Bildiğini sanmıyorum Çeviri Portekizce
360 parallel translation
Ezbere bildiğini sanmıyorum, değil mi?
E calculo que não o saibas de cor, pois não?
Şüphelendiğiniz şeyler hakkında bir şey bildiğini sanmıyorum.
Mas interessam a alguém que está acima do senhor... e de mim.
Burası doğru yer mi, bunu bile bildiğini sanmıyorum.
Acho que ele nem tem a certeza se esta é a casa certa.
Benim derdime verilecek bir öğüt bildiğini sanmıyorum.
Acho que não tens um ditado para o meu tipo de problema.
Onun bildiğini sanmıyorum.
Não sei se ele sabe.
Senin de bildiğini sanmıyorum.
E acho que tu também não.
Bildiğini sanmıyorum.
Creio que não sabe.
Teğmen Clark'ın bu konudaki duygularını bildiğini sanmıyorum.
Acredito que Clark não sabia dos seus sentimentos quanto a isto.
Teğmenin de bildiğini sanmıyorum.
- Eu não acho que o Tenente faz coisa alguma. |
Bay Carter'ın, Nucleaners'ın başarısı adına Phastkleaners'ın işini bitirmesi için... kendisini buraya kimin gönderdiğini... bildiğini sanmıyorum.
Suponho que o Sr. Carter nem saiba o nome do homem... que o enviou cá para acabar... com a Phastkleaners em favor da Nucleaners.
Artık gerçeğin ne olduğunu bildiğini sanmıyorum.
Acho que näo sabes qual é a verdade.
Tex'in de bildiğini sanmıyorum.
Não acho que o Tex esteja aqui à toa.
Kimsenin de bildiğini sanmıyorum.
Acho que ninguém sabe.
Onun da bildiğini sanmıyorum.
Acho que ele também não sabe.
Aralarındaki düşmanlığı neyin başlattığını bilmiyorum gerçekte kendilerinin de bildiğini sanmıyorum.
Não sei quando começou o ódio deles ou se eles se conhecem um ao outro de verdade.
Gardiyanların bildiğini sanmıyorum.
Acho que os guardas não conhecem esta formação.
Tek birşey bildiğini sanmıyorum.
Acho que ele não sabe nada.
Onun da bildiğini sanmıyorum.
Não creio que ele soubesse.
Ve Gus Levy'nin de bildiğini sanmıyorum.
E acho que o Gus Levy também não sabe.
Calvin'in bunu bildiğini sanmıyorum, bu yüzden onu aradığını da sanmıyorum.
Acho que o Calvin nem sabe que ela existe e por isso não a procurou.
Onun bu lafın ne anlama geldiğini bildiğini sanmıyorum.
Não acredito que ele saiba o significado dessas palavras.
Dally'ye söyle. Bildiğini sanmıyorum.
" Diz ao Dally, não penso que o saiba.
- Kuralları bildiğini sanmıyorum!
- O tipo não tem as mesmas regras. Vira à direita, pai!
Hayır, bildiğini sanmıyorum.
Não, não me parece que ele saiba como é.
Bence sadece saçmalıyorsunuz, Hakkımda hiçbir şey bildiğini sanmıyorum.
Acho que és muito tagarela e não sabes nada sobre mim.
- Kimsenin bildiğini sanmıyorum.
- Acho que ninguém sabe.
Hayır, kimsenin bildiğini sanmıyorum.
Não, acho que nunca ninguém soube.
Bu o. Secord, oynadığın oyunu bildiğini sanmıyorum.
Penso que não sabes no que te estás a meter.
Kredi kartının nasıl kullanıldığını bildiğini sanmıyorum.
Acho que o lKevin nem sabe usar um cartão de crédito.
Ama ne kadar olduğunu bildiğini sanmıyorum.
Não sei se sabes.
Gerçekten kim olduğumu bildiğini sanmıyorum.
Você não sabe quem sou.
Bize anlattıklarından fazlasını bildiğini sanmıyorum.
Acho que não sabe mais do que está a dizer.
Kadının bir şey bildiğini sanmıyorum.
Parece, que ela não sabe de nada.
Bay Darcy'nin gerçek yüzünü bildiğini sanmıyorum.
- Não deve conhecê-lo realmente.
Ne kast ettiğini bildiğini sanmıyorum ama ben biliyorum.
Acho que não sabes o que quiseste dizer, mas eu sei.
Öğrenmek istediğin soruların cevaplarını bildiğini sanmıyorum.
Apenas não acredito que ele tenha a informação que pretende.
- Hayır, bildiğini sanmıyorum.
- Não, acho que não sabes.
- Bildiğini sanmıyorum. - Eğer düşünür...
- Não, não acho que saibas.
Sen, Julian bildiğini sanmıyorum Ben sana tüm özelliklerimi tam olarak göstermedim.
Sabes, Julian, acho que ainda não te tirei completamente do meu sistema.
Neler olduğunu kimsenin bildiğini sanmıyorum.
Vou ver o que se passa. Acho que ninguém sabe que raio se passa aqui.
Pierson'ın bile bildiğini sanmıyorum.
Acho que o Pierson nem sabe.
Orada olduğumu bile bildiğini sanmıyorum.
Acho que nem sabia que eu estava ali.
Beni kolladığını biliyorum Bill ama bütün gerçekleri bildiğini sanmıyorum.
- Dana... Eu sei que só estás a cuidar de mim, Bill. Mas acho que não conheces todos os factos.
Hayır... hiç kimsenin bildiğini sanmıyorum ve bu şekilde kalmasını istiyorum.
Não... não acho que alguém saiba, e quero que isso fique assim.
Bildiğini sanmıyorum.
Não sei se sabias.
Benim olduğumu bildiğini sanmıyorum.
Não creio que ela soubesse que era eu.
- Danny'nin bildiğini de sanmıyorum.
- E o Danny também não deve saber.
- Bildiğini hiç sanmıyorum. - Ama biliyorum.
- Não me parece que saibas.
Kralın bunu bildiğini sanmıyorum.
Acho que o rei não sabe.
Early Grace'in sınır aşma meselesini bildiğini hiç sanmıyorum.
Acho que Early Grayce nem sabia que havia um limite a ser ultrapassado.
Kendisinin bile bildiğini sanmıyorum.
Acho que nem ele sabia.