English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bir nedeni olmalı

Bir nedeni olmalı Çeviri Portekizce

271 parallel translation
Tanımadığı kişilere neden yardım ediyor? Bir nedeni olmalı.
E por que se incomoda por uns desconhecidos?
Eğer Martha gibi bir kadın kocasından kaçıyorsa bir nedeni olmalı.
Mas se uma mulher como Martha abandona o marido, deve haver uma razão.
Ama içmenin bir nedeni olmalı Don.
Mas tem que haver uma razão para você beber tanto.
Uyku uyuyamıyorsan, bunun bir nedeni olmalı.
Se não tem conseguido dormir, deve haver uma razão para isso.
Bir nedeni olmalı. Freud her şeyin bir nedeni olduğunu söyler, benim bile.
O Freud diz que ha uma razão para tudo.
Sam bu korkunç. Bir nedeni olmalı mutlaka.
Sam, mas isso é horrível, tem de haver um motivo.
Bir nedeni olmalı, bilmeden birşey yapmış olmalıyım.
Deve haver alguma razão, algo que fiz sem saber.
Bir nedeni olmalı.
Deve haver uma razão.
Bunun burada olmasının bir nedeni olmalı.
Tem de existir uma razão para isto estar aqui.
Bir nedeni olmalı.
Tem de haver um motivo.
Bu hislerimin bir nedeni olmalı.
Eu quero saber o motivo.
Buna inanamam. Mutlaka bir nedeni olmalı.
Não creio, deve haver um indício.
Bir nedeni olmalı.
Tem de ter havido uma razão.
- Sanırım özel bir nedeni olmalı...
- Deve ter algum motivo.
- Bir nedeni olmalı...
Não há razão que eu...
Bunun mutlaka bir nedeni olmalı!
Tem de haver uma razão. Tem de haver uma razão.
Bir nedeni olmalı.
Tem de haver uma razão.
Kimsenin almayı denememesinin bir nedeni olmalı.
Deve haver alguma razão, para que ninguém o tenha tentado antes.
Şey, Onun bir nedeni olmalı.
Deve haver alguma razão.
Bilmiyorum ama bir nedeni olmalı.
- Não sei, mas há uma razão.
Bir nedeni olmalı!
Há uma razão!
Bunun mutlaka bir nedeni olmalı.
Tem de haver um motivo.
Tek bildiğim, yaptığının iyi bir nedeni olmalı yoksa çoktan dönerdi.
Tudo o que sei é que ele deve ter uma boa razão, ou já teria voltado.
Bunun bir nedeni olmalı.
Deve haver um motivo para isto.
Bunun bir nedeni olmalı Carson.
Tem que haver alguma razão para que ele esteja a fazer isso, Carson.
Bunun başka bir nedeni olmalı.
Tem que existir outra razão para- -
Benim suçum değil. Asla senin suçun olmaz. Bir nedeni olmalı, faturayı ödedim.
Eles nascem normais, mas depois chega a puberdade.
Cinayetin bir nedeni olmalı.
E se fosse assassínio, teria de haver um motivo.
Bir nedeni olmalı.
Deve existir um motivo.
Bunun iyi bir nedeni olmalı!
Espero que valha a pena!
- Haydi, bir nedeni olmalı.
- Vá, tem de haver uma razão.
Uçaktaki hiçkimsenin katili görmemiş olmasının... psikolojik bir nedeni olmalı.
Houve uma razão psicológica para ninguém ter visto o assassino.
Bedeni yanarak ölmüş, Ama sanmıyorum Bir nedeni olmalı.
Tem queimaduras em seu corpo, mas não acredito que provocassem sua morte.
Bunun bir nedeni olmalı.
Deve ter um motivo.
Acı içinde buraya gelmesinin önemli bir nedeni olmalı.
Deve ter sido algo grande para o fazer vir até tão longe com tantas dores.
Adamları kendine düşman etmek için böyle uğraşmanın bir nedeni olmalı.
Deve haver uma razão muito forte, para os ter hostilizado daquela maneira.
Gitmemek için iyi bir nedeni olmalı.
- Ele deve ter uma boa razão.
İptal edeceksem, somut bir nedeni olmalı,... kesin bir şey, Yıldızfilosu emri gibi.
Se a cancelar, tem de ser por motivos concretos. Algo sólido, que a Frota aceite.
Geri dönmenin bir nedeni olmalı Ashe.
Há uma razão pela qual tu regressaste.
Eğer buradalarsa, bunun iyi bir nedeni olmalı.
Se estão aqui, é por um bom motivo.
Sanırım benden bunu isteminin iyi bir nedeni olmalı.
Deve ter uma boa razão para me pedir este favor.
- Ya bir nedeni olmalı?
- Há alguma razão?
Miguel... birisini öldürürsek bunun bir nedeni olmalı, değil mi?
- Miguel... Quando matamos, matamos por alguma razão.
Bir nedeni olmalı.
Tem que ter uma razão.
- Bir nedeni olmalı mı?
- Tem de haver uma razão?
Ama bir nedeni olmalı.
Mas deve haver uma razão...
Bir nedeni olmalı.
Deve haver alguma razão.
Herşeyin bir nedeni mi olmalı?
Tudo tem de ter uma razão?
Mantıklı bir açıklaması olmalı, bilimsel bir nedeni.
Tem de haver uma explicação lógica, um motivo científico.
Sapmış gibi görünmesinin nedeni, radardaki bir hatadan dolayı olmalı.
Detectou um meteoro. O movimento aberrante deve-se a uma avaria do radar.
Bir nedeni ya da ipucunu atlamış olmalıyım.
Uma pista ou um motivo que não me ocorreu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]