Döndüğünde Çeviri Portekizce
2,718 parallel translation
O eve döndüğünde üzerinde krem şanti ve yüzünde gülümsemeyle onu kapıda karşılayacaksın.
Ele chega a casa, vais ter com ele à porta coberta apenas de chantilly e um sorriso.
Ama döndüğünde elleri boştu ve giysisi de değişmişti.
- Foi o que disse. Mas voltou de mãos vazias e camisa trocada.
Bologna'ya geri döndüğünde, Galvani, Volta'nın düşüncelerine sert tepki gösterdi.
De volta a Bologna, Galvani reagiu enfurecidamente as idéias de Volta
Donald hapishaneye geri döndüğünde koğuş arkadaşı, nöbetler, gardiyanlar her şey değişti.
Quando Donald voltou para a cadeia, havia muito com que se acostumar, turnos e carcereiros diferentes.
Ebeveynleri döndüğünde, yavrular hemen rahat mekânlarını terk ediyor.
Quando os pais regressarem, a prole deixará rapidamente o consolo dos demais.
Donmuş Gezegen ekibi oraya 94 yıl sonra döndüğünde çarpıcı bir değişimle karşılaştı.
Planeta Congelado constatou uma mudança dramática ao regressar 94 anos depois.
İlkbahar başlangıcında geri döndüğünde ise sıcaklığı, bu büyülü buz dünyasını dönüşüme uğratır.
Quando regressar, no início da Primavera, o calor irá transformar este mundo mágico de gelo.
Ekip çekimi bitirmek için kayığa döndüğünde Kolya'nın yemeğine ulaşmak için gittiği mesafenin hayret veren manzarasını yakaladılar.
Foi quando a equipa voltou ao barco para concluir a filmagem que ela teve a visão mais espectacular do que Kolya enfrentou para obter o jantar.
Güneş nihayet döndüğünde sıra dışı bir dönüşüm başlıyor.
Quando o sol finalmente volta, uma incrível transformação tem início.
Hayır, sadece geri döndüğünde farklı görüneceğini söyledi.
Não, só disse que ia parecer diferente quando voltasse.
Clay koltuğuna döndüğünde, anlaşmayı tekrar gözden geçirebiliriz.
Quando o Clay voltar à mesa, poderemos discutir o acordo.
Geri döndüğünde her zaman aşırı dindar olur.
Ele volta sempre muito religioso.
- İnan bana Londra'ya geri döndüğünde bol bol açıklama fırsatın olacak.
- Não te preocupes. Vais ter muitas hipóteses para te explicar quando voltares para Vauxhall Cross.
Kameraya doğru döndüğünde söylediğine bak.
Repara quando ela olha para a câmara.
Geri döndüğünde kendini başka bir yerde bulacak ama endişelenme buradan en fazla üç km ötede olacaktır.
Vai aparecer noutro lugar quando atravessar, mas não te preocupes, vai ser dentro de um raio de 3 km.
Döndüğünde daha fazlasını öğreniriz.
O que aconteceu com o teu ombro? Parece nojento.
Leonard geri döndüğünde serotonin seviyesini ölçmek isterim.
Quando o Leonard voltar, gostava de medir os níveis de serotonina dele.
Geri döndüğünde seni havaalanından alacağım.
Significa que te vou buscar ao aeroporto quando voltares?
Geri döndüğünde sana manzaralı bir yer ayarlarız.
Quando voltar, vamos arranjar qualquer coisa com uma boa vista.
Demek parlak bir ışık geldi sonra da nehre düştün ve geri döndüğünde en iyi adamlarımdan iki tanesi öylecene ortadan kayboldu.
Então, apareceu uma luz forte, caíste no rio e, quando subiste, dois dos meus melhores vaqueiros tinham simplesmente desaparecido.
Bebeği için döndüğünde gözünü kan bürümüş olacak!
E estará furiosa quando vier buscar o bebé dela!
Eve döndüğünde burada olmak istedim.
Eu queria estar aqui quando chegasses a casa.
- Öyle mi? Eve döndüğünde de hâlâ aynı olacak.
Vai continuar fodido quando chegares a casa.
Üsse geri döndüğünde insan olmadığını nereden anladığımı biliyor musun?
Sabes como soube que eras humano, quando regressaste à base?
Aslında John Burke lrak'tan döndüğünde büyük olay olmuştu.
Embora tivesse sido importante quando o John Burke voltou do Iraque.
- Geri döndüğünde ne oldu?
- Que aconteceu quando voltaste?
Arkadaşları geri döndüğünde gerçekten burada olmak ister misin?
Queres estar aqui quando os parceiros dele aparecerem?
Döndüğünde muhtemelen yeniden evlenmiş olur.
Quando voltar, ela já terá outro marido.
Tamam, döndüğünde arasın.
Certo, quando ele voltar, por favor, peça que telefone.
Ufaklık, sen ağladın koşarak kaçtın ve geri döndüğünde, resim ortada yoktu.
E como tu choraste. Saíste a correr de casa e, quando voltaste, o quadro tinha desaparecido.
Sonunda ofisine döndüğünde...,... ayakkabılarını atmış, pencereleri açmış ve çığlık atmış...,
Quando finalmente conseguiu voltar para o gabinete, descalçou os sapatos, abriu as janelas e gritou,
Yani tek başına çift danışmanlığına gitmek istiyorsan geri döndüğünde görüşürüz.
Portanto, se queres ir ao conselheiro intensivo de casais sozinha, vejo-te quando voltares.
Endişelerini bir süre arkada bırak. Geri döndüğünde nasıl olsa orada olacaklar.
Esqueça as ralações por uns instantes, elas não vão a lado nenhum.
Sonra, kısa bir süreliğine bizden ayrıldı ve geri döndüğünde daha iyi olduğunu söylediler. Ama değildi.
Fiquei durante uns tempos sem a ver e quando voltou, disseram-me que estava melhor, mas... não estava.
Afrika'dan döndüğünde ikizlerimin ve üvey oğlumun çocuğunu fotoğraflayacaksın.
E quando vier de África vou precisar que tire as fotografias dos gémeos e do bebé do meu filho.
Yani oraya gider ve onunla konuşursan döndüğünde gitmiş olurum.
Se fores lá e falares com ele, eu já terei ido embora quando voltares.
Eve döndüğünde,... sataşmak için bahane arardı.
Desde que entrava em casa, ele procurava qualquer pretexto para nos bater.
Geri döndüğünde, ölmek istediğini anladık.
Quando soubemos que tinhas voltado, achámos que querias morrer.
- Döndüğünde yine oynayabilecek miyiz?
Podemos jogar outra vez quando chegares a casa?
Eve döndüğünde oğluna herşeyi anlatacak mısın?
E quando voltar a casa, abrirá o baú da guerra para o seu filho?
Pakistan'a döndüğünde de arkanı kolla.
E tem cuidado, quando voltares ao Paquistão.
O çiftliğe ben olmadan, Randall olmadan tek başına döndüğünde...
Achas mesmo que se voltares para a quinta sem mim e sem o Randall... Quero que te cales.
Sen uzaydan geri döndüğünde evleniriz.
Casamos quando voltares da lua.
Eve döndüğünde babası onu gördüğüne o kadar sevinmiş ki kendisine büyük bir parti düzenlemiş.
Por isso, voltou para casa, e o seu pai ficou tão contente por vê-lo que organizou para ele uma grande festa.
Geri döndüğünde, babasının borcunu ödeyecek bütün parayı getirmiş olacak.
Quando ele regressar, terá dinheiro suficiente para pagar a dívida do pai.
Yarın Tyagi döndüğünde..
- Quando o Tyagi voltar...
Dinleyin, Rana döndüğünde beni aramasını söyler misiniz.
Ouve, quando o Rana chegar, pedes que me ligue?
İstersen kocam döndüğünde ona sorabilirim.
Posso perguntar ao meu marido quando ele chegar a casa.
Beni öldürmek için döndüğünde, gece olmak üzereydi.
Quando ele vier matar-me, será tarde demais.
Döndüğünde bana herşeyi anla...
Depois conta-me tudo quando...
Eve geri döndügünde kaldigin yerden devam etmeyi umarsin.
Quando regresses a casa, só esperas recomeçar no sitio em que os deixastes.