De olacak Çeviri Portekizce
32,439 parallel translation
Hangi kareye atarsam atayım, güvende olacak.
E significa que não importa para onde a atire, tem de ser seguro.
Geleceğin teknolojisi kötü sonuçlar doğurmazsa Dünya'nın yok olması birkaç milyar yıl içerisinde olacak.
A não ser que uma futura tecnologia corra mesmo mal, a Terra será provavelmente destruída daqui a vários milhares de milhões de anos.
Ama o zamana kadar Eve zaten ölmüş olacak. Senin ölümünün gücüyle Kehanet Küpü kırılacak. Benim kaderim de yön değiştirecek.
Mas até lá, a Eve vai estar morta, e o poder da sua morte, vai destruir o cubo de profecia, e o meu destino será evitado.
En iyi intikam, Kraliçe'ye, ne yaparsa yapsın her zaman mutluluğu bulabileceğimizi göstermek olacak.
A melhor forma de nos vingarmos é mostrar à Rainha que não importa o que ela faça, nós iremos encontrar a felicidade.
Henüz saptanmış değil ama 18 ay sonra Atlantik Okyanusuna vurduğu zaman dalgalar doğu kıyı bölgesinin çoğunu yutacak. Çevresel problemlere neden olacak.
Ainda não foi detetado mas vai cair no Oceano Atlântico dentro de 18 meses e a onda irá arrasar a maior parte da Costa Este.
Helios iki ay sonra saptanacak ama çok geç olacak.
- E o asteroide não foi detetado? - Será detetado dentro de dois meses, mas será demasiado tarde.
Doğrusu etik olacak ama yine de harika.
- É "Ética", mas... maravilha.
Yakında ikisi de aynı şey olacak.
Em breve será a mesma coisa.
Bu kadının ölümü de senin yüzünden olacak.
A morte desta mulher também será culpa tua.
O kasayı açmak için bir parmak izine ihtiyacımız olacak.
Vamos precisar de umas impressões para aceder ao cofre.
Çok fazla kana ihtiyacım olacak.
Vou precisar de muito sangue.
Bak, ailemin yanına dönene kadar yanımda olacak birine ihtiyacım var. Sen yardım etmezsen hemen yola çıkarım.
Olha, preciso de alguém comigo até encontrar a minha família, ou és tu, ou vou voltar para a estrada.
2 ay sonra tekrar bataklığa düşerse ve mahkemede ona ihtiyacım olursa ne olacak?
O que acontece se ele se drogar de novo e precisarmos dele?
Bu senin de çocuğun olacak tamam mı?
Ele também vai ser teu filho Não estou à espera de uma resposta imediata e não estou a sugerir que devamos voltar, porque acho que não devemos. Certo?
FBI'danım. Takımım ordunun tarihin en büyük yıkımına sebep olacak silahı yapmasını engellemekle görevlendirildi.
A minha equipa foi criada ao mais alto nível, para evitar que o exército construa a arma mais poderosa de sempre.
Bir kaç hatıra ve bir takım tecrübeler yok olacak ama insan beyi bir çok gereksiz şeyi depolar.
Perderá algumas memórias e experiências, mas a mente está cheia de coisas inúteis.
- O olacak.
- Não deixará de ser ela.
Özgürlük Heykeli uzaylılar için de var olacak.
A Estátua da Liberdade, também irá representar os extraterrestres.
Manşetimiz şu olacak : "Supergirl, aşırıcı uzaylıyı alt ederek günü kurtardı."
O nosso título de primeira página dirá... "Supergirl derrota extraterrestre extremista, salvando o dia."
Belki de yollarından çekilirsek daha iyi olacak.
Talvez seja melhor ficarmos fora do caminho deles.
Sen bizden birisin ve bu her zaman böyle olacak.
És um de nós e sempre foste.
Fakat eğer Black Bolt aynı fikirdeyse o zaman biz de öyle olacak deriz.
Mas se o Raio Negro concorda, todos nós concordamos.
Ultron seninle işim bittiğinde bir tamirciye ihtiyacın olacak.
Ultron, quando acabar contigo, vais precisar de um mecânico!
Sizi de geriye kalan zavallı türünüzle beraber yok etsem daha etkili olacak.
É mais eficiente destruir-te... com o resto da tua espécie patética.
Öngörülebilir olmanız iki türün de sonu olacak.
A vossa previsibilidade condena-vos a ambos como espécie.
O Terrigen dalgasından dolayı bir grup insanın yeni güçleri olacak.
- Por causa da onda Terrígena um monte de tipos tem novos poderes.
Bu hafta başlayarak CO2 temizleyicileri için en uygun koşullar 62 saatlik bir pencere için bu bölgeye egemen olacak.
A partir desta semana, as condições perfeitas para o filtro de CO2 vão dominar esta região por um período de 62 horas.
Dalga kinetik enerji biçerdöverleri ne olacak... Veya güneş pilleri?
Que tal captadores de energia cinética ou células solares?
Dünyada kalan son insan olacak.
Vai ser o último homem de pé.
Louie, sanırım bu iyi bir dostluğun başlangıcı olacak.
Louie, acho que isto é o início de uma bela amizade.
Yönetici, eskisinden de güvenli şekilde çevrimiçi olacak ve yakında her şey eski hâline dönecek.
O Diretor voltará mais seguro do que nunca e em breve tudo voltará ao normal.
Yine de uyarmam gerek. Tedbir amaçlı bazı aşamalar olacak.
- No entanto, devo alertar que fui feita com um sistema de segurança.
Bunu değiştirsem iyi olacak.
Tenho de trocar.
Bence yardıma ihtiyacın olacak Lucy.
Acho que vai precisar de ajuda.
- Sadece güvenilir birinden olacak. - Kim olduğunu biliyoruz.
- Só que foi alguém "de confiança".
Rustin Wade ilaç denemelerinde yer alan tüm hastaları acilen çağırması için anons yaptırmak olacak.
A Polícia terá de pedir publicamente para quem tiver participado em ensaios clínicos da Rustin Wade para se chegar à frente.
İki gün içinde üç arkadaşını kaybetmek birkaç hafta sonra gülüp geçeceğin bir şey olacak.
Mas daqui a umas semanas, a perda de três amigas em dois dias vai ser motivo para rir.
Üniversitede arkadaşlarım olacak. Ve sen de bir dişçiyle evleneceksin.
Vou ter amigos na faculdade, e tu vais casar com um dentista.
Daha önce de yanıldığım oldu, yine olacak çünkü anlaşılan en sevdiği şey tecavüzmüş.
Já me enganei antes e voltarei a fazê-lo porque afinal, a coisa preferida dele é violar.
Ve her sınıfta bir gazoz makinesi olacak.
E vai haver uma máquina de refrigerantes em todas as salas de aula.
Bir sürü insan tanıyor. Hepsi de orada olacak.
Ela tem contactos e vão estar lá todos.
Sabine de yemeğe gelecek. Ev tıka basa dolu olacak yani.
Quando a Sabine chegar para jantar, teremos a casa cheia.
Ancak olacak şey iki ucu keskin bir kılıçtı.
No entanto vontade é uma espada de dois gumes.
Eğer yazılım protokollerini ayarlarsam 20'ye çıkarabilirim ama bizimle ana kamp arasındaki arazide sallantılı bir yolculuk olacak.
Se eu ajustar os protocolos de software Eu posso empurrar isso para vinte, mas com o terreno entre Nós e acampamento de base, vai ser um passeio rochoso.
En büyük zorluk lav kanallarını bulmak olacak.
O maior desafio vai ser encontrar os tubos de lava.
UMBV karar vermek için beni yolladı : Vega, kurtarma görevi mi olacak?
A FICM enviou-me para decidir se a Vega é agora uma missão de resgate.
İki ay içinde tesislerinizin boyutunu ve kapasitesini ikiye katlayacak kadar enerjimiz olacak.
Dentro de dois meses teremos energia suficiente Para dobrar o tamanho ea capacidade de suas instalações.
Yani Mars'ın binlerce insanı besleyecek kaynakları olacak.
Isso significa que Marte terá os recursos para alimentar milhares de pessoas,
O insanların da oraya gitmek için roketlere ihtiyacı olacak.
E essas pessoas vão precisar de foguetes Para chegar lá.
Bir Mars görevinde bulunmak öyle bir şey olacak.
Isto é o que será como estar em uma missão de Marte.
O dağıtım kutusunu bulduğumuzda orada kaybolmamam için yapacağın çok şey olacak.
Você terá muito o que fazer quando descobrirmos que a caixa de junção Apenas certificando-se de que não me perco por aí.
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
de öldü 40
de oldu 19
de olduğu gibi 21
de olacağım 50
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
de öldü 40
de oldu 19
de olduğu gibi 21
de olacağım 50