Augustin Çeviri Portekizce
96 parallel translation
Augustin Bouvet, boya badana.
Augustin Bouvet, Pinturas e renovações.
- Bay Augustin Bouvet, Iütfen?
O sr. Augustin Bouvet por favor.
Augustin ve fiIo komutanımız!
- Augustin, - O nosso Chefe de Esquadrão.
Neyse ki GeneraI Augustin yardımıma yetişiyor. Haydi, beraber çağıraIım! Augustin!
Felizmente, o General Augustin vai vir em meu socorro.
O hakIı, Augustin!
Ela tem razão, Augustin.
Ne kadar heyecanIı, değiI mi Augustin?
Não é excitante, não Augustin?
Siz geIir misiniz, Augustin?
Você vem comigo, Augustine.
YayIan Augustin!
A caminho Augustine.
Bana hep Augustin diyor.
Por que me chama sempre Augustine?
- Augustin, bana yardım edin.
- Augustin, ajude-me.
Çok incesiniz, Augustin... - Çabuk girin!
É muito amável, Augustin, mas...
- Augustin! - BiIiyorum...
Augustin...
- Ama GeneraI Augustin oImayacak...
Não há mais General Augustin. Não.
Bay Augustin ve Bay StanisIas'ı yakaIamışIar.
Eles prenderam o Sr. Augustin. E o Sr. Stanislas!
Saint-Augustin'in kutsal taşı... Fetiş Buda...
Senhora, o dente da sorte de Santo Agostinho.
Napolyon'un on iki komutanının minyatürleri. Jean-Baptiste Jacques Augustin'in ellerinden çıkmış.
Doze miniaturas dos Marechais de Napoleão, pintadas por Jean Baptiste Jacques Augustin.
Bartholomew, sanki Milan piskoposu Ambrose'nin konuşmasından sonraki Aziz Augustin'mişim gibi hissediyorum. Bekle!
Bartolomeu, sinto-me como Santo Agostinho de Hipona depois da sua conversa com Ambrósio de Milão.
Aziz Augustin'in adını taşıyorum. En sevdiğim tabiri söylemiş olan kişi :
Um santo que disse uma frase que muito aprecio.
Her zaman Agustín...
Sempre o Augustin.
Önce Agustín... Sonra Agustín öldü...
Ou é antes do Augustin ou é depois da morte do Augustin.
Zavallı çocuk. bu ona da erken geldi, bizim Agustín'e olduğu gibi... senin oğlan ve benim vaftiz oğlum, huzur içinde yatsın.
Morreu jovem, como nosso Augustin... seu filho e meu afilhado. Que descanse em paz.
- Agustín gibi.
- Como Augustin.
Agustín de aynıydı.
Foi o mesmo com o Augustin.
Eğer Agustín şimdi onu görebilseydi.
Se Augustin o visse.
Biz... Agustín... insanlar.
Nem à gente, nem ao Augustin, nem ao povo.
Sen gelinceye kadar oyun çukuru içinde Agustin'in cesedi yoktu.
Só esteve numa arena para pegar o corpo do Augustin.
Hadi, Agustín için birini oynat.
Vamos, jogue pelo Augustin.
Agustín birisine yazmıştı.
Foi Augustin que escreveu.
Agustin'in ölümü beni öldürmediyse... bu özlem de mutlaka geçecektir.
A morte do Augustin não me matou. Essa saudade também vai passar.
Bu senin hatan! Kötü şansın Agustin'i öldürdü.
- Seu azar matou o Augustin!
Agustin'in... dediği gibi ebedi.
A escrita, como Augustin dizia.
Bunları Agustin okurdu...
É o que Augustin leria.
Ben Agustin'in gömleğinin altındaki gazetenin kaydığını gördüm..
Vi quando Augustin pôs o jornal dentro da camisa.
O, Agustín'in dövüş horozunu kandıramaz.
Ele não pode pegar o galo do Augustin.
Agustín'in dövüş horozu kasabanın en iyisi.
O galo do Augustin é o melhor da cidade.
Seni incitmeyiz, sen Agustin'in annesisin.
Não me faça machucá-la. É a mãe do Augustin!
Hatta Agustin'in hatrı da yok. Benim.
Nem pela memória do Augustin.
Yani insanlar, ona Agustín'in dövüşçü horozuna meydan okumasını söyledi.
O povo o desafiou com o galo do Augustin.
Bayanlar baylar, Larry Augustin'e hoşgeldin diyelim...
Senhoras e senhores, por favor dêem boas-vindas a Larry Augustin...
Peder Ramon'dan ilk komünyonunda Augustin'e
"Para o Agustín do Padre Ramon na sua Primeira Comunhão."
Oraya gittiğinde de, onlara bu yazıyı gösterip adının Ray Charles Robinson olduğunu söyle.
Augustin. Quando chegares, mostra essa placa e diz que és o Ray Charles Robinson.
2002'de General Augustin Bizimungo, Angola'da yakalandı ve Tanzanya'daki BM Savaş Suçları Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme, Interhamwe lideri George Rutaganda'yı da ömür boyu hapse mahkum etti.
Em 2002 o general Bizimungo foi Preso em Angola e transportado para o tribunal de crimes de guerra da ONU na Tanzânia.
Sevgili Augustin, Jeanne ve çocuklara ne olduğunu sana söylemeliyim.
devo contar-te o que aconteceu à Jeanne e às crianças.
Augustin?
Augustin?
Augustin, neler oluyor?
Augustin?
Söyler misin, sürekli korku içindeyken buna nasıl ev derim, Augustin?
Augustin?
Augustin, bu küçük bir yer ve insanlar konuşuyor.
é um país pequeno e as pessoas comentam.
Augustin, Anlaşmalar bitti.
os Acordos estão extintos.
Augustin...
Augustine!
Savaş bitmedi ki Augustin.
Não resultou. Mas a guerra ainda não acabou...
Agustín ve ben...
Augustin e eu...