Buraya gelme Çeviri Portekizce
753 parallel translation
Öyleyse, buraya gelme!
Não tens de vir aqui!
Hayır, buraya gelme.
Para aqui não.
Buraya gelme zahmetine girdiğiniz için üzgünüm.
Lamento que se que se tenham incomodado ao vir até aqui.
Üç hafta önce evimi terk edip doğru buraya gelme nedenim.
Deixei a minha casa, ou o que restou dela, faz três semanas.
Çünkü bu sayede buraya gelme zahmetinden kurtulurdunuz.
Porque podia ter-se-ia poupado a uma viagem.
- Buraya gelme sebebimi kastediyorum.
- Quero dizer, a razão da minha vinda.
O halde, buraya gelme sebebime baºlasam iyi olacak.
Nesse caso, é melhor eu tratar do que vim cá fazer.
Buraya gelme nedenlerinden biri de bu değil mi?
Essa é uma das razões porque veio aqui, não é?
- Buraya gelme sebebim buydu.
- Foi para isso que vim.
Dinle Maurice, lütfen buraya gelme.
Ouve, Maurice, por favor, não venhas cá.
Kaptan Wiles buraya gelme nedenini anlatınca... Saklamaya gerek yok diye düşündüm.
Assim que o capitão me contou as circunstâncias da vinda dele, eu sabia que não tinha nada a esconder.
Steve Sinclair'in bugün buraya gelme ihtimali var mı dedim?
Perguntei se espera que Steve Sinclair venha hoje aqui.
Buraya gelme nedenimi unutmaya çalıştım tıpkı,... korkunç bir rüyayı unutmaya çalışır gibi.
Descobri-me tentando esquecer o propósito que me fez vir, como se tenta esquecer um sonho mau.
Buraya gelme riskini göze almamalıydın.
Não se devia arriscar em vir aqui.
Silahını at ve bir daha buraya gelme.
Tu e os teus parceiros, podem pegar nos cavalos e sair daqui.
Buraya gelme amacını söyle!
Apresenta o assunto!
Dün sormuştun buraya gelme sebebimi, neyi özlediğimi.
Ontem me perguntou por que sentia nostalgia de meu país.
Sana ne olursa olsun buraya gelme dememiş miydik?
Foi-lhe dito para não vir aqui em alguma circunstância.
Sana bir daha buraya gelme demedim mi?
Já não disse pra não aparecer aqui?
buraya gelme amacın tavşan avlamak için mi?
Foi para isso que vieste cá, para caçar coelhos?
Fazla merak etme Waverley bence buraya gelme sebebi kadının kendisi.
Curiosamente, Waverley... acho que ela é a razão que eu vim. .
Kendini temizle ve... bir daha buraya gelme.
Lava-te e nunca mais voltes cá. Ou parto-te as pernas.
- Hayır, lütfen buraya gelme.
- Não, não te aproximes.
Sana ne olursa olsun buraya gelme dememiş miydik?
Disseram-te para não aparecer aqui, fosse qual fosse a razão.
Bir otele yerleş, git onunla yaşa, ama bir daha buraya gelme.
Vai morar com ela! Mas não voltes!
Buraya gelme için trene 3 dolar harcadım. Tek yön.
Gastei três dólares no comboio.
Buraya gelme.
Não venhas cá.
Buraya gelme
Não se aproxime.
Bir daha da buraya gelme!
E näo voltes a pôr aqui os pés!
Sana buraya gelme demiştim.
Disse que não pusessem aqui os pés.
Buraya gelme.Kız arkadaşımın "Hayvanat bahçesi" ne gelmesini istemiyorum
Não venhas cá. Não quero que a minha namorada venha ao "Zoo".
- Buraya gelme nedenimiz bu dosya.
- Viemos de Limas por esse motivo.
Unut bunu.Buraya gelme sebepleri bizi parçalara ayırmak!
Vamos lá! Eles vêm cá para nos cortar aos bocados.
Alçak herif! Bir daha buraya gelme!
Não volte mais aqui!
- Evet. Buraya gelme.
Não faças isso.
Buraya gelme.
Não te aproximes mais...
Buraya gelme demiştim.
Disse-te para não vires cá.
Dux'u bulmadan buraya gelme! Anladın mı?
E não quero voltar a vê-lo, até o Dux estar consigo, entendeu?
Bir daha buraya gelme.
Não venha mais aqui.
Buraya asıl gelme nedenim de bu.
Esta é a verdadeira razão da minha vinda aqui.
Gidiş nedenim, buraya da gelme nedenim petrol.
O motivo para ir lá e para estar aqui é o petróleo.
Buraya bizzat gelme zahmetinde bulundum. Sabahın köründe!
Estou aqui, mesmo na manhã do crime.
Dinle aptal herif, gelme artık buraya.
Ouve, seu cobarde : Pára de vir aqui!
Buraya bir daha gelme.
Não volte cá mais.
Çünkü buraya gelme sebebin aslında buydu.
Isso mesmo.
Buraya istediğim zaman gelme yetkisinin neden verildiğini söyle.
Por que não dizes que os chateio quando entender?
Neyse, bak bir daha buraya yemeğe gelme fırsatını yakalamam uzun zaman alabilir. Büyük bir görev beni bekliyor.
Pode levar algum tempo até que tenha oportunidade de voltar aqui, vem aí uma missão importante.
Bana isimlerini veya numaralarını getir, aksi taktirde buraya hikayelerinle gelme.
Arranja-me nomes e numeros, caso contrário não me venhas cá com histórias.
Peder, buraya New Orleans üzerinde geldim. Devon'la bir araya gelme şansınım henüz olmadı.
Regressei agora de Nova Orleães e ainda não vi o Devon.
Bir daha asla gelme buraya!
E nunca mais voltas aqui!
Sarah, gelme buraya!
Sarah, não entre aqui!
buraya gelmemeliydin 55
buraya gelmeden önce 20
buraya gelmesini söyle 20
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmez 23
gelmeyecek misin 17
gelmek istemiyorum 21
buraya gelmeden önce 20
buraya gelmesini söyle 20
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmez 23
gelmeyecek misin 17
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmedi mi 34
gelmek ister misiniz 20
gelmem 23
gelmelisin 44
gelmeyecek 71
gelmene sevindim 71
gelmek üzere 16
gelmenize sevindim 30
gelmemeliydin 21
gelmedi mi 34
gelmek ister misiniz 20
gelmem 23
gelmelisin 44
gelmeyecek 71
gelmene sevindim 71
gelmek üzere 16
gelmenize sevindim 30
gelmemeliydin 21