Ben veririm Çeviri Portekizce
1,758 parallel translation
Emirleri sen değil ben veririm!
Não dás ordens! Eu é que dou!
Bütün kararları ben veririm.
Eu tomo todas as decisões.
Peki öyleyse ona ben veririm.
- Então, eu dou-lho.
Durun, ben veririm.
Não, espera, vou buscá-lo.
Ben veririm.
Eu vou.
- Ben veririm ona hastalık.
- Eu estou com Jack.
Ben veririm.
Eu sim.
Raporu ben veririm.
Eu trato disto.
Parasını ben veririm, böcek ilaçlayıcıları çağıralım.
Posso pagar, vamos chamar a desinfestação.
- Parayı ben veririm.
- Eu empresto-te o dinheiro.
Ona hayatının bir yılını verdin... ... ben sana unutman için ömrümü veririm.
Deste-lhe um ano inteiro da tua vida, mas eu estou disposto a dar-te uma vida inteira para o esqueceres.
Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna ben karar veririm.
Eu é que decido o que está bem e o que está mal.
Kendi bedenimle ne yapacağıma ben karar veririm.
É o meu corpo e farei o que entender.
O zaman ben de ablanıza veririm.
Vou ter de o dar à vossa irmã.
- İyi, ben de söz veririm.
-'Tá bem, prometo.
Bir imzasını almak için her şeyi veririm ama uygunsuz davranmak falan da istemiyorum. Ben, tanıyorum onu.
Queria o autógrafo dele, mas não quero ser intrometida.
Tamam, ben polise haber veririm Judy.
Está bem, avisarei a Polícia, Judy.
Eğer resepsiyonda beklemek isterseniz, bitince ben size haber veririm.
Se quiser esperar na recepção, chamá-la-emos quando terminarmos.
Ben sana başka kağıt veririm.
Eu dou-te outro.
- Rahat dur, ben cevabını veririm.
- Deixa, estou a falar.
Ben yalnızca bir numaraya cevap veririm.
Eu só respondo ao número um.
Bak, sen otur oturduğun yerde ben Vargas'ın idare ettiği yeri öğreneceğim sana da haber veririm.
Ouve, fica quieto e eu descubro para onde o Vargas está a conduzir isto e depois digo-te.
Ben hayatıma değer veririm, aynı şu anda yaptığım gibi.
Eu prezo a minha vida, como ela é.
Kimin masum olduğuna ben karar veririm!
Eu decido quais são as vidas inocentes!
Şef doktora ne zaman sunuş yapacağımıza ben karar veririm.
Parece que a Abby tinha razão e o Luka confirmou o diagnóstico.
Paul'un çözülüp çözülmeyeceğine, ben karar veririm, sen değil.
Eu decido quando e se soltamos o Paul, não tu!
Savaşı ben yapar, şehre saldırır, kayıplar veririm.
Os meus homens lutam e morrem!
Bu güzel. Ona bu akşam cevabımı veririm dedim ama doğrusu ben başkası ile görüşüyorum gizlice.
Disse que lhe daria uma resposta hoje, mas a verdade é que tenho saído com outra pessoa.
Eğer bana Mahone'u verirsen, ben de sana hayatını geri veririm.
Se me der o Mahone, eu dou-lhe a sua vida de volta.
- O giderse ben de istifamı veririm.
- Se ele for, eu peço demissão.
Ben karar veririm.
Sou eu que tomo decisões.
- Yetip yetmediğine ben karar veririm!
- Eu é que digo quando chega!
Ben de temizlerim, sonra yarın getirir burada çalışan başka birine veririm.
Eu vou limpar, trazê-la outra vez, e dar a outro funcionário.
Ben enerji veririm.
Vou entrar em modo de cura
Bu demektir ki ne yapacağıma ben karar veririm.
E isso quer dizer que eu é que decido o que fazer sobre isso.
Neden yukarıya koşmuyorsun? Ben de gece oturup "Koca Balkabağı" nı izlemene izin veririm.
Vai para cima e eu deixo-te ficar a ver "The Great Pumpkin".
Eh, ben aileme değer veririm ve bu yüzden sevdiklerim yerine benimle tartışsaydın minnettar olurdum.
Pois, eu valorizo a minha família. Agradecia que me confrontasse a mim e não aos meus entes queridos.
- Ajan Ash, sanırım derdinizi anlattınız. - Ne zaman susacağıma ben karar veririm.
- Eu decido quando tudo fica claro.
Ben kardeşlere haber veririm.
Eu aviso os irmãos.
Ben kardeşlere haber veririm.
Avisarei aos irmãos.
Buna ben karar veririm, sen değil!
Você não decide isso, eu é que decido!
Ona ben karar veririm.
Serei eu a julgar isso.
Neyin önemli olup olmadığına ben karar veririm.
Sou eu quem decide o que importante ou não.
Buna ben karar veririm.
Cabe-me a mim decidir isso.
Ben cevap veririm.
Eu atendo.
Bugün işbaşında değilsin o yüzden benim adım altına kaydı alındı, yani tedavisine ben karar veririm.
Hoje não estás de serviço, portanto ela deu entrada no meu nome, o que quer dizer que eu decido o plano de tratamento.
Birileri bana bir soru sorduğunda, ben de onlara cevabımı veririm.
Quando alguém me faz uma pergunta, eu dou-lhe a resposta.
Ben masa hakemlerine haber veririm.
Portanto, vou informar os juízes.
Bilmemiz gereken bir tek şey var, beyin takımı için neyin iyi olduğuna ben karar veririm.
Há uma coisa de que temos que nos lembrar, e é o facto de ser eu a decidir o melhor para o Confiança Cerebral.
Ben onlara ekmek kabuğu ve kalacak yer veririm onlarda bana yalnızlığımı gidermemde yardımcı olurlar.
Ofereci-lhes um bocado de pão e um lugar para descansar, e eles ajudaram-me na minha solidão.
- Lütfen otur. Ben haber veririm.
- Você se sentar se você quiser, você me ligar.