Biz biliyoruz Çeviri Portekizce
798 parallel translation
- Savaş gece yarısı başlayacak. Biz biliyoruz.
A guerra começa à meia-noite.
Nasılsa hepimiz yalnızız ve biz biliyoruz ki o yalnız olmayacak, vahşi hayvanlar onun etrafında saracak.
Todos nós nos sentimos solitários... e sabemos que ele não está, pois tem animais dos bosques com ele.
Biz biliyoruz!
Nós sabemos!
Olayı siz biliyorsunuz, biz biliyoruz bu nedenle açık konuşalım.
Você sabe-o, nós sabemo-lo, vamos por as cartas na mesa.
Ama biz biliyoruz, değil mi?
Mas nós sabemos, não é?
Bunu biz biliyoruz. Peki ya hastanedekiler biliyor mu?
Nós sabemos isso.
Hadi hadi, birader Gloucester, biz biliyoruz ne demek istediğinizi.
Ja sabemos o que deseja dizer, irmão Gloucester.
Onun mutlu olmasını istiyoruz. Kanser olduğunu sadece biz biliyoruz.
Só nós é que sabemos que ele tem cancro.
Burayı bir tek biz biliyoruz.
Mais ninguém conhece este lugar.
- Biz biliyoruz.
- Nós sabemos.
Biz biliyoruz ki, Dudek dün gece sıvışıp bir yere gitti.
E então? Já sabemos que o Dudek saiu sozinho ontem à noite.
Biz sırrını biliyoruz.
nós conhecemos o segredo.
Biz kim olduğumuzu biliyoruz.
Nós sabemos quem somos.
- Elbette, elbette. Biz neler olduğunu çok iyi biliyoruz.
Claro, nós sabemos tudo sobre isso.
Düşünüyorum da biz, hepimiz, bunu çoğu insandan daha iyi biliyoruz. Bu her gün görebileceğiniz bir şey değil. - Yani benim oyum...
Acho que todos nós sabemos, melhor do que muitos, que não é uma coisa que vejamos todos os dias da semana.
Gördün mü? Onun için sana endişelenmemeni söyledik. Çünkü biz ne yapılacağını tam olarak biliyoruz.
Por isso te dissemos para não te preocupares com o assunto porque sabemos o que fazer.
Biz birbirimizi sevdiğimizi biliyoruz.
Sabemos que nos amamos. Isso é que é verdade!
Ama biz sizde altın olduğunu biliyoruz ve biz onu alacağız.
Mas sabemos que têm ouro vamos levá-lo.
Ya da, sizi burada canlı bırakıp biz altınlarla kaçabilirsek... bizi bulana kadar arayacağını çok iyi biliyoruz.
Mas por outro lado, se fugirmos com o ouro e te deixarmos vivo... sabemos perfeitamente que não vais deixar de vir à nossa procura.
- Biz "Küçük Utangaç Menekşeleri" biliyoruz.
- Sabemos aquela das violetinhas tímidas.
Ama biz bu kapıdan girdiğini biliyoruz.
Mas sabemos que entrou pela porta.
Biz Dolan'ın nerede olduğunu biliyoruz.
Sabemos onde estava o Dolan.
Bu yeni gelen çocuklar askere benzeyebilirler ve asker gibi konuşabilirler ama biz gerçeği biliyoruz.
Esses novos rapazes podem parecer fuzileiros, falar como fuzileiros... mas nós sabemos a verdade.
Fakat biz sadece hayvanları yaşatıp beslemekten başka bir şey yapmadığını biliyoruz.
Mas sabemos que mantém animais vivos, desde que não comam nada mais.
Ridge ne yapmak istiyor, biz askerlerin seni aradığını biliyoruz.
Ridge quer dizer que sabemos que as tropas estão á tua procura.
Biz ne ile uğraştığımızı biliyoruz.
Sabemos com o que estamos a lidar.
Daisy, Korab ile ilgileniyor... biz de okumasını biliyoruz.
A Margarida está a cuidar do Bússola... E nós sabemos ler.
Düşmanımız için tehlikeli fakat biz bu ormanı iyi biliyoruz.
Embora perigosa para os nossos inimigos, nós conhecemo-la bem.
Biz sonunda neyin önemli olduğunu biliyoruz. Cesaretle kalıp, düşmanın yüzüne, onurla denmeli ki...
A coragem para ficar e encarar o inimigo, a honra de poder dizer :
Oysa biz asırlardır biliyoruz.
Mas nós conhecemos isto há séculos.
Ama biz doğrusunu biliyoruz.
Mas nós sabemos que não é assim, não sabemos?
- Biz sadece kilise müziği biliyoruz.
O que querem ouvir?
Yolu tek biz biliyoruz.
Não é desejo de Winnetou que te impede de vir à mina.
- Biz gerekenleri biliyoruz.
- Nós sabemos tudo o que é preciso.
Biz bunu biliyoruz ama Hastings bilmiyor.
Sim, nós sabemos disso, mas o Hastings não sabe.
- Biz görevimizi biliyoruz.
Sabemos bem o que fazer a seguir.
- Kasabada herkes bunu bilir. - Biz öyle biliyoruz. Evet, Harvey solaktır.
o Harvey é da esquerda.
Biz Dünyayı sizin hesabınıza göre 5.000 senedir biliyoruz.
Conhecemos bem a vossa Terra, há 5.000 dos vossos anos.
Biz nasıl sessiz olacağımızı biliyoruz.
Sabemos como ficar... calados.
Bunu bilmiyoruz. Ama biz bu durumun Melkotlular tarafından yaratıldığını biliyoruz.
Mas sabemos que os melkotianos criaram a situação.
Biz tam olarak nereye gittiklerini biliyoruz.
Sabemos exactamente para onde vão.
Ancak biz onun su varilinde olduğunu biliyoruz.
Contudo, nós sabemos, por acaso, que ele se encontra dentro do barril.
- Bunu biz de biliyoruz.
- Já temos essa informação.
İşadamı olduğunuzu biliyoruz, biz de işadamlarıyız, yani... size bir teklifte bulunmak istiyoruz.
Sabemos que és um homem de negócios, e nós também, então... gostaríamos de lhe fazer uma oferta :
Grover, senle ben biliyoruz ki, profesyonel biri silahı hemen atar, fakat biz amatörlerle uğraşıyoruz.
Grover, nós sabemos que um profissional se desfaz imediatamente da arma, mas estamos a lidar com amadores.
Biz bütün bunları biliyoruz.
Já sabemos disso tudo.
Aşağı yukarı biz de biliyoruz.
Eu sei onde fica.
Nerede olduğumuzu biliyorsa... biz de onun nerede olacağını çok iyi biliyoruz.
Se souber, nós também saberemos onde ele está.
Biz nerede olduğunu biliyoruz.
Nós sabemos onde ela está.
Biz çok az şey biliyoruz.
Temos muito pouca.
Biz biliyoruz.
Sabemos nós.