English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bir numara

Bir numara Çeviri Portekizce

4,045 parallel translation
İşimizin çoğu mahsusçuktan bir şeyler yapmak. Bu da diğer bir numara olacaktı sonuçta.
Tanto do que fazemos é fingir, era só mais uma coisa.
Maalesef ortada bir hayalet yok, yalnızca bir numara var.
Mas lamento dizer que não há fantasma algum, é apenas um truque.
Bu bir numara, beyim.
É um embuste!
"I Kissed A Girl", 7 haftadır bir numara.
"I Kissed A Girl", em primeiro lugar há sete semanas.
Başardın. 5.bir numara teklin. "Last Friday Night".
Tu conseguiste. O teu quinto single número um. "Last Friday Night".
Pop müzik tarihindeki ilk kadın olarak listelerde bir albümden beş bir numara tekli çıkararak başardı bunu.
A primeira mulher na história da música "pop" a ter cinco canções de um álbum em número um da tabela.
Michael Jackson'la bir olmak, biri için çok sembolik, ikinci albümünde, birçok bir numara hit olması çok havalı bir şey.
Igualar o Michael Jackson, alguém tão icônico, no segundo álbum, e ter tantos números uns é mesmo extraordinário.
Bu işin benim pantolonumu indirmek için bir numara olmadığına emin misin?
Tens a certeza que isto não é um estratagema elaborado para voltares para as minhas calças?
Bir numaradan gelmiş, Washington'dan yerel bir numara...
Veio com um número de telefone. É de Washington.
Biri ona bir numara yapmış.
Alguém o enganou.
Tüm bu depresyon hâllerim bir numara.
Estou a fingir a minha crise.
Bir dakika, madem bu yaptığın numaraydı ki gerçekten bir numara ise eğer çünkü bana oldukça gerçek gibi geldi nasıl Red John için bir tuzak olacak?
Espera, e como é fingir uma crise, se é mesmo o que estás a fazer, porque me parece muito verdadeira, como vais encurralar o Red John?
Ama bir numara yaptığınızı anlarsam...
Mas escuta, se tiver alguma suspeita de que está a preparar-me uma armadilha...
Allison'ı buraya getirdim çünkü bence alanında bir numara.
Eu trouxe aqui a Allison porque acho que ela é a melhor.
Yeni bir numara çıktı. Caroline Turing.
Temos um novo número, Caroline Turing.
Bu bir numara, müvekkilini kurtarmak için son çabası... bu adama ceza verilmesini istiyorum.
É treta. É um último esforço para tentar salvar a cliente. - Quero que seja sancionado.
- Bir numara :
Número 1 :
Costa Rica'da öğrendiği bir numara.
Um pequeno truque que aprendi na Costa Rica.
Romanca. Bir numara. Telefon numarası gibi.
Romeno, era um número, como um telemóvel.
Burada kayıtlı bir numara var.
Há aqui um número programado... que te levará para Toronto, logo à noite.
Konuşma dersinde bir numara öğrenmiştim.
Aprendi um truque na minha cadeira sobre falar em público.
# Bana yutturacağın bir numara yok #
Não há nenhum truque que possas tentar comigo
Bir numara var orda O.S.P.'de çalıştığım için lazım oldu avukatın numarası.
Preciso de um número que tem lá. Agora que estou no DPE, preciso de um advogado.
Tek kişilik hazır yemek kutularımdan birinin üstünde yorumlarımızı ve önerilerimizi sunabileceğimiz bir numara gördüm.
Estou a ver na minha entrada congelada, que eles imprimiram este número onde eu posso deixar os meus comentários e preocupações.
Bu sırada da Ethan Grohl'un telefon kayıtlarını araştırdım. Ölmeden 36 saat öncesi içerisinde 212'li bir numara ile düzinelerce kez konuşmuş.
Entretanto pesquisei os registos do telefone do Ethan Grohl e vi dezenas de chamadas de, e para um numero 212 antes das 36 horas da sua morte.
Son bir numara yaptı.
Ela fez um último truque.
Yurttaş Khan, bir numara!
Número um, Citizen Khan
Oradan daha önce bir numara çıkmamıştı.
Nunca recebemos um número de lá.
İçinde tek bir numara varmış ve gelen giden mesajlara bakarsak oldukça özel olduklarını söyleyebiliriz.
Havia somente um número programado para ele, e as mensagem trocadas eram, digamos assim, íntimas.
Nasıl bir numara?
É o de serrar a mulher ao meio?
Son bir numara yaptı.
Ainda fez mais uma jogada.
- Bir numara çevirdiğinin farkındaydım, V.
- Eu estava contigo, Violet.
- Bu bir çeşit binici botu, 11 numara.
É um tipo de bota de equitação, número 43.
Sheldon, sen yetişkin bir insansın, o da bir profesyonel ve saç kesimin de 1946'dan kalma şu posterdeki 3 numara.
Não com uma explosão, mas com um sobrinho. Sheldon, és um homem adulto, ele é um profissional e o teu corte de cabelo é nº3 daquele poster de 1946.
1 numara. Tam bir kabadayı ve hırsız.
Candidato número um, valentão e ladrão.
İşe yarar bir kaç numara var.
Olha.
Naomi'nin fotoğrafın arkasına yazdığı gizemli numarayı incelemek belki de daha iyi bir yöntemdir. Ki artık o numara gizemli değil.
Ou talvez seja melhor ver este número misterioso que a Naomi escreveu atrás da foto e que já não é um mistério.
Bazen bir şeyi başarana kadar numara yapman gerekir.
Bem, por vezes, só tens de fingir até conseguires.
Numara, bir cep telefonu.
- O número é de um telemóvel.
Bütün dünyada milyonlarca defa single olarak çalındı, ve benin vokalim vardı... bir çeşit 1 numara olmuştu.
Aquela era minha voz, sabe, na verdade... num single número um de vendas!
Numara yapmıyordum, Dolapta bir şey vardı.
Eu não estava a brincar, havia alguma coisa no armário.
Giderken yanına bir mücevher kutusu almış. Ama arkasında 46 numara ayak izi bırakmış.
Ele levou uma caixa de jóias quando saiu, mas deixou uma pegada tamanho 11.
Bana bir kaç numara gösterebilir misin acaba?
Podias mostrar-me alguns truques?
Kimliği belirsiz kadın numara 12-608 yetersiz beslenmiş bir bayan yaş aralığı 16 ile 20 arasında.
Desconhecida, número 12-608, desnutrida entre 16 e 20 anos.
Kötü numara diye bir şey yoktur.
- Não existem maus truques... Apenas maus magos.
Monroe, elimde ne isim ne de bir numara var.
Não tenho um número.
Bu çapkın ayaklarıyla numara mı yapmıyorsun bilmiyorum ama sanırım bir süre sonra, çok da fark etmiyor.
Eu nunca poderei dizer se essa coisa de playboy foi tudo um ato, mas eu acho que passado algum tempo, isso já não tem importância.
17 numara bir şeyleri çağrıştırıyor mu?
O número 17 lembra-te alguma coisa? Reggie Blake?
Çevirmen : Vflmatt ( 09.09.2012 ) YURTTAŞ KHAN, BİR NUMARA.
Número um, Citizen Khan
323 numara bir blok ötede.
323, é ao descer o quarteirão.
Bir çift ayakkabı ödünç almadığı sürece... Bir çift ayakkabı ödünç almadığı sürece... Bu kızın 12 numara bot giydiğinden şüpheliyim.
A não ser que ela tenha pedido as botas emprestadas, duvido que ela use botas como as das pegadas na lona.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]