?
- É americano?
Ben de Amerikalıyım, bana bir ayrıcalık yapar mısınız?
Um minuto para um colega americano, Sra. Emery?
Uyuşuk görünümleri için kusura bakmamanızı rica ediyorum ancak onları koşullandırdım ya da, Amerikalıların yeni tabiriyle, beyinlerini yıkadım... Öyle ki, şu an New Jersey'de bir otelin lobisinde,.. ... Kadınlar Bahçecilik Kulübü toplantısı sürerken dışarıdaki fırtınanın geçmesini beklediklerine inanıyorlar.
Peço-vos que lhes perdoem os seus modos algo descontraídos, mas eu condicionei-os, ou lavei-lhes o cérebro, que, creio, é a nova expressão americana, para acreditarem que estão à espera de uma tempestade no átrio de um pequeno hotel, em Nova Jersey,
Ancak eğer başarısız olursak eğer savaş vakti gelirse bana açıkça söyle, Donanma'nın görüş açısından... Belki. Amerikalılar'a karşı şansımız nedir?
Talvez, mas, se falharmos se entrarmos em guerra diga-me sinceramente, do ponto de vista da Marinha, quais são as nossas hipóteses contra os americanos?
Ben Amerikalı dostumuzla konuşurken... siz de nöbet tutar mısınız çocuklar?
Não se importam de montar guarda, enquanto atendo o nosso amigo americano?
Burada demek istediğim şey, 1900'lerde sınırlarımızı kapatsaydık, o zaman gerçek Amerikalılar hak ettikleri işi bulabilirdi.
O que eu estou a sugerir é que talvez se tivessemos fechado as nossas fronteiras em 1900, os verdadeiros americanos tivessem os trabalhos que merecem.
Avrupalıların Amerikalılarla ilgili pek çok klişelerini doğrulaması dışında küçük hikâyenden çıkaracağımız bir sonuç var mı?
Para além de confirmar muitos estereótipos europeus acerca dos americanos, essa história quer dizer alguma coisa?
Amerikalımısınız?
Americanas?
- Amerikalısınız ve seyahattesiniz değil mi? Ben de isimleri hatırlayamadım. - Kim olduğumuzu mu sordular?
Não me lembro, mas disse que eras só...
Başkalarının hayatlarıyla geçinen yalnız bir Amerikalı kız mısın?
É uma Americana solitária que tem de viver a vida dos outros?
Pekala, Amerikalılar. Hazır mısınız?
Estão prontos, americanos?
Siz Amerikalı mısınız?
- Cala-te.
Beni yanlış anlamayın, bir o kadar da Amerikalıyız ama ailelerimiz ve paylaştığımız kökler, bu şehrin kültürüne ait.
Mas não me entendam mal também somos muito americanos, mas... as nossas famílias, e as raízes que partilhamos, situam-se na cultura desta mesma cidade.
Amerikalı olma ayrıcalığı tanınmış bizlerin 1630'da John Winthrop, Massachusetts açıklarındaki küçük Arbella'nın güvertesinde küçük yolcu grubuna şöyle dediğinden beri, kaderle yollarımızın kesişeceği belliydi.
Nós, que temos o privilégio de ser Americanos, temos um encontro com o destino, desde 1630, quando John Winthrop, no convés do minúsculo Arbella, na costa do Massachusetts, disse a um pequeno grupo de peregrinos :
- Amerikalı mısınız?
São americanos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]